İtalya, tarihinde daha önce hiç berabere kalmadığı Danimarka’yla puanları paylaştığına adeta şükrederken, bu kez de karşısında son 11 mücadelerinden hiç beraberlik çıkmayan formda İsveç var.
18 Haziran 2004— Hem de o İsveç, başarısız Euro 2000 macerasından sonra co-coachları yönetiminde son 4 yılda 23 resmi maçta sadece iki mağlubiyet aldı. Birisi, Dünya Kupası’nda Senegal’e uzatmalarda 2-1, diğeri ise liderliği garantiledikleri Euro 2004 elemeleri son maçında Letonya’ya 1-0 kaybettikleri maçlardı. Elemelerde sadece 3 gol yediler, turnuvaya da Larsson takviyeli kadrolarıyla 5-0’lık kusursuz bir başlangıç yaptılar.
İtalya cephesindeyse gündemin ilk sırasında Totti var. Trapattoni’nin tek yıldızı ilan ettiği Roma’lının saltanatı bir maç sürdü. Kurt(!) teknik adam, şimdi son bir kurtluk yapıp ‘Del Piero da hiç fena değil’ dönüşünün yollarını arıyor. İsveç’le Euro 2000’deki son randevuda galibiyeti getiren Juventus’lunun liderliğe soyunacağı orta sahada Totti,Perrotta ve Camoranesi’nin yerinde bu kez Cassano, Pirlo ve Gattuso’nun yer alması bekleniyor.
DANİMARKA-BULGARİSTAN İLKLERİN PEŞİNDE
İtalya karşısında galibiyeti kaçıran taraf olan Danimarka, Gronkjaer transferiyle Bulgaristan karşısına çıkıyor. Oyunculuğu döneminde üç kez Bulgarlarla karşılaşıp hiç kaybetmeyen Morten Olsen, Rommedahl’in yerine Gronkjaer’i düşünebilir. Rakip teknik adam Markov’un hamlesi ise forvette Berbatov’a yeterince destek olamayan Jankovich’in yerine Dimitrov yada Lazarov’u sahaya sürmek olacak.
İskandinavlar şu anda İsviçre’yle paylaştıkları 4 maç üst üste gol atamama rekorundan sıyrılmak istiyorlar. Bu fırsatı Bulgaristan karşısında kullanamazlarsa, son maçta İsveç karşısında işleri daha da zor olacaktır. 2001’de Bulgarlarla son karşılaşmalarında iki golü de kaydeden John Dahl Tomasson bu maçın da yıldızı olmaya aday görünüyor.
STİEL’İN KAFASI BOZULMUŞ
Turnuvanın ilk maçında Hırvatistan karşısında hatalı çıkış yaptığı bir pozisyonda kaleye gitmekte olan topu kafasıyla önleyen, İngiltere karşısında da direkten dönen topu kafasıyla kendi ağlarına gönderen şampiyona tarihinin en yaşlı oyuncusu 36’lık Joerg Stiel’in gerçekten kafası bozulmuş. Maçtan sonra herkes Rooney’nin başarısını konuşurken, o da çarpıştıkları pozisyonda genç oyuncuyu sakatlayabileceğini, ama rakibinin yarı yaşında olduğunu da hesaba katarak insaflı davrandığını ima etti.
İsviçre milli takımının sağ beki, turnuvanın ikinci ligde forma giyen sayılı oyuncularından biri olan Bernt Haas, İngiltere maçı öncesi gazetecilere rüyasında rakiplerini kendisinin attığı golle yendiklerini gördüğünü söylemişti. ‘Rüyalar tersine çıkar’ derler de inanmayız, maçın 60’ıncı dakikasında kırmızı kart gören genç futbolcu, takımının çözülmesinde de baş rolü oynadı.
TUDOR ŞANSSIZ DÖNDÜ
İlk maçta oynayamayan Juventus’lu Igor Tudor, Fransa karşısında kendi kalesine gol atarak şanssız bir dönüş yaptı. Bu, 44 yıllık şampiyona tarihinin sadece dördüncü ‘kendi kalesine gol’ü idi. Daha önce 1976’da Çek Ondrus, 1996’da Bulgar Penev, 2000’de Yugoslav Govdarica hedefi şaşırmışlardı.
B Grubu’ndan beklenen çeyrek finalistlerin çıkması için İngiltere ve Fransa’ya 1 puan yetiyor. İngiltere-Hırvatistan maçı berabere biterse, üçlü averaj devreye gireceği için İsviçre’ye Fransa karşısında 3 farklı galibiyet gerekecek. İngiltere veya Hırvatistan’ın galip gelmesi halinde ise, İsviçre’nin de herhangi bir skorla kazanması yeterli olacak
http://www.ntvmsnbc.com/news/274750.asp
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS