Maçın 60’ncı dakikasıydı. Şu anda yeryüzünde hem Messi’nin hem de Ronaldo’nun takım arkadaşı olan tek adam Di Maria, güzel bir çalımla sağdan sıfıra inip berbat bir artistik hareketle topu doğrudan auta atınca aklıma iki gün önceki açıklaması geldi.
İsviçre maçı öncesi basın toplantısında Di Maria’ya “Messi’nin yapabildiği, senin yapamadığın şey nedir?” diye sorduklarında Real’li oyuncunun cevabı “hemen hemen her şey” olmuş… Çok mütevazı, ama mütevazı olduğu kadar da düşündürücü bir cevap. Çünkü aslında üst düzey birer yıldız olan Di Maria gibi, Higuain gibi, (sakatlanana kadar) Agüero gibi adamlar, belki de bu duyguyla, takımın tamamen Messi üstüne kurulması duygusuyla bu turnuvada yokları oynuyorlar. Ya da Di Maria gibi aşırı hareketlerle kendilerinin de yıldız olduğunu hatırlatmaya kalkıyorlar. O yüzden 118’de Messi o dripling sonrası pekala kendisi vurabilecekken Di Maria’ya golü attırarak sadece bu maçı değil, takım arkadaşlarını da kazandı diyebiliriz rahatlıkla…
O Messi sihrine kadar geçen 118 dakikaysa küçük bir felaketti dün gece… İsviçre’nin kurt koçu Hitzfeld, 60 dakika Xhaka’yı 60 dakika da Fernandes’i Messi’nin gölgesi gibi oynatınca müsabaka iyice çekilmez hale geldi. Aslında Dünya Kupası’nda ikinci tur maçlarının senaryoları birbirinin kopyası gibi: İlk 45 dakikalar öldürücü bir viteste oynanıyor. Pazar akşamı James’in attığı muhteşem voleden beri ilk yarılarda gol olmuyor. Tam 5 maçtır ilk 45’ler futbolsuz, golsüz, isteksiz… İkinci 45’lerde (+uzatmalarda) büyük futbol ülkeleri grup halinde saldırmaktan ziyade yıldızlarının sonucu değiştirmesini bekliyor; favori olmayanlarsa iyi oyunlarının karşılığını alamıyor. Şili, Meksika, Nijerya, Cezayir’den sonra İsviçre de bileti samimiyetle zorladı. Brezilya, Hollanda, Fransa, Almanya’dan sonra Arjantin de çeyrek finali hak edecek bir performans sergilemedi. Ama bu turnuvanın kuralı dün akşam da değişmedi: İlk maçı kazanan, grubunu namağlup lider bitirdi. Grubunu namağlup lider bitiren de çeyrek finale çıktı.
İtiraf etmek gerekirse bu turnuva Messi için kurgulanmış gibi. Gruptaki 3 rakibi elleriyle çekseler ancak bu kadar zayıf, bu kadar moral depolamaya ve Messi’yi kazanmaya müsait olabilirdi. Ardından İsviçre, Belçika/ABD galibi ve muhtemel Hollanda eşleşmesi de tuhaf bir mükemmellikte… Messi de bu formunu korursa bu tuhaflıkla bu mükemmelliği tarihe altın harflerle kaydedecek gibi.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS