Dünya Kupası’nda her iki Kore milli takımını izledik gıptayla… Tekme yediler, düştüler. Onurlarıyla yerden kalktılar, itiraz bile etmediler. Haksızlığa uğradılar, dişlerini sıkıp devam ettiler. Hatta uğradıkları haksızlığı da hemen unutup rakiplerinin sağlığı için endişe ettiler.
Geçenlerde tesadüfen her iki ülke milli takımını, 20 yaş altı bayanlar dünya şampiyonasında da izledim. Kadın sporcuları da erkekleriyle aynı. Gençlerinin de büyüklerinden farkı yok.
Dünya ne garip ki, bu karınca incitmez insanlar, tam 60 yıldır topla tüfekle nükleerle uzatmalı bir savaşın içindeler!
Barış mı görmek istiyorsunuz, öyleyse sadece çimlere bakın…
“Biz bir aile gibiyiz. Birçok Arap takım arkadaşımla akşamları ailece görüşüyoruz ve itiraf etmek gerekirse pek siyaset konuşmuyoruz. Tabii o gün otobüslerde bombalar patlamadıysa veya Gazze’de arkadaşlarımın kardeşleri ölmediyse…”
Yahudi futbolcu Avi Danan, İsrail Ligi’nde mücadele eden Arap takımı Bnei Sakhnin’deki Filistinli takım arkadaşlarından söz ediyor yukarıda. Aynı ekibin Arap orta saha oyuncusu Halid Halili giriyor söze: “Bize rakip takımın fanatik taraftar grubu hayvanlar-katiller diye hitap ettiğinde, en çok üzülen Yahudi arkadaşlarım oluyor. Olanlardan utanıyorlar, bize önemsemememizi söylüyorlar.”
Arapların ağırlıklı olduğu Bnei Sakhnin’e 2004’te İsrail Kupası’nı kazandıran koç Eyal Lachman devam ediyor: “Finalde Hapoel Tel Aviv’e attığımız 4 golün üçü Musevi oyunculardan geldi. Onlar kendi aralarında tenleriyle/ırklarıyla ilgili farklılıklardan söz etmiyorlar. Çünkü farklılık zenginliktir.”
Barış mı görmek istiyorsunuz, öyleyse sadece çimlere bakın…
Barış Memiş 21 yaşında, Barış Ataş 23… Memiş, Trabzon doğumlu; Ataş’sa Diyarbakır…
Küçük Barış futbola Trabzon’da başladı, 61 numaralı sembol formayı giyecek yetenekler gösterdi. Ümit milli takıma çıktı, geçen sezon Diyarbakır’da kiralık olarak forma giyecekti, olmadı…
Büyük Barış da Diyarbakır altyapısında başladığı futbol hayatını 10 yıl bu şehirde sürdürdü, ümit milli takımın değişmez oyuncusu oldu. O da bu sezon başında Trabzonspor’un gündemine geldi ve adaşıyla ümit milli takımdan sonra Trabzon’da buluştu.
Geçenlerde bordo-mavili formayla Porto karşısına her ikisi de ilk 11’de çıktılar; Trabzonlu ve Diyarbakırlı Barış orta sahada birlikte oynadılar. Top kazandılar-kaybettiler, düştüler-kalktılar, devam ettiler. Birbirlerine bazen güzel paslar attılar, sevindiler. Bazen olmadı, kızdılar birbirlerine; hatta belki kavga ettiler belli etmeden. Sonra maçın bitiminde üzüldüler birlikte; birlikte sevineceklerini bile bile başka bir gün…
Trabzonlu ve Diyarbakırlı Barış’ı bir arada mı görmek istiyorsunuz, öyleyse sadece çimlere bakın…
Fakir, cesur, çalışkan Türk milletini omuz omuza mı görmek istiyorsunuz? Her millet gibi büyük Türk milletini… Öyleyse sadece çimlere bakın…
Her biri bir diğerine saygıyla yol verdiği için bindikleri Üsküdar vapurunun kalkışı 1 saat geciken bir halkı mı özlüyorsunuz? Türkle Kürdün beraber yaşamaktan çekinmek şöyle dursun, bunu sorgulamadığı, hatta bunun farkında bile olmadığı bir halk… Öyleyse sadece çimlere bakın…
Trabzon’da ve Diyarbakır’da Barış mı görmek istiyorsunuz? Ve Hatay’la İnegöl’de barış. Öyleyse sadece çimlere bakın…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS