Ukrayna da Türkiye gibi 5 oyunculuk kaleci ve defans kontenjanının 4’ünü aynı takımdan, Dinamo Kiev’den seçmişti. Tek bir farkla. Türkiye’nin seçimi FB defansı, Avrupa’da son 270 dakikada 13 gol yemişti
19 Kasım 2004— Çarşamba gecesi Kadıköy’deki 3 gollük farkı belki de iki ekibin halen Avrupa Kupaları’nda oynayan oyuncu sayısı açıklayabilir. (Ukr: 14/14, Tür: 7/14). Maç öncesi hazırlık kampına katılamayan tek oyuncunun Emre olması da bir başka ipucu sayılabilir (!).
Ersun Yanal’ın yaklaşık 3 ay önce ligimizdeki yetenekli yabancılardan vatandaşlığa geçirerek faydalanmamız konusunda bir önerisi olmuştu. Galiba, buradaki hedef, Luciano’yu Türk yapıp, Fenerbahçe defansını tamamıyla ulusal takıma uygulamak, Tolga’ya da ihtiyaç duymamaktı! Ateş, su, toprak tamamdı, dörtlünün bir tek tahtası eksikti (!).
Ama Ersun Yanal’ın resmi sitesi* de 5 maç sonunda kamuoyunda tartışılan belki de en önemli iki konuya açıklık getiriyor. Sitede, Yanal’ın özgeçmişi ve başarıları linklerine tıkladığınızda karşınıza uzun uzun açıklamalar çıkıyor, ama nedense vizyonu ve futbola bakışına tıkladığınızda hata veriyor!
KADRO SEÇİMİ
Çarşamba gecesi sahada top koşturan sarı formalı 14 adamın tamamı önümüzdeki hafta içi farklı renkli kulüp formalarıyla Avrupa kupalarında boy gösterecekler. Ukrayna’da 5 Dinamo Kiev’li, Roma ve Bayer Leverkusen’i mağlup edip Şampiyonlar Ligi’nde lider, 6 Dnipro’lu da, Brugge ve Utrecht’i yenip UEFA Ligi’nde ilk sırada milli takıma geldiler. Ha bir de bunlara Devler Ligi üçlüsü Milan’lı Shevchenko, Leverkusen’li Voronin ve Shakhtar’lı Vorobei’i ekleyin.
Oysa kırmızı formalıların 7’si önümüzdeki hafta içi onları televizyondan izliyor olacaklar. 5’inin de Şampiyonlar Ligi’nde iddiası kalmamış durumda. Geriye Beşiktaş’lı Okan’la, sahanın yıldızı Inter’li Emre kalıyor zaten. Emre Belözoğlu’nun maç öncesi kampa katılamayan tek oyuncu olduğunu ve son bir haftada Serie A’da üç lig maçı yaptığını da eklemek lazım. (7 Kasım Fiorentina-Inter, 10 Kasım Inter-Bologna, 14 Kasım Cagliari-Inter).
DEFANS KURGUSU BENZERLİĞİ
Bir başka dikkat çekici unsur, iki takımın defans kurgusuydu. Ukrayna da Türkiye gibi 5 oyunculuk kaleci ve defans kontenjanının 4’ünü aynı takımdan, Dinamo Kiev’den seçmişti. Tek bir farkla. Türkiye’nin seçimi Fenerbahçe defansı, Şampiyonlar Ligi’nde son 270 dakikada 13 gol, yani her 21 dakikada 1 gol yemişti (Milli maçta da bu performanslarını aratmadılar). Ukrayna’nın seçimi Dinamo Kiev defansı ise Devler Ligi’nde lider ve grubunun en az gol yiyen savunması idi.
Sahi, Japonya’da şampiyonluğa giden Urawa Reds’de oynayan bir Türk defans oyuncusu yok muydu? Halen ilk 11’de forma giyen ve orada İlhan Mansız’dan daha popüler olan. Hem de Dünya Kupası’nda FIFA’nın en iyi 33 futbolcusundan biri seçilen…
FIFA SIRALAMASI ALDATIYOR
Maç öncesi araştırmacı(!) spor yazarlarının genel yargısı Ukrayna’nın Sheva ile gol arayıp, 10 kişi ile savunma yapacağı yönündeydi. Oysa Oleg Blochin sahaya, iki forvet, Shevchenko ve Vorobei, üç de ofansif orta saha oyuncusu Voronin, Husin ve Gusev’le çıktı. Hakkında çok fazla konuşulan Ersun Yanal’ın bilgisayarları da bu detayı atlamış olacak ki, bizim takımımız da oyuna rakibin FIFA sıralamasındaki 67’nciliğine aldanarak başladı.
FİFA sıralamasının 12’nci sırasındaki Türkiye, 67’ncisi Ukrayna’yı nasıl olsa yenmeliydi, değil mi? Burada da kamuoyunun yanıldığını belirtmek gerek. FIFA’nın bu sıralamaları yaparken, kaç yıllık sonuçları göz önüne aldığını biliyor muydunuz? Tam sekiz.
Yani Mustafa Denizli döneminde Hollanda ve Almanya’ya karşı alınan galibiyetler ve Euro 2000 çeyrek finalinden tutun, dünya üçüncülüğü ve Konfederasyon Kupası üçüncülüğü de bu puanlamada kıstas kabul ediliyor. Hem de en yüksek katsayı Konfederasyon Kupası’nın (1,53), ve ardından da Dünya Kupası’nın (1,5**). Ersun Yanal döneminde yapılan hazırlık maçlarının katsayıları ise 1. Tabii Avrupa kıtasından rakiplerle oynamışsanız. Yani Kore, Avustralya gibi rakipler için 0,93’e kadar düşmek zorunda kalacaksınız.
BİZATİ, BAYINDIR?
Başarı, istikrarla ve ekip çalışması ile gelebilir. Sayın Yanal’ın dediği gibi her yenilgide teknik direktör değiştiremeyiz. Ama pekâlâ antrenörleri değiştirebiliriz. Milli takıma Bizati ya da Bayındır gibi hocaya çok yakın değil, Yanal’la farklı fikirlerde olabilecek ve tartışabilecek kadar uzak yardımcılar getirilmeli. Bu görevi yapabilecek, Rıza Çalımbay, Aykut Kocaman, Samet Aybaba ve Rıdvan Dilmen gibi çok sayıda adayımız olduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz.
Yardımcılar değiştirilirse belki birileri Yanal’a, milli takımlara çağıracağı oyuncuların Türk vatandaşı olup olmadığının araştırılması gerektiğini hatırlatır. Sahi A2 milli takımına çağırılan Selim Teber neden oynamadı ki?
*Ersun Yanal’ın vizyonunun ve futbola bakışının sadece başlıklarını bulabildiğimiz web sayfasının adresi: http://www.ersun-yanal.net/6.html#
**Katsayılar hesaplanırken, kupaların üzerinden geçen zaman katsayısı da göz önüne alınmıştır. Örneğin, bu yıl yapılan maçların katsayıları aynen kabul edilirken, 2003’teki Konfederasyon Kupası’nın 1,75 olan katsayısı 7/8’le, 2002’deki Dünya Kupası’nın 2 olan katsayısı 6/8’le çarpılmıştır
http://www.ntvmsnbc.com/news/296772.asp
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS