• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 25 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 23 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 17 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 11 Ocak 2023
    • beIN Manşet, 9 Ocak 2023
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Görüş

Günlük / 20 Haziran: ‘Ancak İtalyanlar Machiavellian gibi düşünür’

Günlük / 20 Haziran: ‘Ancak İtalyanlar Machiavellian gibi düşünür’
Uğur Meleke
20 Haziran 2004

İsveç co-coachu Lars Lagerback, İtalyan basınında yer alan Machiavellian İsveç-Danimarka beraberliği iddialarına sert cevap verdi: ‘Machiavellian bir İtalyan olabilir, ve o yüzden İtalyanlar onun gibi düşünebilir, oysa biz İtalyan değiliz’

20 Haziran 2004— Bilindiği gibi İskandinav ekiplerinin 2-2 beraberliği her ikisini de çeyrek finale çıkaracak. İtalya Bulgaristan’ı farklı yense bile, üç takımın puan eşitliği halinde Uefa, aynı puana sahip bu takımların kendi aralarındaki averajlarına bakıyor.

Bu tarz bir durum, 1982 Dünya Kupası’nda yaşanmış, 25 Haziran’da Gijon’un El Molinon Stadı’nda Almanya, Avusturya’yı iki takımı el ele ikinci tura çıkaracak skor olan 1-0’la mağlup etmişti. Henüz 11’inci dakikada gelen Horst Hrubesch golünden sonra takımların birbirinin kalesine gitmeden orta saha mücadelesi şeklinde maçı tamamlaması, averajla kupa dışında kalan Cezayir’i isyan ettirmiş, ama küçük ülkenin sesi pek kimse tarafından duyulmamıştı.

GERÇEKTEN DE MELEK DEĞİLMİŞ
Le Championnat’da Stade Rennes formasıyla çok iyi bir sezon geçiren ve İsviçre’nin en önemli gol umudu olan Alexander Frei, İngiltere’ye 3-0 yenildikleri müsabakada Steven Gerrard’a tükürdüğü gerekçesiyle disiplin kuruluna sevk edildi. ‘Ben bir melek olduğumu söylemiyorum, belki kötü sözler söyledim ama o hareketi yapacak karakterde de değilim’ şeklindeki sözleriyle kendini savunan Frei’in gerçekten de bir melek olmadığı Alman ZDF televizyonunun yakaladığı karelerle belgelendi. Görüntülerde Gerrard’ın ensesine tüküren Frei, belki de Totti gibi rakibinin yüzüne tükürmediği için 3 maçtan daha az ceza alabilir.

D GRUBU İKİNCİ MAÇLARI
Hollanda’yı elemelerde de Koller-Baros iş birliğiyle dize getiren Çek Cumhuriyeti, Advocaat’ın dersini iyi çalışmamasını bir kez daha fırsat bilerek rakibini tarihi bir biçimde tekrar sürklase etti. Topla oynama oranı dengede olan maçta rakibinden daha çok şut atan (20-12), daha çok kaleyi bulan (6-4), daha çok korner atan (7-6) ve daha az faul yaparak (17-26) daha pozitif bir futbol oynayan Çekler, şimdiden Hollanda’nın 2006 Dünya Kupası serüvenini tehlikeye soktu. Zira iki takım Almanya 2006 elemelerinde de aynı grupta mücadele edecekler. Advocaat o gün de hala görevde olur, ve Robben-Bosvelt tarzı değişiklikler yaparsa Çek destanını izlemeye devam edeceğiz demektir.
Letonya, onlardan daha güçlü olmayan ve modern futbola ayak uyduramayan Almanya karşısında golsüz berabere kalarak şansını son maça taşıdı. Sakın Almanya’nın dünya ikinciliğinden bahsetmeyin, zira Dünya Kupası’nda yendikleri ekipler, Suudi Arabistan, Kamerun, Paraguay, ABD ve Güney Kore idi. Letonya ise buraya gelirken, panzerlerin mağlup ettiklerinden daha iyi ekipleri, İsveç, Polonya ve Türkiye’yi dize getirdi.

A GRUBU SON MAÇLARI
Anti-futbolu, skoru korumak için geriye çekilmeyi ve rakibi oynatmamayı meslektaşları Voeller, Trapattoni ve Advocaat’tan daha iyi başaran Rehhagel, kaybedecek birşeyi olmayan Rusya’dan bir gol yer ve hücum etmek zorunda kalırsa ne yapar bilmiyoruz. Çünkü Rehhagel’e çalışmadığı yerden soruyoruz, o sadece geriye kapanıp, orta sahada faulle rakibi durdurup, kontra atak yapma konularına çalışmıştı…
Pozitif futbol oynadığı için elenme korkusu yaşayan iki ekip İspanya ve Portekiz ise Scolari’nin deyimiyle savaş atmosferinde bir maça iki ilginç istatistiğin baskısıyla çıkıyorlar. Portekiz rakibini tam 23 yıldır yenemiyorken, İspanya da büyük turnuvalarda ev sahipleriyle 1996 ve 2002’deki randevularında hüsran yaşamıştı. Küçük de olsa ihtimal dahilinde olan iki ekibin birlikte çeyrek finale çıkmaları halinde, Fransa ve İngiltere’yle nefes kesen iki tarihi maça imza atacaklarını düşünerek gönlümüz Portekiz ve Rusya’nın galip gelmesinden yana olacak.

http://www.ntvmsnbc.com/news/275049.asp

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Görüş
20 Haziran 2004
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Görüş İçerikleri

  • Devamı
    Derbiden taşan 6 ders

    Hakem penaltıyı verdi-vermedi, golde ofsayt vardı-yoktu tozu dumanı geçtikten sonra derbiden geriye ne kalıyor sahi? Pereira, Hamzaoğlu,...

    Uğur Meleke 28 Ekim 2015
  • Devamı
    10 numara, Oğuzhan mı Yunus mu olur?

    Beşiktaş kadrosunun bu yıla özgü önemli bir avantajı, çok sayıda oyuncusunun Euro 2016’nın kıyısında olması. Ersan, İsmail,...

    Uğur Meleke 21 Ekim 2015
  • Devamı
    Fransa 2016 için 7 umut

    Bundan tam 1 yıl önce, 13 Ekim 2014’te ilk 3 eleme maçından 1 puan çıkarabilmiş ve Fransa’2016’yı...

    Uğur Meleke 13 Ekim 2015
  • Devamı
    Golleri alanlar değil, adamlar atıyor

    Pereira’nın, Van Persie’yi Akhisar maçında kazanma şansı varken kazanmaması önemli bir kayıp. Maçların ardından yanlışlarını gayet güzel...

    Uğur Meleke 8 Ekim 2015
  • Devamı
    Bazen olmadığında olmuştur!

      Lucas Leiva, Beşiktaş’a gelseydi ilk 11’de oynabilir miydi? Burak Yılmaz, West Ham’a gitseydi Galatasaray önde sıkıntı...

    Uğur Meleke 1 Ekim 2015
  • Devamı
    Halefler:3 Selefler:1

    Türk futbolunda geride kalan haftaya halef-selef senaryoları damga vurdu: Maaşını G.Saray’ın ödediği Dzemaili Genoa’da ilk 11 oynarken,...

    Uğur Meleke 24 Eylül 2015
  • Devamı
    7 isimle hafta sonu

    Beşiktaş’ın Dzsudzsak yerine Quaresma tercihi, herhalde yıllarca tartışacağı bir detay olacak. Ama Güneş, Picassovari dokunuşlarıyla bu tercihi...

    Uğur Meleke 17 Eylül 2015
  • Devamı
    Terim çok başarılı, çok da şanslı

    Fatih Terim’in Türk futbolundaki müstesna yeri, büyük başarıları başlı başına koca bir kitap konusu. Ama o kitabın...

    Uğur Meleke 10 Eylül 2015

Copyright © 1999 Meleke.com

Günlük / 19 Haziran: Sputo con Totti (Totti ile tükür)!
Günlük / 21 Haziran: Melek-gate Raunt 2