Tamam, Aurelio büyük bir oyuncu değil… Middlesbrough, büyük takım değil… Peki, Zico da büyük hoca değil.
Tamam, Aziz Yıldırım büyük başkan, Aragones dünya çapında bir teknik adam, hatta belki Güiza’yla Josico da dünya çapında oyuncular… Ama dünya çapında olmanız, Fenerbahçe çapında olduğunuz anlamına gelmiyor ki her zaman… Belki de Fenerbahçe’nin ihtiyacı “dünya çapında” bir teknik adamla, “dünya çapında” bir oyuncu almak değil, “Fenerbahçe çapında” bir hocayla, “Fenerbahçe çapında” oyuncularla devam etmekti.
Bir ekibi “dünya çapına” ulaştırmanın yöntemi, dünya çapındaki adamları kendi çapınıza uydurup, ekibin de dünya çapına ulaşmasını beklemek mi? Yoksa tam da kendi çapınızda hocalar, kendi çapınızda oyuncuları çemberin içine toplayıp, birlikte büyüyerek dünya çapına ulaşmayı hedeflemek mi?
Yakın tarihte birinci yöntemi kullanan ekiplerden aklıma Uzan’ın İstanbulspor’uyla Şekerspor geliyor. İkinci yöntemse Sivasspor’unki, Lyon’unki veya Zico gidene kadar Fenerbahçe’ninki idi.
Bu yılki yöntem değişikliği ile F.Bahçe yol ayrımında… Sarı-lacivertlilerin Avrupa’nın yeni Şekerspor’u mu yoksa yeni Lyon’u mu olacağını belki de bu aylar belirleyecek. Umarız istikamet, Lyon yönü olur.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS