Dünya Kupası’nda son 16’ya çıkan takımlar içinde belki de tanımı en net olanı Şili: Kolay Avustralya maçından beri 5-3-2 oynuyorlar. Geri beşlinin merkezindek ikili orijinal ön libero. Dolayısıyla ayağa iyi çıkıyorlar. Tecrübeli Medel savunma dörtlüsünün arkasında sarkık gibi oynuyor. Defans zaten öne çıkmıyor, arkaya yapılacak koşuya da pek imkan vermiyorlar. Üstelik hepsi çabuk oyuncular. Dün Neymar’ın Oscar’ın çabukluğuna çok kolay cevap verdiler, yıldızlar Şili savunmasının arasında çabuklukla iş yapmakta çok zorlandılar.
Bu defansif artılarına rağmen Şili’nin çok önemli bir açığı var: Çok kısa bir takımlar. Sekizi 1,80 üstü Hollanda önünde en uzunu 1,78 olan Şili takımı hiçbir hava topuna vuramadı. Maçı da 1,88’lik Fer’in kafa vuruşuyla kaybettiler. Dün de Brezilya, bir duran topta boy avantajını kullanarak öne geçti; ama belli ki bu onları da şaşırttı. Boy avantajlarını strateji olarak kullanmadılar. Duran toplarla rakibi bitirmek yerine duvara çarpıp çarpıp geri döndüler. Belli ki Brezilya teknik kadrosu da, Şili’nin bu kadar kısa olduğunu ancak sahada fark etti!
Zaten Brezilya, futbol tarihinin belki de en büyük “antrenörlük fiyaskosu”nu yaşıyor. Dünyanın en büyük ve en kalabalık beşinci ülkesinin bütün yükü 22’lik bir çocuğun sırtına yüklenmiş. Romario’ya yüklenmeyen, Ronaldo’ya yüklenmeyen yük, röfle saçlıya yüklenmiş! Yeryüzünün en büyük yetenek havuzu, sadece Neymar mutlu olsun ve o atsın diye yok sayılmış. Tamam 2013 Konfederasyonlar Kupası’nda başarılı olmuş 11’ini koruyabilirsin ama işler (dün olduğu gibi) kötü gittiğinde, oyun sıkıştığında kenarda Lucas Moura’nın, Coutinho’nun, Kaka’nın hatta Ronaldinho’nun olmamasının nedeni sadece Scolari’dir. Yeryüzünün en büyük yetenek havuzunu tek bir yeteneğe mahkum etmesidir.
İtalya’nın inanılmaz kısıtlı bir jenerasyonu var. İngiltere’nin de öyle. Kapasiteleri belli. İspanya başarıyla doymuş, çoktan evine dönmüş. Alves’li-Luiz’li-Thiago’lu tarihi bir savunma yakalanmış. Ve bu favorisiz turnuvanın ev sahibisin. Ama galibiyeti sadece kenardan hakemleri baskı altına alarak kurtarmaya çalışıyorsun. Gerçekçi olalım: Röfle saçlı elinden geleni yapıyor. Julio Cesar harika. Ama onların kötü bir gününde Brezilya elenir ve veda ederse bu Scolari’yi tarih affetmez!
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS