UEFA, kulüpleri sıralayıp torbalara yerleştirirken, son 5 yıl kazanılan puanları eşit olarak değerlendirmeye aldığı için dengesizlikler oluşuyor. O günkü halinden eser kalmamış Valencia hâlâ 2004 UEFA şampiyonluğunun katkısıyla seri başı ve yine iki yıldır kayıp olan Porto da ikinci torbada, Chelsea’nin üzerinde yer alıyor… Oysa UEFA da kulüpleri, FIFA’nın ülkeleri sıraladığı gibi sıralamalı, yani puanlar toplanırken 2005-2006 sezonunun ağırlığı “5” ise, 2001-2002’nin ağırlığı “1” olmalı…
Torbalardaki bu dengesiz dağılım içinde Galatasaray, A Grubu’na, Barcelona-Chelsea-W.Bremen üçgenine düşmediği için şanslı, ama H Grubu’na, Milan-Lille-AEK’nın yanına eklenmediği için de şanssız sayılabilir.
PSV düşüşte
Ooijer, Vogel, Lee, Bouma, van Bommel ve Park gibi büyük yıldızlarından sonra Avrupa’da başarının mimarı Hiddink’i de kaybeden PSV, düşüşe geçecektir. Galatasaray, PSV’ye karşı en az 4 puan hedeflemeli, Hollandalıları mutlaka sıralamada altta bırakmalı. İkinci torbada çekilebilecek en iyi kuralardan biriydi PSV…
Bordeaux, zor gol yiyen bir ekip, yükselen bir değer, ama hem son yıllarda Avrupa mücadelesine uzak olmaları hem de Galatasaray’ın başarılı Fransa karnesi, umutları artırıyor. İki maçta da ilk ihtimal beraberlik ama Galatasaray, İstanbul’da tek golle de olsa kazanırsa büyük avantaj sağlar.
Liverpool tabii ki grubun açık ara favorisi, ama onların da henüz 4 yıl önce Galatasaray’a diş geçirememiş olmaları bir artı sayılabilir… Liverpool’dan alınacak her puan altın değerinde.
Grupta beraberlik sayısı fazla olabilir, 8, hatta 7 puan ilk ikiye yetebilir. Esas hedef ikincilik olmalı, ama üçüncülük ve UEFA’da son 32 de, Türk takımları için ideal bir nokta…
http://www.milliyet.com.tr/2006/08/25/spor/spo00.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS