Zaten sadece 20 milyon dolarlık bir ekipler, üstelik takımı 2 yıldır şampiyon yapan hocaları Lucien Favre’ı Hertha Berlin’e, en büyük 4 yıldızlarını da, Avrupa’nın 4 büyük ligine kaptırmışlar (Dzemaili Bolton’a, Gökhan Udinese’ye, Santos Toulouse’a, Margairaz Osasuna’ya gitmiş)…
Transfere de 400 bin euroluk Rochat hariç ciddi bir para harcamamışlar. Afrika’dan iki, İsviçre’nin vasat takımlarından 3 oyuncu alıp marketten çıkmışlar. Takımın kağıt üzerindeki değeri Bobo için söz edilen rakamlar civarında. Ama gerçek şu ki, bu turu geçen Zürih olursa, ne biz, ne de Avrupa’daki otoriteler büyük bir sürpriz olarak kabul etmeyecekler sonucu… Çünkü onlar proje takımları ve başarı için tek gereksinimleri çok para harcamak değil…
Şans yetmez
Moldova temsilcisi Sheriff belki çok yetenekli oyunculardan kurulmuyordu, ama bölgesinin en çok koşan takımlarından biri idi. Beşiktaş’ın her iki maçta da fiziksel olarak Sheriff’ten geride kalmamış olmasını takdir ediyoruz. Ama Ertuğrul Hoca’nın Zürih’in onlar kadar tempolu olmadığını söylemesi tehlikeli…
Moldova ekibinde bizim genç İbrahim Toraman’dan yaşlı sadece bir oyuncu vardı, Zürih’te yalnızca iki adam var. İsviçreliler de her iki maçta da tempoyu yüksek tutacaklardır ve bizimkilerin yine en az onlar kadar çalışması gerek… Çünkü herkes biliyor ki, bu turu kazanmak için üç yol var: Tempo, tempo ya da forte (yani şans..)
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS