Romanya’ya 2-0 yenilen A Milli Takım’ı NTVSpor.net için değerlendiren Uğur Meleke, ay-yıldızlıların geleceğe dönük genç bir takım olduğunu ve bu hazırlık maçının eksikleri görmek açısından çok faydalı olduğunu söyledi.
NTVSPOR
Güncelleme: 17:55 TSİ 23 Ağustos 2007 Perşembe
Nermin KARTAL ÖRKMEZ
A Milli Takım’ın Romanya ile yaptığı özel maçı 2-0 kaybetmesinin ardından futbol kamuoyunda karamsar bir tablo çizilse de, NTVSpor.net için karşılaşmayı değerlendiren Uğur Melek, ay-yıldızlıların geleceğinden umutlu.
Millilerin uzun vadeli plan yaptığını hatırlatan Uğur Meleke, eleştirilerin genelde Emre-Hamit orta sahası üzerinde yoğunlaştığını ancak çağdaş futbol göz önünde bulundurulduğunda Milli Takım’ın en doğru yerinin burası olduğunu savundu.
Romanya’nın dünya klasmanında 13’üncü sırada yer alan güçlü bir ekip olduğunu hatırlatan Uğur Meleke, bu hazırlık maçının A Milli Takım’daki eksikleri görme açısından çok faydalı olduğunu belirtti.
– Romanya futbolu yükselen kalitesiyle kendisini fark ettirmeye başladı. Zannediyoruz Milli Takım sorumluları bunu göz önüde bulundurarak bu ülke ile bir hazırlık maçı oynamayı düşündü. Öncelikle böyle bir maçın alınması Millilerin gerçek durumunu görme açısından olumlu mu oldu? Siz hangi fikirdesiniz?
Türkiye’de futbol maçlarının tek taraflı oynandığını düşündüğümüz için bunun çok kıymetli bir soru olduğunu belirteyim önce. Fenerbahçe’yi yenen İstanbul Belediye’nin hakkını teslim etmeyi hiç düşünmediğimiz gibi, Çarşamba gecesi rakibimiz Romanya’nın ne durumda olduğuna dair de hiçbir fikrimiz yoktur genelde…
Geçtiğimiz günlerde gazetelerde yer alan “Türkiye, FIFA sıralamasında 2 basamak yükselip 22’nci sıraya çıktı” haberini okuruz da, mesela Romanya’nın 13’üncü durumda olmasıyla ilgilenmeyiz. Sıralamada İngiltere 1091 puanla 12’nci, Romanya 1090 puanla 13’üncü… 2-0 yenildiğimiz takım İngiltere olsa eleştiriler bu kadar abartılmayacak, ama FIFA sıralaması diyor ki, bizim rakibimiz Romanya Milli Takımı şu anda İngiltere’nin düzeyinde. Bu istikrarlarını sürdürürlerse 2010 Dünya Kupası elemelerinde de 1’inci torbaya doğru gidiyorlar.
Üstelik, kulüp takımları da Avrupa kupalarında müthiş gidiyor. Biz Avrupa’da 4 takımla kalabilme hesapları yaparken, onlar seneye Avrupa’da 7 takımlı olacaklar. 2005-2006 Avrupa kupaları listesinde 51 ülke içinde 16.833 puanla birinci, 2006-2007’de de 11.333’le dördüncüler. Romanya şu anda hiçbir ülkenin mutlu olmak için hazırlık maçı yapacağı bir rakip değil. Bu Romanya, rakip kim olursa olsun onlara hatalarını gösterir, bize de onu gösterdi.
– Maçtan sonra yorumlara baktığımızda genel görüş A Milli Takım’ın kötü oynadığı ve bu futbolla ileriye ışık tutmadığı yönündeydi. Siz farklı olarak ileriye umutla baktığınızı söylediniz. Size bunu söyleten saha içindeki hangi etkenlerdi?
Beni ileriye umutla baktıran şey, son iki büyük turnuvaya katılamamış, travmatik bir dönem geçirmiş ve maneviyatı bozulmuş milli takımın tümüyle yenilenmesi. İbrahim Üzülmez’in yerine Volkan’ı koyduğunuz zaman sahaya çıkan 11’de 1980’den önce doğan kimse yok. Yaş ortalamamız 24 ve bu ekip sizi 3 büyük turnuvaya bozulmadan götürebilir. Başımıza ne geldi ise, uzun vadeli plan yapmamaktan, gündelik düşünmekten geldi. Ulusal takım uzun vadeli plan yapıyor, ama biz de onu bir hazırlık maçının neticesine göre idam ediyoruz. Ben milli takımın geleceğini bu yüzden parlak görüyorum.
– Fatih Terim değişik bir oyun tarzını denemek ve oynatmak istedi. Çok başarılı görünmese de tamamen değişmeye ve gençleşmeye yönelik kadroda neler gördünüz?
Esasında Terim, biz hafta sonları İngiltere’de İspanya’da ne izliyorsak onu yapmak istedi. Eleştiriler daha ziyade Emre-Hamit orta sahası üstünde toplanıyor ki, bence milli takımın en doğru yeri de burası. Dünyada artık “forvet arkası” oyuncuların da, “ön libero”ların da devri bitiyor. Üst düzey takımlar sadece “defansif” veya sadece “ofansif” orta saha barındırmıyor kadrolarında. Oyunun her iki yönünü de, hem defansif, hem de ofansif oynayabilen orta saha oyuncuları arıyorlar. Seedorf’u hâlâ özel tutan gerekçe bu. Gerrard’la Lampard’ın, Pirlo ile Kaka’nın vazgeçilmez olma nedenleri bu. Futbol 5-6 yılda çok hızlı değişti. 2000’lerde oynadığın futbol artık demode oldu. Tarih ivmelendi yani tarihin hızı hızlandı. 5 sene önce cep telefonuyla MMS gönderiyoruz diye Uzay Çağına geldik sanırken, şimdi görüntülü konuşma yapıyorsun. Çağa ayak uydurmak, gelişmeleri takip etmek zorundasın. Hamit-Emre tercihi bu anlamda tam isabet.
Milli takımın kötü oynama nedeni ise yine yukarıdaki değişimin içinde gizli. Çağdaş futbolda savunmaya hücumdan, hücuma savunmadan başlıyorsunuz. Takımınızın defansif gücünü forvetleriniz, ofansif gücünü bekleriniz belirliyor. Romanya’nın her hücumda 4 savunmacımızla karşı karşıya kalmasının nedeni takım savunmasındaki zaaflarımız. Romanya’nın gollerinde Toraman ve Zan ne kadar suçluysa, Gökhan Ünal ve Nihat veya Tuncay da o kadar suçlu yani. Oyuncularımız kulüplerinden fiziksel olarak hazır gelmediler, bir sebep de bu.
http://www.ntvspor.net/Pages/14157.ASP
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS