Taşlarla oynayınca

Oyunun tamamının sağ çizgide geçtiği, Bordeaux’nun ataklarının yüzde 95’inin kendi sollarından geliştiği düşünülürse, Galatasaray’ın orta sahada taşlarla oynamasının pahalıya mâl olduğunu söyleyebiliriz

Herhalde maçla ilgili söyleyebileceğimiz en temel şey, iki devrede iki farklı Bordeaux izlediğimiz.. Muhtemelen Bordeaux için UEFA’da yarı final oynamaktansa ligde ikinci olup Şampiyonlar Ligi’ne gitmek yeğ gözüküyor. Bu müsabakanın bitiminden sadece 49 saat sonra Valenciennes’la oynayacakları için sahaya Bellion, Planus ve Diarra’sız çıktılar, üstelik de ilk yarıda akılları burada değildi. Şehrin de geçen yılki Şampiyonlar Ligi maçına göre durumu çok farklı imiş, Adnan Sezgin, “Bugün burada maç olacakmış gibi bir hava yok” diyordu akşam saatlerinde önce..
Böyle bir atmosferde Lincoln’ün olmaması büyük şanssızlık, ama Feldkamp’ın onun pozisyonunda Barış’ı tercih etmesi daha büyük bir şanssızlık! Tamam Barış da ligde zaman zaman Lincoln gibi “NBA pasları” atıyor(!) ama orta saha organizasyonunu, hatların bütünlüğünü sağlamak için daha fazlasına ihtiyaç var. Bu tercihin ilk handikapı Galatasaray’ın orta sahasının top yapamaması oldu. Linderoth her zamankinden fazla öne çıkıp top yapmaya çalıştı, ama onun da yetenekleri kısıtlı.

Telafisi var
Bu tercihin ikinci handikapı ise Galatasaray sağ çizgisinin sezonun en kötü futbolunu oynaması oldu. Sıradan birer oyuncu sayılabilecek Marange ve Tremoulinas’ı, Uğur’la Hasan yıldızlaştırdılar. Sezon başından beri Uğur’la o çizgide oynamaya alışık olan Barış’ın orada olmaması Galatasaray’ın sağını çökertti. Oyunun tamamının o çizgide geçtiği, Bordeaux’nun ataklarının yüzde 95’inin kendi sollarından geliştiği düşünülürse, Galatasaray’ın orta sahada taşlarla oynamasının pahalıya mâl olduğunu söyleyebiliriz.
Neticede, Ricardo’nun defansif oyunundan sıkıldıkları için Blanc’ı göreve getiren Bordeaux, istediğini almış. Galatasaray’ınsa hâlâ kazanabileceği 9 puan var. 4 yıllık UEFA ligi tarihinde 6 puanla gruptan çıkamayan tek bir takım olduğu düşünülürse de, içerideki iki maçı kazanmak çok büyük ihtimalle son 32’ye girmeye yetecektir. Telafisi olmayan bir yenilgi değil..

http://www.milliyet.com.tr/2007/10/26/spor/ymeleke.html