Son birkaç ayda Burak Yılmaz’ın çizdiği olağanüstü profil herhalde Türk sporseverlerin (Şenol Güneş hariç) tamamını şaşırtmıştır. Şenol Hoca’nın yetenek/problem ipi üstünde yürüyen Alanzinho, Engin, Yattara ve Burak’a önemli artılar katacağına inanıyorduk; ama Burak’ın gelişimi farklı oldu. Çok farklı…
Ligin özellikle ikinci yarısında Burak’ın attığı/atamadığı gollere bakın: Sivasspor maçında 85’te Uğur Kavuk’la omuz omuza/dirsek dirseğe mücadeleye giriyor, ayakta kalıyor ve galibiyet golünü atıyor. Sonra Kayseri önünde 54’teki kurbanı Abdullah oluyor. İki oyuncu eşit şartlarda topa koşuyorlar, Abdullah düşüyor/Burak sürünüp ayakta kalıyor ve orada da skoru yapıyor. Beşiktaş önünde attığı golde Toraman’la çarpışıyor; penaltı itirazı yaptığı pozisyonun başlangıcını da unutmayın: Yine darbe var, yine ayakta kalıp devam ediyor.
İnsan bu pozisyonlarda düşmeyip ayakta kalan adamın Burak Yılmaz olduğuna inanamıyor değil mi? Çünkü aynı Burak, ligin son yıllarda kolay yere düşme konusundaki en sabıkalı adamlarından biri!
Burak’ın bu “Doktor Jekyll ve Bay Hyde sendromu” diye tabir edebileceğimiz kişilik bölünmesi hali, Trabzonspor’un bu sezonki kaderini de belirleyecek gibi. Trabzonspor belki de bu yıl ligin geriden en kuvvetli gelen, en zor yıkılan takımı konumunda… İnönü’de 10 kişiyken 1-0 geriden gelip kazanmak, Manisa ve Sivas deplasmanlarında defalarca yere düşüp hakem 10’a kadar saymadan ayağa kalkıp rakibi devirmek her babayiğidin harcı değil…
Ama aynı Trabzonspor, nasıl oluyorsa bu yıl ligin en kolay devrilen, en kolay demoralize olan takımı unvanını da kimseye bırakmıyor! Takımın en golcü ve en formda futbolcusu Burak, Ankaragücü önünde 85’te oyundan çıkarken (aklı almaz bir şekilde) ıslıklanıyor. Şenol Hoca aşırı davranışlarla oyundan atılıyor; vakur durduğu için sürekli övdüğümüz Başkan Şener, Kayseri kalecisini şike yapmakla itham edebiliyor!
Öyleyse Trabzon’un bu sezonki kaderi Burak’ın kaderiyle paralel: Burak bu sene ne kadar çok pozisyonda hakemi/kaleciyi unutup topuna konsantre olacak, ayakta kalacak; o kadar başarılı olacak. Ne kadar çok pozisyonda (ufak bir darbe alsa bile) düşmeyip devam edecek/golünü atacak; o kadar çok yılın futbolcusu olmaya yaklaşacak.
Aynı Burak, bu yıl ne kadar çok çelme arayacak, ne kadar çok hakemle uğraşacak; o kadar gerileyecek. Ne kadar penaltı itirazı yapıp çimleri dövecek, o kadar eleştirilecek ve geleceğini de kendi eliyle o kadar ipotek edecek. Aynen Trabzonspor gibi…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS