2008 Avrupa Futbol Şampiyonası kurasına ikinci torbadan girmemize rağmen grubun FIFA sıralamasında en üstte yer alan takımı biziz. Üstelik de derecemiz ilk 25’te bile değil. İlk 25’te B ve F gruplarında 3’er, D ve E grubunda ikişer ülke var. Bizim grubumuzda ise 0 (yazıyla sıfır)…
5 takımlı Euro’96 eleme grubuna dördüncü torbadan giren Türkiye’ye Avrupa Şampiyonası yolunu açan Fatih Terim etkisinin daha fikstür oluşturulurken boy gösterdiğini biliyoruz. Kuzey Avrupalı rakiplerimizin performans aralıklarını iyi tahlil eden Terim, fikstür düzenlenirken en aktif teknik adam olmuş ve bir ülke futbolunun makus talihini değiştirme sinyallerini henüz masa başında vermişti. Euro 2008 elemelerinde de başarısı ortada. 3 maç seyircisiz/tarafsız sahada oynamak zorundayız ve bunların ikisi Malta ve Moldova ile… Sadece bu fikstür avantajı bile muazzam bir katkı…
Kader bizden yana olduğunu, kuralar çekilirken de göstermiş. İkinci torbadan kuraya girmemize rağmen FIFA sıralamasına göre grubun en iyi takımı biziz. Türkiye’nin 28’inci durumda olduğu FIFA sıralamasına göre Yunanistan 32, Bosna 42, Norveç 49, Moldova 73, Macaristan 80 ve Malta 122’nci sırada…
Bizim grubumuzda FIFA sıralamasına göre ilk 25’te hiçbir takım yer almazken, B Grubunda tam 3 takım var: İtalya (2), Fransa (4) ve Ukrayna (15’inci)… F Grubu’nda da durum benzer: İspanya (7), Danimarka (17) ve İsveç (20) ilk ikiye girmek için yarışmak zorundalar. İçinde bulunduğumuz C Grubu hariç grupların hepsinde ilk 25’ten en az bir ülke var… Çok ama çok iyi bir kura çektiğimiz de muhakkak…
Terim Milliyet’teki röportajında başarının anahtarının ilk üç maçı kazanmaktan geçtiğini, sonraki 5,5 aylık boşluğun milli takım için çok önemli olduğunu söylemiş. Çünkü muhtemelen bu 5 buçuk ayı birçok hazırlık maçı ile değerlendirecek A milliler… Dünya Kupası 2006 elemelerinde gözden kaçan önemli bir detaydı bu… Maalesef 4 Eylül 2004’le 8 Haziran 2005 arasında Yanal yönetiminde 9 resmi maç yaptık, ama hiç hazırlık müsabakası oynamadık… Oysa Euro 1996 elemeleri içinde Terim’le 8 eleme mücadelesi arasında tam 11 özel maç yapmışız. Gerçek şu ki, maç yapmadan uyum sağlanamıyor…
Tabii bir de dünya ve Konfederasyon Kupası üçüncülükleri titrimizin henüz etkisini yitirmemiş olması da bir faktör. İngiltere milli takımı teknik direktörü Steve McLaren, rakipleri Makedonya’nın gücünü tarif etmek için “Türkiye’yi yendiler. Çok tehlikeli bir takım” deyiverdi önceki akşam… Yani dünyada geçerli ölçülerden biri hâlâ Türkiye. Ölçülüğü sürdürmek gerek. Hele bu grupta, Malta’yı geçmek yetmez, tulum çıkarıp sürdürmek gerek…
http://www.milliyet.com.tr/2006/09/08/spor/ymeleke.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS