Geçtiğimiz Cuma günü bu sütunda, futbolda gol sayısını artırma uğraşında olan Michel Hidalgo’nun planlarına yer vermiştik. Herkes genelde Hidalgo planları içinde en mantıklısının “farklı galibiyete 1 ekstra puan” olduğu konusunda hemfikir, ama başka enteresan görüşleri olanlar da var…
Alperen Manisalıgil ve Arda Gezdur, 0-0 biten maçlarda iki takıma da 0 puan verilmesini öneriyorlar. (Bu uygulamada hâlihazırda en büyük kaybı Ankaraspor ve Rizespor yaşıyor)
Yüksel Atakul, yenilen takım açısından da kaç farklı kaybettiğinin bir önemi olması gerektiği görüşünde. Onun önerisine göre, iki ve daha farklı mağlubiyete 0; bir farklı mağlubiyete 1; beraberliğe 2; bir farklı galibiyete 3; iki ve daha farklı galibiyete 4 puan verilmeli… (Beraberliği cazip hale getirmesi sakıncalı gözüküyor)
Aşkın Uçaş’ın önerisi biraz fantastik: Maçın başında kura atışını kaybeden kaleyi seçer, kurayı kazanan maça bir penaltı atarak başlar. İkinci devrenin başında da diğer takım bir penaltı atar. (Güreş benzeri…)
Halit Kaya, uzatma süresi dolduktan sonra hakemin son düdüğü çalmak için topun auta çıkmasını beklemesini öneriyor. Uzatmaları da hakem inisiyatifinden büyük ölçüde çıkarıp, her oyuncu değişikliği için 1, her sedye için 2, her kaleci sakatlığı için 3 dakika ilavenin sabitlenmesi görüşünde.
Bence en mâkulu ise şu: Fırat Yaman Er, her devrenin galibine de birer puan verilmesini öneriyor. Böylece bir takım ilk yarıyı 3-0 önde kapatmış olsa bile ikinci yarıda kazanabileceği ekstra 1 puan için mücadele edecek. Ve dahi, 3-0 mağlup olanın da ulaşabileceği bir hedef olması demek bu…
Bu öneri, futbolun ruhuna da çok aykırı değil bence… Sadece karmaşık bir puanlama handikapı var. O açıdan hayata geçme ihtimali zayıflıyor biraz…
http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=512879
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS