Son 20 yılda kulüpler arası futbol, milletler arası futbolu köşeye sıkıştırmış durumda. 90’larda Şampiyonlar Ligi’nin kurulması, sponsorların futbola enjekte ettiği olağanüstü para, G14’ün de UEFA’yı baskı altına alıp bu gelirleri büyük kulüplere kanalize etmesiyle oyun kabuk değiştirdi: Artık büyük futbolcunun sahibi büyük takım. Bir kulüp bir yıldıza yıllık 10 milyon, hatta 20 milyon maaş veriyorsa etinden sütünden de yalnızca o faydalanır. Gönüllülük esasına dayanan milli takım görevi artık ikinci değil, on ikinci plandadır yıldız oyuncu için…
Bu Dünya Kupası’nda da fena halde hissediyoruz bu gerçeği. Premier Lig, La Liga, Serie A gibi büyük lig oyuncularından kurulu İngitere, İspanya, Fransa, İtalya, Portekiz, Arjantin hatta ev sahibi Brezilya bile beklenenin çok altında. Birçok yıldız oyuncu, kulübündeki performansını mumla aratıyor. Ama bu turnuva ile daha fazla göz önüne çıkma şansı olan, genç ya da iştahlı olan, transfer yapmak isteyen, dünyaya adını duyurmak isteyen oyunculardan kurulu takımlar diri… Hem çok koşuyor, hem çok istiyor, hem de sonuna kadar zorluyorlar. Aç oyunculardan kurulu Kolombiya turnuvanın açık ara en iyi takımı. Kosta Rika’nın, Amerika’nın, Cezayir’in, Meksika’nın istekli futbollarını gördük. Dün de Nijerya’nın Fransa karşısında 75 dakika ortaya koyduğu arzu ders niteliğinde.
Stephan Keshi, bu turnuva öncesinde kadroyu yeniledi: Brezilya’ya gelen 23 Nijeryalı’nın 13’ü, 25 yaş altı gençler… Dün de 6 tanesi 11’deydiler. 20 yaşındaki Omeruo, savunmanın göbeğinde harika bir turnuva geçirdi. 21’lik Onazi her ikili mücadelenin içinde, yaşıtı Musa her gol pozisyonunda var. İsteksizliğiyle tanıdığımız Moses bile takımının hızına bir saat uydu. Takım genç olunca, istekli olunca, grup halinde hareket etmeyi de başarınca çok keyifli bir ikinci tur maçı izlettiler dün. Son 15’te çeyrek finali kaybetmelerinin nedeni de aynı: Tecrübesizlik…
75 dakika uyuyan Fransa’yı uyandıransa Griezmann/Giroud değişikliği oldu. Turnuvanın belki en formda santrforu Benzema’yı sola mahkum eden Deschamps, son bölümde hatasından dönünce pozisyonlar buldular. Şu güne kadar 3 atan, bir golü kaleciye yazılan, bir golü bitiş düdüğüne kurban giden, bir penaltı kaçıran Benzema, dün de çizgi makinesine iki kez mesai yaptırdı. Maçı da onun yorduğu ve konsantrasyonunu bozduğu Enyeama hediye etti zaten.
Son çeyrek saatteki Fransa dizilişinin yarı final şansı var. Ama ilk 75’teki görüntünün vedası kaçınılmaz…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS