Türkiye’nin Guardiolaları

Daha önce defalarca bu sütunda değindim: TFF, nasıl bir antrenöre yılda yalnızca iki kulüple çalışma sınırı getiriyorsa, kulüpleri de teknik sorumlu kontrat sayısı konusunda kısıtlamalı. Bence bir takvim yılında en fazla +1 teknik sorumlu ile daha kontrat imkânı verilmeli. Yani bir kulüp Şubat 2015’te yeni bir teknik sorumluya imza attırdıysa, bir sonraki imza için Ocak 2016’yı beklemek zorunda olmalı.

Eğer böyle bir kısıtlama söz konusu olursa faydaları saymakla bitmez sanırım: Teknik sorumlu daha uzun vadeli planlar yapabilecek. Kendini daha güvende hissedip daha fazla genç oyuncuya şans verebilecek. Futbolcu, teknik sorumluyu her istediğinde yiyemeyeceğini bilecek, sadece işine konsantre olacak. Transferde yaşlı ve garanti yıldızlara değil, iki-üç yıllık yatırımlara yönelinebilecek. Antrenörler ailelerini çalıştıkları kente getirecek, daha huzurlu olacaklar doğa olarak…

Böyle bir kısıtlamanın handikapıysa net: Haziran’da kontrat yaptığın bir hocayla Kasım’da yollar bir biçimde ayrılmak zorunda kalındığında ne olacak? Kontrat limitini doldurmuşsun, Ocak’a kadar hocasız mı kalacaksın? Bu sıkıntılı sorunun da cevabı bence şu: Takım, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi yardımcıya ya da altyapı antrenörüne emanet edilecek. İkinci adamlar, bir-iki maçlık değil, 2-3 aylık gerçek şanslar bulacak. Ve bazıları bu kısa kontrat dönemlerini iyi değerlendirip yoluna devam edecek muhtemelen.

Lucien Favre’la sezona 5’te 0’la başlayan Gladbach’ta geçici hoca Schubert’in performansını takip etmişsinizdir: Namağlup 10 maçlık bir seri yakaladılar ve artık ligde üçüncüler. Hafta sonu Stuttgart’ın başında ikinci maçına çıkan geçici teknik adam Kramny’nin de performansı hiç fena değildi ve tribünlerin güvenini kazanmış gibiydi 42 yaşındaki genç hoca. Bu hafta Mainz önündeki performansı belki ona da bir Schubert hikâyesi imkanı tanıyacak. Üstelik de karşısında Thomas Tuchel’den boşalan koltukta devam eden eski yardımcı Martin Schmidt var!

Önceki gece Amerika Ligi (MLS) finalinde karşılaşan iki hocanın yaşları 40 ve 42 idi. Bu yılın muhtemel Şampiyonlar Ligi finalinde 44’lük Guardiola ile 45’lik Luis Enrique karşılaşmaya hazırlanıyorlar. Bu ülkenin koşullarına göreyse bunların her ikisinden büyük olan Cihat Arslan, genç hoca kategorisinde!

Türkiye, kendi Tuchellerini, Guardiolalarını, Schubertlerini bulmak için yeni bir yol denemeli. Eski yol tükendi, bitti. Artık yeni bir şey söylemeli…

**********************************

İTÜ’ye bekliyoruz

Heyecanlıyız… 16 Ocak’ta İTÜ’de Spor Gazeteciliği sertifika programına başlıyoruz. Ekonomi Bölüm Başkanımız Fuat Erdal ve İTÜ Kariyer Merkezi Başkanımız Salim Atay başta olmak üzere değerli İTÜ akademisyenlerinin yanı sıra FIFA gözlemcisi M.Kamil Abitoğlu, Arsenal efsanesi Tony Adams,

Milliyet Spor Müdürü Tayfun Bayındır, Hürriyet yazarı İlker Yasin, TRT Stadyum yapımcısı Ersin Düzen, Milliyet.com.tr Yayın Yönetmeni Ercüment İşleyen, Kanal D Spor Müdürü Cem Yılmaz, Lig Radyo GYY Mehmet Ayan, televizyoncu Ceyhun Yılmaz ve Lig TV yorumcusu M.Fevzi Tanırlı gibi değerli okutmanlarla İTÜ Maçka kampüsünde sizleri bekliyor olacağız.

Kayıtla ilgili tüm detaylar http://www.itusem.itu.edu.tr/egitim/spor-medyasi-ve-yonetimi-uzmanlik-sertifika-programi sayfasında… Kontenjanımız şimdilik maalesef 60’la sınırlı. Sektörün bir sonraki başarılı neslini İTÜ’ye bekliyoruz.