• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 20 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 19 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 18 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 12 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Yeni sezona mektuplar

Yeni sezona mektuplar
Uğur Meleke
Uğur Meleke
30 Temmuz 2015

14 Ağustos’ta Süper Lig’in 58’inci sezonu başlıyor. Özellikle son 5 yıl, arkamızda toz duman içinde, tartışmalı-kavgalı sezonlar bıraktık. İtimat, sevgi ve saygıya hasret sezonlar. Yeni yılda bu duyguların yerini daha iyilerinin alması için ne yapmalı? 58’inci sezonu diğerlerinden ayrıştırmanın yolu ne?

 

Tribün cezaları kalkmalı

Malum, passolig, tartışmalar ve davalar arasında üçüncü sezonuna giriyor. Elektronik bilet uygulamasının artısını da yaşama zamanı gelmiş olmalı artık. Bundan sonra, bir terörist sahaya çakmak fırlattı diye, bütün bir tribün cezalandırılmamalı. Stat cezaları bitti derken manasız tribün cezaları yaşamaya devam etmemeli. Dağı, taşı, betonu, koltuğu değil sadece ve sadece suçluyu cezalandırmalı. Eğer öyle olmayacaksa, tribün cezaları devam edecekse, elektronik bilet uygulamasına geçmenin sebebi neydi ki sahi?

 

Cezalar caydırıcı olmalı

Tabii ki elektronik bilet uygulamasıyla tespit edilmelerini beklediğimiz suçlular, layıkıyla da cezalandırılmalı. Fernandes’e tekme atan, Burak Yılmaz’ın suratına çakı atan sporsevmezlere sadece 1 yıl statlardan men ödülü verilmesi gibi komik uygulamaların yerini caydırıcı-samimi cezalar almalı.

 

Yeni statlar medeni olmalı

Yurdun dört bir yanında yeni statlar yapılıyor. Sanırım 2017’ye kadar 25 yeni stadyum yükselecek Türkiye’nin dört bir tarafında. Bu yeni statlar, eskilerde yaşanan sorunlardan ders alarak hayata geçmeli. Giriş-çıkışlar, yeterli ve çağdaş olmalı. Elektronik kapı geçişi bir işkence değil, bir medeniyet resmi vermeli. Hafta sonu aile ile, sevgiliyle, çoluk çocukla maça gitmek bir zulüm değil, bir Pazar eğlencesi sayılabilmeli. Futbol sevmeyenler için bile, hafta sonu sinemaya, alışveriş merkezine gitmek yerine stadı tercih edecek ortam oluşturulabilmeli. Statlarda makul fiyatlarla yiyecek-içecek satılmalı, maç öncesi-sonrası vakit geçirilebilecek tesisler inşa edilmeli.

 

Yöneticiler susmalı

Yeni sezonda gazetelerin manşetlerini futbolcular, antrenörler, hakemler süslemeli. Provokatif yöneticiler değil. 6222 sayılı yasa gibi futbol disiplin talimatnamesi de iyileştirilmeli. Sürekli şike-teşvik iması yapan, hakemleri zan altında bırakan ve tehdit eden zengin fanatikler layıkıyla cezalandırılabilmeli. 30-60 gün hak mahrumiyeti adı altında göstermelik cezalar verilmemeli. O hak mahrumiyetlerinin altı doldurulabilmeli.

 

Yönetim kadrolarına profesyoneller girmeli

TFF ve kulüp yönetim kadrolarına girmenin tek şartı zenginlik ve holiganlık olmamalı. Birçok üniversitede spor yönetimi lisans, sertifika, hatta yüksek lisans programları açıldı, açılmaya devam ediyor. Mayıs’ta bir söyleşi için Boğaziçi Üniversitesi’ndeydim, onlar da böyle bir program açma uğraşındalardı. Olağanüstü bir gelişme bu. Tabii ki o bölümlerin mezunları kulüplerde yer bulabilirlerse…

 

Bir biçimde yasa yoluyla TFF ve kulüp yönetimlerine “profesyonel lisanslı yönetici” şartı getirilmeli. Hele bu sezon yabancı sınırının açılmasıyla daha da fazla vizyoner, daha da fazla lisan bilen, dünya bilen, eğitimli profesyonele ihtiyaç var. Bu profesyoneller yasa zoruyla da olsa kulüp yönetimlerine sokulmalı.

 

Kulüp anlaşmaları yapılmalı

Yabancı serbestiyetinden söz etmişken, bununla ilgili de vizyoner hamlelere ihtiyaç olduğunu unutmamalı. Mesela Belçika’nın Charleroi kulübünün yaptığı gibi Afrika’da futbolcu okulları ile çalışılmalı.

 

Süper Lig’in zengin kulüpleri, İngiltere ile, Almanya ile, Fransa ile, Hollanda ile kulüp önceliği anlaşmaları yapmalı. Karşılıklı oyuncu transferi önceliği sözleşmeleri geliştirilmeli. Chelsea ile Twente arasındaki ilişki gibi ilişkiler kurabilmeli Türk kulüpleri. Bu ilişkiler çift yönlü olmalı, yerli oyuncular da daha fazla Belçika’ya, Hollanda’ya, İsviçre’ye gitmeli. Yabancı serbestiyeti, profesyonel kadrolarla doğru değerlendirilmesi halinde, Türk gencini de geliştiren bir fırsat olarak dönebilir ülkeye.

 

Turgay Şeren tekrar yazmalı

Ve son olarak, geçtiğimiz Haziran’da Şişli MYO ödül töreninde zevkle dinlediğimiz Türk futbolu efsanesi Turgay Şeren, bir an önce sağlığına kavuşup tekrar yorum yapmalı, tekrar yazmalı. O gün söz verdiğin gibi aramıza eskisi gibi koşarak dönmeni bekliyoruz Turgay Abi…

Related ItemsGlokal
Yorumları Görüntüle (1)

Yorum Sayısı : 1

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
30 Temmuz 2015
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related ItemsGlokal

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 23 Ocak 2021

    Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke futbol gündemi değerlendirdi SORU 1- Beşiktaş, Galatasaray’ın...

    Uğur Meleke 23 Ocak 2021
  • Devamı
    “Futbol karın doyuruyor mu?” Hürriyet, 22 Ocak 2021

    Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, son günlerde Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımın ardından ortaya...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    Acaba üçüncü golü kim atacak?

    Karagümrük bu sezon Galatasaray’ı 2-1, Başakşehir’i 2-0 mağlup etti. Fenerbahçe’ye kaybetti ama şutlarda 13-8 üstündü. Yense de...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    İlk golü atınca ‘Harlem’e dönüşüyorlar

    Fatih Terim bu iki ekipten ilkini daha çok tutuyor, kritik maçlara genelde onlarla başlıyor. Dün de tercihi...

    Uğur Meleke 21 Ocak 2021
  • Devamı
    19 faul ve 16 şut

    Bir Erol Bulut takımı oyuncusuysanız savunma yapmak zorundasınız. Dün dakikalar 67’yi gösteriyordu. Valencia önde baskıyla kazandığı top...

    Uğur Meleke 19 Ocak 2021
  • Devamı
    Rıdvan ve Josef fark yarattılar

    Genç Rıdvan her ofansif aksiyonun içinde vardı, Souza da klasik bir büyük maç oyuncusu gibiydi. Bu müsabakayı...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2021
  • Devamı
    Bir taç atışı bile derbinin sonucunu değiştirebilir

    Galatasaray açık oyunda ligin en az gol yiyen takımı, Beşiktaş ise ligin kader adamlarından Aboubakar sayesinde taç...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2021
  • Devamı
    Terim oyuncuyla, Yalçın oyunla kazanma peşinde

    Sergen Yalçın’ın iç sahada oyunundan feragat etmeyeceğini, topa daha fazla sahip olmak isteyebileceğini tahmin ediyorum. Terim ise...

    Uğur Meleke 16 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

35’te giden kâğıt
Mahallenin şanslı çocuğu