Türk futbolu, son bir aydır yine kötü günler geçiriyor. Yalçın’ın, Caner’e “Seni de sakatlarım” dediği yetkili ağızlarca iddia edildi. Ama hiç kimse, “Yalçın’la Caner’in arasındaki o diyalog 20’inci dakikada geçti, oysa Jo 35’inci dakikada sakatlandı. Yalçın Caner’i tehdit ederken, Jo’nun 15 dakika sonra sakatlanacağını tahmin mi etti?” sorusunu net olarak cevaplamadı.
Aynı ay içinde bir büyük kulüp başkanı, “Takımımın haklarını koruyamıyorum” gerekçesiyle Kulüpler Birliği’ndeki görevini bırakayazdı! Öbürü, “kasaplı” bir salvo yaptı. Diğerleri de geri durmadı; Bursa’da hakemler can güvenliklerinden endişe ettiler, Antep’te (İngiltere’de olsa 10 milyon sterlin cezayla neticelenecek) bir prim şovu yaşandı. En acayibi ise Kayseri’deki güç gösterisiydi: Bir yerel yönetici, Sivriservi’ye düdüğünü astırttığını ilan, Özkalfa’nın şahsında diğer tüm hakemleri de tehdit etti!
Türkiye’de iyi futbol oynanıyor
Türkiye’de “kötü futbol” oynandığını düşünmüyorum. Geçen hafta Beşiktaş-G.Birliği müsabakasının ardından stadı terk ederken muhtemelen yüzümde acayip bir gülümseme vardı, çünkü harika bir maç izlemiştim. Kayseri-G.Saray’da top bir an bile durmadı; F.Bahçe-Diyarbakır’da yerimizden kıpırdayamadık!
Kulüplerimiz 2011’de Avrupa dokuzunculuğuna yükseliyor; milli takımımız geçen pazar Euro 2012 kurasına 15’inci sıradan girdi. Ligimiz, oyuncu bonservis bedelleri ortalamasında yedinci…
Hakemliğimiz de 20’inci
Hakemliğimiz de bu yükselişe ayak uydurdu; UEFA 2010 Ocak sıralamasında 20’inci sıraya tırmandı. Bir premier, iki de ikinci kategori hakemimizle yeni listede Avusturya, Hırvatistan, Çek C, Yunanistan gibi ülkeleri geçtik, Ruslarla peş peşeyiz.
Kötü adamlar
Futbolcularımız, takımlarımız, teknik adamlarımız ve dahi hakemlerimiz, hepsi birden Avrupa’nın zirvesine oynuyorlar. Rusya’yla Hollanda’yla, Portekiz’le her cephede yarışma kabiliyeti kazanmışız. Ama mutlu değiliz, sahadaki iyi futboldan keyif almakta sıkıntı çekiyoruz. Çünkü aynı adamlar her Şubat geldiğinde bizim futbola olan güvenimizi alt üst ediyorlar, ileri gitmek isteyen zincirin halkalarını ısrarla geriye çekiyorlar. TFF’ler bu adamları engelleyemiyor, on yıllardır engelleyemedi, bundan sonra engelleyeceğine dair de umutlarımız azalıyor.
Nasıl çözecekler, 5149 sayılı yasanın uygulamasını güvenceye mi alacaklar; TFF yönetimini (sadece 223 delegeyle seçilmesi nedeniyle) bu kulüp yöneticilerinin uhdesinde olmasından mı kurtaracaklar, bilemiyorum.
Ama bildiğim bir şey var: Türkiye’de futbolcular iyi. Antrenörler iyi. Takımlar iyi. Hakemler iyi. Türkiye’de kötü futbol oynanmıyor. Türkiye’de futbol “kötü” oynanıyor. Ve bu “kötü oyuncular” sahada değil… Kenarda değil… Kulübede değil…
EK TABLO:
UEFA Hakem sıralaması Ocak 2010
Sıra Ülke Toplam Elit Premier İkinci Üçüncü Dördüncü
1 Almanya 10 3 1 3 3 0
2 İspanya 10 2 2 3 3 0
3 İtalya 10 2 2 2 4 0
4 Portekiz 9 2 2 2 1 2
5 Hollanda 7 2 2 1 2 0
6 İsveç 7 2 1 3 1 0
7 Norveç 7 2 1 3 0 1
8 Fransa 9 2 1 2 4 0
9 İngiltere 7 2 1 1 3 0
10 İsviçre 7 1 1 2 3 0
11 İskoçya 7 1 1 1 1 3
12 Belçika 7 1 1 0 2 3
13 Slovenya 4 1 1 0 1 1
14 Danimarka 7 1 0 2 4 0
15 Macaristan 6 1 0 2 3 0
16 Lüksemburg 3 1 0 0 2 0
17 Romanya 7 0 2 1 2 2
18 Rusya 8 0 1 3 2 2
19 Çek C. 6 0 1 2 3 0
20 TÜRKİYE 7 0 1 2 2 2
21 Avusturya 7 0 1 1 1 4
22 Bulgaristan 6 0 1 0 2 3
22 Hırvatistan 6 0 1 0 2 3
24 İsrail 5 0 1 0 2 2
25 İrlanda C. 4 0 1 0 2 1
26 İzlanda 4 0 1 0 0 3
27 Polonya 7 0 0 2 3 2
28 Galler 4 0 0 1 3 0
29 Yunanistan 7 0 0 1 2 4
29 Ukrayna 7 0 0 1 2 4
31 K.İrlanda 4 0 0 1 2 1
31 Sırbistan 4 0 0 1 2 1
33 G.Kıbrıs 5 0 0 1 1 3
33 Finlandiya 5 0 0 1 1 3
33 Slovakya 5 0 0 1 1 3
36 Makedonya 3 0 0 1 1 1
37 Belarus 4 0 0 1 0 3
38 Estonya 2 0 0 1 0 1
39 Kazakistan 4 0 0 0 2 2
40 Ermenistan 4 0 0 0 1 3
40 Malta 4 0 0 0 1 3
42 Bosna H. 3 0 0 0 1 2
42 Moldova 3 0 0 0 1 2
44 Litvanya 2 0 0 0 1 1
44 Letonya 2 0 0 0 1 1
44 San Marino 2 0 0 0 1 1
47 Gürcistan 4 0 0 0 0 4
48 Arnavutluk 3 0 0 0 0 3
48 Azerbaycan 3 0 0 0 0 3
48 Karadağ 3 0 0 0 0 3
51 Andorra 1 0 0 0 0 1
51 Faroe A. 1 0 0 0 0 1
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS