Fenerbahçe’nin UEFA’daki muhtemel rakipleri arasındaki Salzburg’a Trapattoni yetmiyor mu ki, yardımcılığını Mattheus yapıyor? Veya Mattheus teknik direktörlük yapamayacak kadar çapsız mı ki ikinci adamlığı kabul ediyor? Futbol ekip işidir, tek adam işi değil…
90 Dakika’da Hıncal Uluç, Fenerbahçe-Dinamo Kiev maçı sonrası cep telefonuna gelen esprili bir mesajdan bahsetti: “Sol Campbell’la Roberto Carlos etkisiz, Morientes’le Crespo sahada yoklar. Capello ne yapsın?”…
Fenerbahçe’nin 31-34 yaş aralığındaki bu 4 yıldızı çok büyük paralara alıp günü kurtarmak yerine 25-27 yaşlarındaki 4 yeni transferinin orta ve uzun vadede bir mantığı var. Peki Capello’yu dileyip Zico’ya razı olmaya ne demeli?
Çalıştırdığı her takımı (Milan, Real Madrid, Roma ve Juventus’u) şampiyon yapan ve talipleri arasında Manchester United ve Real Madrid olan bir hocayı, Fabio Capello’yu dilemek bile fazlaydı esasında. Capello’nun yerine (bu yazıyı yazdığım sırada televizyonda hayatı konu edilen bir film yayınlanan) bir efsaneyi, Zico’yu getirebildi Fenerbahçe… Futbolculuk kariyeri muazzam, insanlığı tartışılmaz (zira Brezilya’da spor bakanlığıyla onore edilmiş), lakin teknik adamlık hikayesi yüzüncü yılında Avrupa’da final hedefleyen bir ekip için yeterliliği tartışılır Zico’yu, yani esas adıyla, Artur Antunes Coimbra’yı…
Yardımcılığına ise Eduardo Antunes Coimbra’yı. İsmi benziyor, çünkü Zico’nun kardeşi… Ve de Sant’anna’yı… Yani Parreira’nın yardımcısını… Tamam Zico futbolu hepimizden iyi biliyordur, kariyerli yardımcılara ihtiyacı yoktur mutlaka ama, bu iki kişi, Zico’yla neyi ne kadar tartışabilir, hatasını nasıl tespit edip, ne derece fikir verebilir?
Fenerbahçe’nin UEFA Kupası’ndaki muhtemel rakipleri arasındaki Avusturya ekibi Salzburg’un teknik direktörlüğünü yapan, kariyerinde Inter, Milan, Juventus ve Bayern Münih gibi devler bulunan Giovanni Trapattoni’nin yardımcısı Lothar Mattheus… Partizan’la Şampiyonlar Ligi tecrübesi olan Mattheus hiçbir takımda birinci adam olamaz mıydı ki Salzburg’da ikinci adamlığı kabul etti?
Ne Trappatoni yetersiz, ne de Mattheus, gerçek olan şu ki, futbol bir ekip işi… Avusturya’da ilk kez çalışacak olan Trapattoni’ye bu ülkede önemli tecrübeleri bulunan Mattheus eşlik edecek sadece. Güçler birleştirilecek, beyin fırtınaları yapılacak. Ve Salzburg’u bir kenara not edin, bu yıl UEFA’nın gizli favoeileri arasında onlar… Yüzüncü yılında önemli başarılar hedefleyen Fenerbahçe de Zico’nun uyum sürecini yerli kaliteli bir yardımcı ile kısaltabilir, iki beynin işbirliğiyle hataları azaltabilirdi.
Hâlâ geç kalınmış sayılmaz. Zico’ya bir yardımcı getirilmesi onun yetersiz olduğu anlamına gelmez, ama onun teknik becerisine Fenerbahçe gerçeğini bilen bir mental katkı da hiç fena olmaz. Bu yardımcı daha önce teknik direktörlük yapmış da olabilir, Fenerbahçe’de ikinci adam olmak onun için geri adım olmaz, UEFA’da final gibi bir başarı ekibin tamamını yüceltecektir. Klinsmann ve Löw’ün işbirliğinden çıkan başarı ortada.
Yoksa Fenerbahçe’nin Dinamo Kiev önünde eksiği ruhsuz oyunu değildi. Aksine ruhu fazlaydı bile. Hatta gereğinden fazlaydı… Zaten mesele de bu. Fenerbahçe’ye bu takımın özel durumunu bilen hoca gerek…
http://www.milliyet.com.tr/2006/08/31/son/sonspo02.asp
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS