Ufuk kazandı

45 dakikası görüş mesafesini birkaç metreye düşüren müthiş bir yağmurun, 45 dakikasını da Antalya ve Sakarya’daki skorların etkilediği bir oyun vardı (hatta bir oyun yoktu) Manisa’da…
Manisaspor, bu sezon sıra dışı bir görüntü çizen İtalyan ekibi Roma’nın saha içi dizilişini andıran bir görüntüyle mücadele etti. Totti’nin çok alışık olmadığı (ama müthiş iş çıkardığı) en uçta oynama görevi, Manisa’da Zelenka’ya verilmiş… Onu iki kanattan Okan Koç ve Holosko (zaman zaman çizgi değiştirerek) destekliyorlar, ama özellikle Slovak oyuncunun anlaşılmaz biçimde durgun olduğunu not etmek lazım.
Sezer, Metin, Nizo ve Reinaldo’lu ligin en zengin kulübelerinden birine sahip Bulak’ın 75 dakika oyuncu değiştirmemesini diğer maçlardan gelen haberlere bağlayabiliriz ancak.
Denizlispor, Hadzibegic döneminde oturttuğu başarılı takım savunması anlayışını sürdürüyor, gol umutlarını ise sadece Adriano’ya şişirdikleri topların Yusuf veya Selahattin’le buluşmasına bağlıyor. Ama Borbiconi yönetimindeki kontrollü Manisa savunmasına karşı birkaç gün uğraşsalar gol bulamayacak gibiydiler.
Maçın en dikkat çekici adamı Manisa’nın genç kalecisi Ufuk… Yaşının çok üstündeki olgunluğunu maç öncesi tanıma fırsatı bulduğumuz sakin mizaçlı kaleci antrenörüne de bağladım biraz. Yaz döneminde bu formunu korur ve yeni sezona da 1 numara olarak başlarsa Türk futbolunun yeni bir değer kazandığını söyleyebiliriz rahatlıkla…

http://www.milliyet.com.tr/2007/05/27/spor/ymeleke.html