11 Haziran’da bu sütunda yer alan “Daum, F.Bahçe’de ne yapar?” başlıklı yazıda eksik bıraktığım bir nokta olmuş. Evet, Alman hoca çalıştığı hemen her takımı ligde zirveye taşırken, Avrupa kupalarında paralel işler yapamıyor. Evet, Daum’un kurduğu oyuncu ekibi ve yeni hocalarıyla Leverkusen, Beşiktaş ve A.Wien uluslar arası arenada başarılı olmuşlar. Ama okur dostlarımızın yoğun kanısının aksine Zico’nun F.Bahçe’ye yaşattığı başarının altında Daum’un öyle yüzde 50’lere varan bir katkısı olduğunu düşünmüyorum.
Pas oyunları ve duran top sevgileri benzeşiyor, ama Zico, Daum’un aksine sınırları kalın çizgilerle çizilmemiş özgürlükçü/varyasyonel bir anlayışa sahipti. Daha da önemlisi, 2 sezonda Fenerbahçe’ye Avrupa’da 24 maç oynatan, sarı-lacivertlileri hem UEFA’da hem de Ş.Ligi’nde tarihinin en üst noktasına taşıyan ekipte Daum dönemi oyuncularının ağırlığı söz konusu değildi.
Kaleci Volkan ve Semih, Zico döneminde ilk 11 oyuncusu oldular. Carlos (Vederson), Lugano, Edu, G.Gönül, U.Boral ve Deivid (Kazım), zaten Zico döneminde transfer edilmiş oyuncular… Inter, Sevilla, Chelsea gibi devleri yenen 11’lerde Daum’un mirası kabul edebileceğiniz yalnızca Aurelio, Alex ve Selçuk var!
Mutlaka Daum’un o ekipte saygıyı hak eden tonlarca emeği var, ama Zico’yu “Daum’un mirasçısı” sınırlarına hapsetmek, büyük bir adaletsizlik olur gibi geliyor bana…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS