Ödül ayları geldi, FIFA, France Football ve Dünya Profesyonel Futbolcular Birliği peş peşe yılın futbolcusunu seçecekler. Ödüller yine Zidane’a giderse, artık beni hiç kimse bu seçimlerin saha içindeki performanslara bakılarak yapıldığına inandıramayacak
Zaten 2003’te FIFA yılın futbolcusu ödülünü Zidane’a verdiğinde bu konuda tüm zamanların en iyi açıklamasını Gennaro Gattuso yapmıştı: “Eğer bu ödüller yeteneğe göre veriliyorsa, evet Zidane yeryüzünün en yetenekli futbolcusu. Ama öyle olsaydı Maradona sahada olduğu her yıl bu ödülü alması gerekirdi. Eğer performansa bakılıyorsa, Zidane adaylar içinde bile olamaz”
Bu yıl da durum çok farklı değil… Söylentiler Zidane’ın ödüle yakın olduğu yönünde… Lakin geçtiğimiz sezon La Liga’da bir hayal kırıklığından öteye geçemeyen Zidane’ın Dünya Kupası’ndaki performansı normalde bu ödülü kazanmaya yetmez. Zidane, finale kadar harika oynadı ama hem Fransa şampiyon olamadı, hem de kaptan takımını 10 kişi bırakıp kaybın en önemli sorumlularından biri oldu… Eğer Zidane’ın popülaritesini ve kazançlarını artırıcı kafa darbesi taltif edilecekse, Materazzi rolünü daha iyi oynadığına göre, o almalı ödülleri…
Dünyada bu tarz üç meşhur ödül veriliyor artık. En prestijlisi, 1991’den beri verilen FIFA yılın futbolcusu ödülü… Milli takım hocaları ve kaptanlarının birer oyu var, ve seçimde Haiti’nin takım kaptanıyla Fransa’nın hocası Domenech’in rolleri eşit. Aday listesi 30 kişilik… Bugüne kadar ödül, her Dünya Kupası’ndan sonra o kupanın şampiyonundan bir oyuncuya verilmiş. Gelenek sürerse 18 Aralık’ta ödülü almaya yakın İtalyanlar Buffon, Cannavaro, Gattuso, Nesta ve Pirlo…
İkincisi ve en eskisi, Ballon D’or, 1956’dan beri France Football dergisi tarafından veriliyor. 50 kişilik listeyi France Football belirliyor, UEFA üyesi 54 ülkeden birer gazetecinin oyuyla kazanan belirleniyor. Onun da eksiği, aday listenin sadece Avrupa liglerinde oynayan oyuncuları içermesi… Dağılan Sovyet cumhuriyetlerinin oy sayısının fazlalığı Eurovision gibi bu seçimi de etkiliyor… Geçtiğimiz yıl Shevchenko’nun kazanmasının tek sebebi bu… Bu yıl da Sheva ciddi adaylar arasında.
Üçüncüsü ve en yenisi ise FIFPro Profesyonel Futbolcu Birlikleri ödülü… Bu Pazartesi günü Atina’da ikincisi verilecek ödül için 55 aday oyuncu var, ve tam 43 bin profesyonelin oyuyla seçilecek kazanan… Buradaki handikap 42 büyük ülke haricindeki profesyonel futbolcuların oy hakkının olmaması…
Üç listeye birden girebilen 23 oyuncu var ve kazanacakları kestirmek gerçekten güç. Geçtiğimiz sezon ligde ve Avrupa’da parlayan Barcelonalı, Chelseali, Sevillalı veya Lyonlu oyuncular Dünya Kupası’nda yıldızlaşamazken, Almanya 2006’da harikalar üreten Buffon, Ribery veya Cannavaro’nun popülaritelerinin zayıflığı handikap gibi duruyor… Benim adayım hem kulübünde hem de milli takımda final sevinci yaşayan Thierry Henry…
Üç listede de yer alan oyuncular: Ballack (Chelsea), Buffon (Juventus), Cannavaro (R.Madrid), Ronaldo (M.United), Deco (Barcelona), Drogba (Chelsea), Eto’o (Barcelona), Gattuso (Milan), Gerrard (Liverpool), Henry (Arsenal), Kaka (Milan), Klose (W.Bremen), Lahm (B.Münih), Lampard (Chelsea), Lehmann (Arsenal), Pirlo (Milan), Riquelme (Villarreal), Ronaldinho (Barcelona), Rooney (M.United), Shevchenko (Chelsea), Thuram (Barcelona), Vieira (Inter), Zidane (bıraktı)…
http://www.milliyet.com.tr/2006/11/03/spor/ymeleke.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS