• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 8 Ağustos 2022
    • beIN Manşet, 1 Ağustos 2022
    • beIN Manşet, 27 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 26 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 25 Mayıs 2022
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Yenemiyorsan yenil!

Yenemiyorsan yenil!
Uğur Meleke
18 Eylül 2014

Avusturyalı filozof Wittgenstein, 100 yıl önce özetlemiş aslında sorunumuzu: “Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır”

Bizim futbol aleminin sınırları da sığ lisanıyla çevrilmiş, tel örgülenmiş, boğulmuş maalesef… Türk futbol ailesinin, yani bizlerin okumak ya da gelişmek gibi bir derdi olmadığı için 50 yıldır en sevdiğimiz laf, ülke sporunun yegâne özeti, “Atamayana atarlar”dır. Böyle bayağı, böyle vasat, böyle sıradan bir lafa bayılırız hepimiz! İki kelime, bütün bir sporu, hatta bütün bir dünyayı açıklıyor zannederiz.

Aslında haksızlık etmeyeyim, son 20 yılda yeni bir lafa tutunduk maaile: “Yenemiyorsan yenilme”… Aman Allahım, ne harika bir özdeyiştir bu! Antrenörü bayılıyor, futbolcusu bayılıyor, spor medyası bayılıyor! Sanırsın ki, bütün maçlarda yenilmezsen şampiyon olacaksın. Oysa o lafın önerdiği gibi, 34 maçın 34’ünde de yenemesen ama aynı zamanda da yenilmesen, küme düşersin! Evet, 34 puanla ancak küme düşersin bu ligde…

Hafta sonu Süper Lig’de oynanan 9 maçın 7’si berabere bitti. Üstelik üçü de 0-0… Futbol yok, gol yok, eğlence yok… Ama “yenemiyorlarsa yenilmediler” ya, 14 takımın hemen hepsi mutlu! Ortalık süt liman, çünkü “iyi mücadele ettiler”… Artık maç sonrası hangi antrenöre, hangi futbolcuya mikrofon uzatsan, iyi mücadele ettiklerini, maçı bırakmadıklarını, savaştıklarını filan anlatıyorlar.
Gol attın mı? Hayır… Pozisyon ürettin mi? Neredeyse hiç… Ama iyi mücadele ettiler ya, onlara yetiyor, bize de yetmesi gerektiğini salık veriyorlar.

Oysa basit ve çıplak gerçek şu: Bugün dünyada koşmayan, savaşmayan, mücadele etmeyen futbolcu yok. Artık futbol, yürüyene alan bırakmıyor; bütün futbolcular en az 10 kilometre koşuyor. Her biri atletik, her biri 100 metreyi 13 saniyenin altında bitiriyor. Türkiye’de de böyle, İngiltere’de de böyle, Malta’da da… 72 milletten her futbolcu doğal olarak mücadele ediyor, zaten işleri gereği yapmaları gereken bu.

Ama bir maçı kazanmak için mücadele yetmiyor, kalite gerekiyor, teknik gerekiyor, taktik gerekiyor… Türkiye’de hemen hiçbir hoca “kaliteli oynadık” diyemiyor mesela. “Teknik bir takımız” diyemiyor. Sadece savaştık diyor, mücadele ettik diyor. O yüzden de pahalı takımlarımız Avrupa’da isimsiz rakiplerine tek bir gol bile atamadan turnuvalara veda ediyorlar. Ulusal takım, İzlanda’da pozisyona giremiyor; Anderlecht İstanbul’da ilk kez bu kadar rahat oynuyor.

“Dilimizin sınırları, dünyamızın sınırları” halbuki… Ne zaman bir teknik adam, “mücadele yetmez” diyecek; ne zaman “yenemedik ve yenildik, çünkü sadece yenmeyi hedefledik” diyecek; o zaman onun ve ülke futbolunun açılacak önü… O zaman her biri aynaya baktılarında adeta birer Alex Ferguson, adeta birer Jose Mourinho olduğunu düşünen genç yerli antrenörlerimizden birine, tek birine, Hollanda’dan, Belçika’dan, Yunanistan’dan teklif gelecek. Tek bir tanesi, sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da para edecek.

Genç futbolcular, bırakalım bu ezberleri lütfen, “yenemiyorsak da yenilelim biraz”… Çünkü tarihin belki de en büyük sporcusu Jordan bile böyle öğrendi yenmeyi: “Kariyerimde 9000’den fazla şut kaçırdım. 300’den fazla kez maç kaybettim. 26 maçta son topta bana güvenildi ama atamadım. Defalarca kaybettim hayatta. Ve sonunda kazanmayı öğrenmemin nedeni de budur işte”…

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
18 Eylül 2014
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Fenerbahçe oyun hafızasına başvurdu

    Dünkü takım geçen sezonu bitiren ekibe benziyordu. Amerikalılar’ın meşhur bir lafı vardır: “Bozuk değilse, tamir etme”… Fenerbahçe...

    Uğur Meleke 16 Ağustos 2022
  • Devamı
    Bir yerde çoğalırken öbüründe eksilirsin

    Okan Hoca santrforları çiftledi, oyun değişti. Birçok büyük lig ağustos başında start alıyor ama transfer sezonu bir...

    Uğur Meleke 14 Ağustos 2022
  • Devamı
    Türk futbolunun en kritik 3 ayı

    Türk futbolu için tarihi bir üç aya giriyoruz. Önümüzdeki iki hafta içinde Avrupa’daki tüm temsilcilerimiz play-off turu...

    Uğur Meleke 12 Ağustos 2022
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 10 Ağustos 2022

    Spor Toto Süper Lig’de ilk hafta tamamlanırken Hürriyet yazarları Mehmet Arslan, Uğur Meleke, Güntekin Onay ve Fırat...

    Uğur Meleke 10 Ağustos 2022
  • Devamı
    İdmanların %30’unu duran toplara ayıran takım

    Ümraniye, Rangnick’in tespitini hatırlattı. Cuma gecesi Trabzon önüne klasik bir 1.lig kadrosuyla çıkan İstanbulspor’u Norwich City’ye benzetmiştim....

    Uğur Meleke 9 Ağustos 2022
  • Devamı
    Seferoviç topla buluşunca

    Hücumu organize etti, skoru getirdi. Henüz altı maç oynandı ama Süper Lig’in 65’inci sezonuyla ilgili ilk izlenimlerim...

    Uğur Meleke 8 Ağustos 2022
  • Devamı
    Vodafone Park: 1 Kayserispor: 0

    Maçı futbolcularla birlikte tribünler kazandı. Beşiktaş’ın tüm hazırlık maçlarını ve dünkü müsabakayı izledikten sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim:...

    Uğur Meleke 7 Ağustos 2022
  • Devamı
    Norwich İstanbul City

    İstanbulspor bana İngilizleri hatırlattı. Bir İngiliz arkadaşım geçenlerde şöyle bir espri yapmıştı: “Fulham’la Norwich aslında aynı takım....

    Uğur Meleke 6 Ağustos 2022

Copyright © 1999 Meleke.com

Çocuklar, adamları utandırdı
Bazıları daha eşit!