Günlük / 21 Haziran: Melek-gate Raunt 2

Takımının İngiltere’yle oynadığı müsabakada Gerrard’a tükürdüğü Alman ZDF televizyonunun görüntülerinde belirgin olmasına rağmen, merkezi İsviçre’de bulunan UEFA Disiplin Komitesi tarafından ceza verilmeyen Frei olayı kapanmadı.

21 Haziran 2004— Komite, tükürme anı videosunun yetersiz ve belirsiz olduğunu gerekçe göstermişti, ama bu kez de maç görüntülerini titizlikle inceleyen İsviçre’nin SF DRS televizyonu, Frei’in rakibinin ensesine ciddi biçimde tükürdüğü kareleri dün ekranlarına taşıdı. Oysa Stade Rennes’in golcü futbolcusu, hakkındaki iddiaları şiddetle yalanlayıp ‘Tamam melek değilim, kötü sözler söyledim, ama o hareketi yapacak karakterde değilim’ şeklinde konuşarak kendini savunmuştu.

Son gelişmeler üzerine açıklama yapan UEFA sözcüsü William Gaillard, konuyu incelediklerini, tekrar soruşturma açıp açmayacaklarına kısa zamanda karar vereceklerini söyledi.
Gaillard, daha önceki açıklamasında, Frei’in hem Beckham hem de Gerrard’a tükürdüğü yolunda iddialar olduğunu söylemişti. İsviçre Futbol Federasyonu genel sekreteri Peter Gillieron da konuya, futbolcularını savunarak katıldı. Ortada bir suç olmadığını iddia eden İsviçreli yetkili, duygusal oyuncunun üzerine çok gelindiğini düşünüyor.

ROBBEN’E TAKIM ARKADAŞLARINDAN DESTEK
Çek Cumhuriyeti karşısında Hollanda’nın iki golünün asistini yapan Robben’i oyundan alan ve taraftarlarca protesto edilen Dick Advocaat’a bir darbe de oyuncularından geldi. Pazar günkü idmanda bir grup oyuncusunun kendisine gelerek, 2-1 öndeyken Robben’i çıkarmasını anlayamadıklarını ve bu kararının mağlubiyetin gerekçesi olduğunu söylediğini açıklayan Advocaat, yine de hatasını kabul etmedi.
Oyunun kontrolünü kaybettiğini düşündüğünü söyleyen tecrübeli teknik adam, oyunu tekrar denetimi altına laması için Robben-Bosvelt değişikliğini yaptığını söyledi. Ayrıca maçı kaybetmelerinin oyuncu değişikliğiyle ilgili olmadığını, golleri kişisel hatalarla yediklerini iddia etti.

A GRUBU SON MAÇLARI
İspanya teknik direktörü Inake Saez, elenmenin faturasını oyuncularına keserken, ‘Takımımızın performansı düşüktü, Portekiz bizden üstün oynadı’ şeklinde konuştu. Nitekim maç boyunca topu daha fazla ayağında tutan, golü daha çok isteyen ve 15’e 6 şut üstünlüğü sağlayan da ev sahibi ekipti. Scolari, ilk maçtaki yanlışlarından çabuk dönerek, Ronaldo destekli Porto modelini başarıyla uygularken, Carvalho ve Deco da hocalarını iyi futbollarıyla yanıltmadılar.
Saez ise formsuz bir sezon geçiren ve iki maçta da kötü bir oyun ortaya koyan Raul’de ısrar edip, hatta peşinden Luque’yi bile oyuna alıp, Morientes’i en son tercih olarak düşününce, zaten az pozisyon bulan İspanya’nın kaderi, sarı spagetti saçlarından vazgeçen Torres’e kaldı. Evet, önce gol yememeyi düşünüyorlardı ama orta sahada defansif özellikli Xabi Alonso da yenilgiyi önleyemedi.
Dünkü ön görümüzde belirttiğimiz sonuçlar bir gol fazlasıyla yaşandı. Zizis Vryzas’ın golü pozitif futbol oynayan iki ekibin el ele çeyrek finale çıkmasını engelledi.

B GRUBU SON MAÇLARI
Fransa’nın sahaya Fransa gibi, Pires’le ve Makalele’yle çıkması halinde, İsviçre karşısında fazla zorlanmaması bekleniyor. Ama Santini de Scolari’nin ilk maçta yaptığı gibi Amerikayı yeniden keşfetme girişimlerine devam ederse, kaybedecek fazla birşeyi olmayan İsviçre de Hırvatistan gibi kendini göstermeye çalışacaktır.
Rooney’nin dublesini çok fazla abartan İngiliz basını ve bonservisini 50 milyon sterlin -yaklaşık 92 milyon dolar- olarak açıklayan Everton yönetimi, Hırvatistan karşısında çocuk yaştaki bu oyuncudan verim alınamamasına sebep olabilir.
Esasında kadro kalitesi de Hırvatistan’ın çok fazla üstünde olmayan İngiltere’nin bu maçtaki en büyük kozu yine soğukkanlı teknik adamı Eriksson olacak. Hele de skora ihtiyaçları yoksa, en iyi bildikleri işi yapmaya, bize de 2 Nisan’da Kadıköy’de uyguladıkları gibi, golsüzlüğü korumaya çalışacaklar.

http://www.ntvmsnbc.com/news/275150.asp