• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 20 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 19 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 18 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 12 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Türk futbolcusunun nesi eksik?

Türk futbolcusunun nesi eksik?
Uğur Meleke
Uğur Meleke
11 Mart 2008

Ali Turan… Harika bir stoper… 1,86 boyu, ideal bir savunmacı anatomisi var. Her şeyini oturtmuş Kayserispor’un iki buçuk yıldır oturtamadığı savunmasının göbeğinde Aydın’la kusursuz bir ikili oluşturdular, ikinci devredeki ilk 720 dakikada kalelerini sadece 4 kez savunamadılar… Henüz 24 yaşında ve muhtemelen tribündeki milli takım kurmayları tarafından da dikkatle izleniyor. Ama bu büyük umutlarla söz ettiğimiz Ali Turan, iyi oyununun yanına öyle acaip, garip, anlaşılmaz hareketler ekliyor ki, durup bir daha düşünüyorsunuz, bunları yapanla o performansı gösteren aynı kişi mi diye…
45’inci dakikada bir duran topta Ümit Karan’la yaşadıkları itişme nedeniyle sarı kart görüyor. Hakem Selçuk Dereli özellikle işaret ediyor, “iki kez uyardım sizi” diye… Atış yapılıyor, Ümit’le birlikte yine, yani üçüncü defa yerdeler. Ali’nin kolu Ümit’in boynunda! Faul yaptı veya yapmadı, onu tartışmıyorum, fakat bu beceride bir oyuncunun böyle dikkatsizce davranması, hakem gözetimindeyken, bir daha ve bir daha aynı hataya düşmesi, anlaşılmaz bir şey… Dereli, iki oyuncunun yerde olmasını dikkate almıyor ve kullandırıyor atışı bu kez.
Dakika 53… Bu kez Ali Turan, kendi ceza alanı hizasından bir serbest atış kullanıyor. Önce topu 7-8 metre ileri götürüyor, tribünlerde bir uğultu oluyor, ama hakem Dereli oyunu bölmek istemiyor, atışın kullanılmasını bekliyor. Hakemin tepki göstermediğini düşünen Ali, topu 10 metre daha ileri taşıyor bu kez… Top, artık ofsaytın olduğu noktanın yaklaşık 20 metre ilerisinde. Tribünler protestoyla yıkılıyor… Hakem Dereli, Ali’yi uyarıyor mecburen. Ali Turan yine yavaş hareketlerle 15-20 metre geriye gidiyor atışı yapmak için.
53’üncü dakikada kendi yarı sahandan kullanacağın bir serbest atışta topu 20 metre ileri taşımak nasıl bir avantaj sağlayabilir ki? Üstelik tribünlerdeki uğultuyu da duyuyorsun, hakemin uyarı yapacağı çok açık, 2-0 mağlupsun ve takımına neredeyse bir-bir buçuk dakika kaybettiriyorsun. Ve dahi, sarı kartın var ve bu şark kurnazlığı sana ikinci sarı karta, bu maçın kaybedilmesine, bir dahaki maçta da oynayamamana mâl olabilir!


Sürekli kendi aramızda tartışıyoruz, “yahu Türk futbolcusunun nesi eksik?” diye… Buradan futbolcu olmadığını tescilleyip kovarcasına gönderdiğimiz Lamine Diatta, Newcastle’a transfer oluyor, Ali Turan’ın adını Edirne hududunun dışında duyan yok!
Veya “Anadolu’dan neden şampiyon çıkmıyor” diye hayıflanıyoruz durmadan… Bu maça başlarken Kayseri’nin 45, Galatasaray’ın 51 puanı var. Kayserispor kazansa puan farkı 3 olacak, UEFA Kupası-Şampiyonlar Ligi bileti, hatta şampiyonluktan söz edecek belki Kayseri halkı…
Ama, olmuyor işte… Ali Turan’ın davranışını, kulüpler arasındaki bütçe farkı ile, teknik taktikle, yetenekle izah edemezsiniz. Bu bir anlayış problemidir. Bu, birbirimize duyduğumuz saygı ile, ahlâkla, erdemli olmakla ilgili bir meseledir. Bu “kendimize yapılmasını istemediğimizi başkasına yapmama” düsturuna sahip olmamaktır/olamamaktır. Bu davranış biçimi, bu “aldatmayı kâr sayma” işgüzarlığı, Almanya’da 2 euro ile çalışan makinelere 1 YTL atmaya kadar uzanan ahlâki erozyon zincirinin bir halkasıdır.
Ne zaman Tolunay Kafkas, serbest atışı 20 metre ileri taşımaya çalışan Ali Turan’ı o anda oyundan alacak, o zaman düzelmeye başlayacak bir şeyler…

http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=503852&ver=08

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
11 Mart 2008
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 23 Ocak 2021

    Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke futbol gündemi değerlendirdi SORU 1- Beşiktaş, Galatasaray’ın...

    Uğur Meleke 23 Ocak 2021
  • Devamı
    “Futbol karın doyuruyor mu?” Hürriyet, 22 Ocak 2021

    Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, son günlerde Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımın ardından ortaya...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    Acaba üçüncü golü kim atacak?

    Karagümrük bu sezon Galatasaray’ı 2-1, Başakşehir’i 2-0 mağlup etti. Fenerbahçe’ye kaybetti ama şutlarda 13-8 üstündü. Yense de...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    İlk golü atınca ‘Harlem’e dönüşüyorlar

    Fatih Terim bu iki ekipten ilkini daha çok tutuyor, kritik maçlara genelde onlarla başlıyor. Dün de tercihi...

    Uğur Meleke 21 Ocak 2021
  • Devamı
    19 faul ve 16 şut

    Bir Erol Bulut takımı oyuncusuysanız savunma yapmak zorundasınız. Dün dakikalar 67’yi gösteriyordu. Valencia önde baskıyla kazandığı top...

    Uğur Meleke 19 Ocak 2021
  • Devamı
    Rıdvan ve Josef fark yarattılar

    Genç Rıdvan her ofansif aksiyonun içinde vardı, Souza da klasik bir büyük maç oyuncusu gibiydi. Bu müsabakayı...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2021
  • Devamı
    Bir taç atışı bile derbinin sonucunu değiştirebilir

    Galatasaray açık oyunda ligin en az gol yiyen takımı, Beşiktaş ise ligin kader adamlarından Aboubakar sayesinde taç...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2021
  • Devamı
    Terim oyuncuyla, Yalçın oyunla kazanma peşinde

    Sergen Yalçın’ın iç sahada oyunundan feragat etmeyeceğini, topa daha fazla sahip olmak isteyebileceğini tahmin ediyorum. Terim ise...

    Uğur Meleke 16 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

TFF, bu duruma el koymalı!
Fener’e Fener gerek!