• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 18 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 12 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 11 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 7 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
    • Çift Santrfor, Nesine, 24 Temmuz 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Terim'e dair bir-iki şey

Terim'e dair bir-iki şey
Uğur Meleke
Uğur Meleke
15 Eylül 2008

Türk Milli Takımı, futbolun ilk “binyıl”ında önemli bir yer edinememişti bu arenada… Sadece bir kez Dünya Kupası’nda, bir kez de Avrupa Şampiyonası’nda boy göstermiş, lâkin her iki turnuvada da misafirlikten öteye gidememişti…

Ama 2000’de G.Saray’ın kazandığı UEFA Kupası’yla ay-yıldızlıların da kaderi değişti ve Türkiye, yeni binyılda düzenlenen 5 büyük turnuvanın 3’ünde esas oyuncu olmayı başardı. Euro 2000, Dünya Kupası 2002 ve Euro 2008’in her üçünde de ilk 8 içine girildi, hatta ikisinde yarı final başarısı elde edildi… Yeni binyılda, büyük turnuvalarda Türkiye’den daha fazla çeyrek final gören, yani bu 5 turnuvanın 4’ünde son 8’e kalmış tek bir ülke var: Portekiz… Dolayısıyla, bir açıdan Türkiye, 21’inci yüzyılda futbolda dünyanın en başarılı ikinci ülkesi konumunu İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya, Fransa ve Hollanda ile paylaşıyor… Yeni binyılda uluslar arası futbolun en değerli ikinci markası olmayı başarmış bir milli takımı hemen her hoca çalıştırmak ister… Ve tabii ki bu koltuk, dünya üstünde herhangi bir hoca için son derece değerli ve yeterli bir koltuktur. O yüzden, bu ülkenin tartışmasız en kariyerlisi olsa bile Terim de dahil, herhangi bir teknik adamın Türk Milli Takımı teknik direktörlüğünü part-time yapması pek akıl kârı değil… hhh Terim’in 2 takım çalıştırma konusunda örnek gösterdiği Tanjevic hadisesini doğru değerlendirebilmek için de o meseleyi kendi koşulları içinde ele almak gerek… Halen basketbol milli takımının oynadığı ve 15 gün içinde başlayıp biten 6 Avrupa Şampiyonası eleme maçı, bu sporda bu yıl yapacağımız resmi müsabakaların tümü… Hatta basketbolda bu elemeleri geçemezseniz, Avrupa Şampiyonası, Dünya Şampiyonası ve olimpiyattan mahrum oluyorsunuz ki hocanızın uzun bir süre yapacak bir işi kalmıyor!… İşler iyi giderse, yani Avrupa Şampiyonası eleme grubundan kalifiye olursanız bile, EuroBasket 2009’da, (ev sahibi olduğumuz) Dünya Şampiyonası 2010’da olduğu için, basketbolda milli takım için istihdam ettiğiniz hocanın 2008’deki toplam resmi çalışma süresi sadece 15 gün! Dolayısıyla Tanjevic’in aynı zamanda bir kulüp takımını çalıştırması belki onu sıcak tutma açısından faydalı bile olmuş! Üstelik de milli takımda birçok F.Bahçe Ülker oyuncusu olduğundan, 2009-2010 ekibimizin iskeletini oluşturacak gençlerin bir kısmının sezon boyunca Tanjevic’le birlikte çalışmasını sağlamak için bu yöntemin mantıklı sayılabileceğini bile söyleyebiliriz… Uzun lafın kısası, basketbol milli takımlarının her yıl bir ayı geçmeyen müsabaka takvimi ile futbol milli takımlarınınki çok farklı olduğu için, Terim’le Tanjevic’i aynı potada değerlendirmek bu pencereden de çok anlamlı gözükmüyor.

***
Tabii ben bu basit teknik analizi kaleme aldıktan sonra, meşum Terim-Tanburacı telefon hadisesi yaşandı ve konjonktür değişti… Türk futbol kamuoyunun sorunu da, “Terim ikinci takımı çalıştıracak mı?” dan ziyade, “Terim birinci takımı çalıştıracak mı?” ya döndü… Ben izninizle bu mevzuya girmeyeceğim, o konuda takdir TFF’nin ve Terim’in… Benim tek söylemek istediğim, Türk Milli Takımı teknik direktörlüğünün, tam mesaiyle yapılması gereken çok çok değerli bir iş olduğu…

http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=991156&AuthorID=112&b=Terime%20dair%20bir-iki%20sey&a=Ugur%20Meleke&ver=05

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
15 Eylül 2008
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Rıdvan ve Josef fark yarattılar

    Genç Rıdvan her ofansif aksiyonun içinde vardı, Souza da klasik bir büyük maç oyuncusu gibiydi. Bu müsabakayı...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2021
  • Devamı
    Bir taç atışı bile derbinin sonucunu değiştirebilir

    Galatasaray açık oyunda ligin en az gol yiyen takımı, Beşiktaş ise ligin kader adamlarından Aboubakar sayesinde taç...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2021
  • Devamı
    Terim oyuncuyla, Yalçın oyunla kazanma peşinde

    Sergen Yalçın’ın iç sahada oyunundan feragat etmeyeceğini, topa daha fazla sahip olmak isteyebileceğini tahmin ediyorum. Terim ise...

    Uğur Meleke 16 Ocak 2021
  • Devamı
    Ozan Tufan olmayınca orta saha aksıyor

    Türkiye Kupası’nın enerjisi bu sezon bir tık daha yüksek doğrusu. O saçma sapan, Dünya’da eşi benzeri olmayan...

    Uğur Meleke 15 Ocak 2021
  • Devamı
    Defansif on numara Mert Hakan

    Bulut, herkesin kusursuz savunma yapmasını öncelik olarak benimsemiş. Fenerbahçe geçen hafta içinde Bayern Münih’e karşı 90 dakika...

    Uğur Meleke 12 Ocak 2021
  • Devamı
    Dünyanın en çok hakem atışı yapılan ligi

    Yere yatan kalkmıyor. Hakemler de akan oyunu sürekli durduruyor, böyle olunca da tempo düşüyor. Türkiye’de oynanan futbolla...

    Uğur Meleke 11 Ocak 2021
  • Devamı
    Fenerbahçe 40 maçın ancak 5’ini böyle oynayabilir

    Bence önceki günkü tartışmada haklı olan taraf Çağdaş Atan. Çünkü ligde Fenerbahçe’ye karşı yüzde 60-65 topla oynama...

    Uğur Meleke 9 Ocak 2021
  • Devamı
    Beyaz formalıları bir ara Bayern Münih zannettim!

    Dün ilk 45 dakikada Fenerbahçe yalnızca 70 isabetli pas yaptı. Alanya yüzde 73 topla oynadı, paslarda 262-70,...

    Uğur Meleke 8 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

Aragones, böyle bir adam
Basketbol takımı gibi