Macaristan maçı öncesi NTV’ye konuşan spor yazarı Uğur Meleke, milli takımın Malta ile grupta oynadığı ilk maçtaki kadrodan 9 oyuncunun değiştiğini belirterek, kadro istirarının sağlanması gerektiğini söyledi. Gürcan Bilgiç ise, Macaristan maçına formda oyuncularla çıkılması gerektiğini belirtti.
NTVSPOR
Güncelleme: 09:19 TSİ 12 Eylül 2007 Çarşamba
l Nermin KARTAL ÖRKMEZ
A Milli Takım, Malta beraberliği ile grupta üçüncü sıraya düştü. Can sıkıcı olan millilerin üçüncülüğünden çok oynadığı futbolun verimli olmaması. Yurt dışında oynayan futbolcularımızın eski formlarından uzak görünmesi… Öncelikle özellikle yurt dışında oynayan futbolcularımızın form düşüklüğünü değerlendirebilir misiniz? Acaba onlardan biz mi çok şey istiyoruz? Gerçek güçleri bu mu, yada takımlarında forma giyememeleri mi gerçek etken?
Emre ve Tuncay çok az oynuyorlar. Halil ve Hamit’se onlardan biraz daha fazla… Tabii ki takımında oynamayan futbolcuyu milli takımda oynatmak bir risk ama Fatih Terim sanırım olaya başka bir noktadan bakıyor: Bu oyuncular milli takımlarında oynasın ki, kulüp takımlarına döndüklerinde de forma şansı bulabilsinler. Belki bu tercih, Deniz veya Ayhan gibi ligimizin formda oyuncularına haksızlık gibi görünüyor ama lejyonerler yönünde böyle bir ayrımcılık da anlaşılabilir geliyor bana. Zira İngiltere Ligi ile Türkiye Ligi arasında büyük bir tempo farkı var. Orada oynayan oyuncumuzu kaybetme lüksümüz yok. Emre’yi Tuncay’ı oynatmak zorundayız, çünkü Premier Lig’de oynayan 20 oyuncumuz yok! Keşke 20 oyuncumuz olsa da Emre’yi Tuncay’ı kulübede oturtabilsek!
– Millilerimiz Macaristan maçına nasıl bir değişiklikle çıkmalı ki bu maçı kazanabilelim?
Portekiz’in Euro 2004 finali ile 2006 Dünya Kupası yarı finali kadrolarını karşılaştırın, 11 oyuncudan 10’u aynıdır. Milli takımda kadro istikrarı da kıymetli bir şeydir. Bizim takımımızda bir jenerasyon değişikliği var ve Üzülmez’le Şükür’ün de alternatifleri oynadığında 1980 üstü doğan oyuncumuz yok. 24 yaş ortalamalı yeni bir takım kuruyoruz. O yüzden kadro üstünde çok fazla oynanmasının çare olduğunu düşünmüyorum. Önceki Malta maçından bu Malta maçında 367 günde 9 oyuncu değişmiş. İyi bir şey mi? Değil… Bir an önce kadro istikrarı sağlamamız lazım… Esas problemlerimiz kadroda değil başka yerlerde. Malta karşısında yediğimiz birinci gol, 150 yıldır aynısını defalarca yediğimiz duran top golü! Artık buna bir dur demek lazım. İlla bir değişiklikle çıkacaksak, bu Hakan olabilir.Hakan Şükür’ün artık bu takıma fazla bir şey verdiği kanaatinde değilim. Eskisi gibi fizik gücü de yok. Top rakipteyken durarak oynuyor. Hakan’ın yerine daha canlı bir oyuncuya ihtiyacımız var.
– Malta maçında teknik direktör Fatih Terim ne kadar suçlu?
Milli takımda büyük bir fiziksel yetersizlik var. Çok çok büyük… Romanya bize ikinci yarıda top göstermemişti çünkü bizden 5 kat dirilerdi, Malta bile son 20 dakikada baskı yemedi zira onlar bile bizden fiziksel olarak daha iyiler. Bir defa bu problem, milli takımda çözülebilecek bir problem değil. Ülke futbolunun her geçen gün büyüyen kangren haline gelmeye yüz tutmuş problemi. Milli takım kurmayları ile kulüp hocaları bir araya gelip şunu tartışmalı: Neden bir Premier Lig maçından Süper Lig maçına geçtiğimizde bize ağır çekim gibi geliyor? Neden futbolcularımız ikili mücadelede ayakta kalamıyor? Neden bu kadar kolay sakat veriyoruz? Neden oyuncularımız fizik kalite ve fizik kondüsyon olarak bu kadar aşağıda? Benim kanaatim, yaz sezonu kamplarını iyi değerlendirmedikleri için henüz üst düzeyde değiller. 1 aylık tatilde acaba ellerinde bir çalışma programı var mıydı? Fiziksel olarak tatile gittikleri düzeyin yüzde kaç altında takıma döndüler? Kaç kilo aldılar? Evde hiç çalıştılar mı, salona gittiler mi, ya da ne bileyim günde bir saat koştular mı? Avusturya, Almanya, İsviçre’de 45 derece sıcakta Avusturya 3. lig takımlarıyla oynayarak ne kadar iyi hazırlandılar? Kulüp takımlarımız da çok kısa süre içinde bu handikaplarla baş edemeyebilir. Temel bir fizik kalite sorunumuz var ve ülke futbolunun altına dinamit koyuyor. Bu da milli takım kampında çözülebilecek bir sorun değil… Terim ne kadar suçlu? Terim suçlu, çünkü kulüp takımlarıyla da koordinasyon içinde çalışabilecek bir kredisi var ülkede… Bugün Terim 18 takımın hocalarını çağırsa ve “Bakın, burada yanlış yapıyoruz, şöyle şöyle yapmalıyız” dese, bence dinlemeyecek hoca yok Türkiye’de. Terim’in görevi bu milli takımı Terim’e bağımlı halden çıkarmak… O milli takımı öyle bir sistem içinde bırakmalı ki, yerine kim gelirse gelsin o düzenek aksamadan yürümeli…
http://www.ntvspor.net/pages/14854.asp
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS