• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 23 Mart 2023
    • beIN Manşet, 15 Mart 2023
    • beIN Manşet, 13 Mart 2023
    • beIN Manşet, 8 Mart 2023
    • beIN Manşet, 27 Şubat 2023
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

United'ın şifresi çözüldü!

United'ın şifresi çözüldü!
Uğur Meleke
10 Mart 2006

Everton, Manchester’la yaptığı kontrat uyarınca, Rooney’li United’ın Premier Lig’de ve Avrupa’da kazanacağı her başarı için ekstra bonservis bedeli kazanacaktı. Allah’tan M.United akıllı çıktı da, iki yıldır kupa kazanmayıp, Rooney için Everton’a hiç ekstra para ödemediler! *

Belki Dünya Kupası’nı sadece bir kez kazanabildiler ama üzülmüyor, bu oyunu zaten biz bulduk diyorlardı. Başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları ile dolu uzun yıllardır tutundukları tek dal ”Top bizim, bizi oynatmazsanız alır gideriz”den başka bir şey değil… Bobby Moore, Geoff Hurst, Paul Gascoigne, hatta Gary Lineker bile yaşlandılar, ve unutulmaya yüz tuttular. Neyse ki şimdi mağrur İngilizlerin gerçekten gurur duyabilecekleri bir süper yıldızları var: Wayne Rooney.
Everton Menajeri Moyes’e göre hâlen bir sokak çocuğu gibi oynayan Wayne Rooney, sokaklardan yeşil çimlere 17 Ağustos 2002’de Tottenham karşısında geçti. Sadece 2 ay sonra, 2002’nin Ekim’inde Arsenal’e karşı lig kariyerinin ilk golünü kaydetti… O gün önemli gollerin oyuncusu olacağının sinyalini de vermişti, zira bu ‘çocuğun’ ilk sayısı hem Premier League tarihinin en ‘genç’ golü olmuş hem de ‘Gunners’ın tam 30 maçlık yenilmezlik serisine noktayı koymuştu.
1879’da James Prinsep, İngiliz milli takımı formasını ilk giydiğinde 17 yaşını dolduralı 253 gün olmuştu. Rooney, Şubat 2003’te Avustralya karşısına çıktığında Prinsep’ten 142 gün küçüktü ve onun tam 124 yıl kırılamayan rekorunu da ele geçirdi. Ardından 2004’ün Eylül ayı içinde Makedonya karşısında da ülkesinin futbol tarihinin milli takımda gol atan en genç oyuncusu olmayı başarıyor, otoritelere göre 11 Ekim’de Türkiye karşısına ulusal kariyerinde ilk kez on birde çıkmayı da hak ediyordu.
Milli takımımıza karşı oynadığı futbolla ulusal formayı sırtından bir daha çıkarmayan Rooney, kendi liginde düşmeme mücadelesi veren Everton’da yapamadıklarını Euro 2004’e sakladı, Portekiz’de ülkesini adeta tek başına sırtlayarak çeyrek finale kadar taşıdı.
Fransa karşısında mükemmel oynayan, penaltı kazandırdığı halde Eriksson tarafından 75’inci dakikada oyundan alınan Rooney, bu maçtan yalnızca dört gün sonra, 18 yıl 7 ay ve 24 günlükken İsviçre ağlarını iki kez havalandırarak, tarih sayfalarında artık tozlanmış bir başka rekoru yeniledi, ve 44 yıllık Avrupa Şampiyonaları finallerinin en genç golcüsü unvanını da kazandı. O rekor da, Rooney henüz doğmamışken, 19 Haziran 1984’te oynanan Yugoslavya-Fransa maçında ağları havalandıran Dragan Stojkovic’e aitti.
Bu maçta Rooney, Sheringham ve Shearer’dan sonra ülkesinin finallerde duble yapan üçüncü oyuncusu oldu, ayrıca Eriksson yönetimindeki İngiliz Milli Takımının 2002 Dünya Kupası ve 2004 Avrupa Şampiyonası maceralarında büyük sıkıntı yaşadığı ikinci 45 dakikalarda gol bulan ilk futbolcusu unvanını da ele geçirdi.
Hırvatistan karşısında bir duble daha yapan Rooney, ülkesinin finaller tarihinde bunu başaran ilk oyuncusu olmakla kalmıyor, İngiltere’ye turnuva tarihinde kendi evleri dışında ilk çeyrek finali de getiriyordu. Çeyrek finalde Portekiz karşısında maçın başında yaşadığı şanssız sakatlık onun da futbolun mucitlerinin de sonu oldu…


24 Ekim 1985 doğumlu rekor canavarı için hemen akla, ‘sırada ne var’ sorusu geliyor.
29 kez giydiği milli formayla 11 gole imza atan Rooney’nin 49 gollü Bobby Moore’a ulaşması için daha çok yolu var kuşkusuz… Maç başına 0,38 skor ortalaması hiç de fena gözükmüyor, ama Vince ‘Jack’ Woodward’un milli formayla 23 maçta kaydettiği 29 gole herhalde ancak saygı duyabilir. 2006 Dünya Kupası’nda atacağı goller de ona bu kez en genç unvanlarını getirmeyecek çünkü Pele 1958’de henüz 17, Owen’sa 1998’de 18 yaşındayken yeryüzünün en prestijli futbol turnuvasında skor yapmayı başarmışlardı. Rooney, ancak İngiltere şampiyon olursa ülkesinin en genç kupa sahibi olabilir, zira 1966’da en genç şampiyon Alan Ball 21’ini çoktan geçmişti. Bir de en genç kaptan olmak için hala neredeyse iki yılı var. Efsanevi Bobby Moore, pazubantı koluna geçirdiğinde 22 yaşını dolduralı 47 gün olmuştu…


Aslında İngilizlerin Rooney’nin kırmasından bu kez endişe duyacakları bir rekor daha var: 1968’de Alan Mullery ile başlayan ve sonra sadece 9 kez yaşanan, İngiliz ulusal futbol tarihinin 10’uncu ve en genç kırmızı kart gören oyuncusu… Zira bu genç adam, Everton formasıyla ligde ilk golü attıktan sadece iki ay sonra Birmingham karşısında ilk kırmızı kartını da görmüş, artık sadece golleriyle değil, hırçınlığıyla da hatırlanmaya başlanmıştı. Rooney, Everton’la ilk sezonunda ligde 9 gol kaydederken, gol sayısından daha fazla, 11 sarı kart görmüştü. Evet İngiltere’de herkes, dünya kupası umutlarını, geçtiğimiz hafta Lig Kupası’nı kucaklayarak, 13 yaşında kazandığı Süt Kupası’ndan beri yaşadığı hasreti sona erdiren Rooney’e bağlıyor, ama bir yandan da Serena Williams’ın geçtiğimiz yıl ‘çok tatlı’ bulduğunu açıkladığı Wayne’in ‘kötü çocuk’ olmasından da korkuyor!

*Bu değerlendirme için, Salı gecesi Barcelona-Chelsea maçını birlikte izlediğimiz uluslar arası grubun sempatik üyesi David O’Brien’a teşekkürler.

http://www.milliyet.com.tr/2006/03/10/spor/axspo02.html

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
10 Mart 2006
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 22 Mart 2023

    Süper Lig’in 26. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Hürriyet Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1 –...

    Uğur Meleke 21 Mart 2023
  • Devamı
    Süper Lig’in ciddi bir devrime ihtiyacı var

    Oyun her faul sonrası fazla duruyor yere yatan oyuncu kalkmak bilmiyor. Süper Lig’in neden zaman zaman izlenmesi...

    Uğur Meleke 20 Mart 2023
  • Devamı
    Otomatik vitesle kazandı

    Beşiktaş belki kolay kazanamadı ama son 3 haftada bir otomatik vites geliştirdi. Bu sene Süper Lig, kelimenin...

    Uğur Meleke 19 Mart 2023
  • Devamı
    Ciddi önlem için tribünlerde savaş mı çıkmalı!

    Türk futbolunun kanayan yarası yeşil sahalardaki şiddet olayları bu kez Kadıköy ve Sivas’taki Avrupa maçlarında hortladı. Kanun...

    Uğur Meleke 18 Mart 2023
  • Devamı
    5.5 dakikalık ihanetin sonucu

    Fenerbahçe için 2022-23 sezonu, iki perde olarak yaşandı garip bir biçimde… Temmuzdan kasıma kadar net bir stratejiyle...

    Uğur Meleke 17 Mart 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 14 Mart 2023

    Süper Lig’in 25. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Hürriyet Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1 – Türk...

    Uğur Meleke 14 Mart 2023
  • Devamı
    Beşiktaş’ta sezonun en kritik 3 puanı

    Türk futbolu, otuz yıl sonra ilk kez Avrupa 20’nciliğine düşmesinin bedelini önümüzdeki Temmuz’da ödeyecek. Evet, bu sezon...

    Uğur Meleke 13 Mart 2023
  • Devamı
    Okan Buruk’a çok yakıştı

    G.Saray 3. bölgede çok cömertti ama yine de kazanmasını bildi. 10 Şubat 1993 gününde güneşli bir öğleden...

    Uğur Meleke 12 Mart 2023

Copyright © 1999 Meleke.com

Bana Mortadelo demeyin!
50 yıl futboldan men