2011’İN YILDIZLARI
ABDÜLKADİR KAYALI
Mustafa Denizli’yle bir sohbetimizde kulüp yönetimlerinde sporcu kökenlilerin olmayışından şikayetlenmiş, bunun nedenini futbolcuların eksik altyapısına bağlamıştık… Mustafa Hoca’ya, çalıştığı yüzlerce futbolcunun içinde kaç tanesinin “önümüzdeki maçlara bakacağız” dışında bir şeyler söyleyebilecek kapasitede olduğunu sormuştum. Hoca bir elin parmaklarını doldurabilmek için çok zorlanmıştı. Ortak kanaatimiz İstanbul Belediyesporlu futbolcuların bu alanda meslektaşlarının biraz önüne çıktığı yönündeydi; Ekrem’in kulaklarını çınlattık bol bol… O gün, ileride federasyon yönetiminde yer alsa Türk futboluna bir şeyler katabileceğine inandığım bir başka Belediyesporlu’yu, düzenli futbol oynamadığı için unutmuşum. O Belediyesporlu bu yaz istikametini başka bir yöne çevirdi, oynama ihtimalinin daha kuvvetli olduğu bir şehre gitti. Artık Türk futbolunun gelecek vaat eden iki yönlü orta saha oyuncularından biri, Abdülkadir Kayalı, Eskişehirspor forması için ter dökecek…
Antalya’da, yarı finalinde penaltılar sonucunda veda ettiğimiz Avrupa U17 Futbol Şampiyonası’nda milli takımımıza kaptanlık ettiğinde tüm Türkiye’ye kendini tanıtmıştı Abdülkadir… Futbola santrfor olarak başladığı için olsa gerek, orta sahanın ortasında sadece defansif değil ofansif vazifeleri de hakkıyla yerine getirebiliyor. Şanssızlığı, önceliği gol yememek olan Belediyespor forması giyiyor oluşuydu; Mahmut-Efe ya da Cihan gibi defansif özellikleri üst düzey orta saha oyuncularından formayı bir türlü kapamadı. Üstüne bir şanssızlık daha yaşadı: Antepspor karşısında mecburen geçtiği sağ bek pozisyonunda bir Olcan resitali izledi, o gün rakip sol açığın hat-trick yapmasını engelleyemeyip nadiren bulduğu forma fırsatını da iyi kullanamamış oldu…
Lâkin Abdülkadir’in yeni takımı Eskişehir’de daha fazla forma şansı bulması muhtemel… Çünkü Skibbe, Eskişehir orta sahasında iki yönlü oyunculara daha fazla şans tanıyacaktır; Doğa’nın gidişinin ardından da Alper ve Pele’yle birlikte Abdülkadir’in de alacağı dakika sayısının artması muhtemel. Hatta Eskişehirspor, özellikle deplasmanlarda 4-3-3 anlayışını benimsemeyi sürdürürse her üç becerikli orta saha oyuncusunun bir arada 11’de sahaya çıkması da sıkça söz konusu olabilir.
1991 doğumlu Abdülkadir, üniversite eğitimi alıp futboldan sonra hayalini kurduğu avukatlık mesleğini icra edebilir mi bilinmez. Ama Eskişehir’de (Pele, Alper, Deniz, Bülent Ertuğrul gibi güçlü rakiplerinin arasından sıyrılıp) düzenli forma şansı bulursa gerek iyi top tekniği, gerek oynama iştahıyla Türk futboluna 20’li yaşlarda üst düzey hizmet edecektir.
TRANSFERDE ESKİŞEHİRSPOR
Şike operasyonu çerçevesinde Mehmet Yıldız’ı kaybetme noktasına gelen Eskişehir’in golcü futbolcuyu geri kazanması sevindirici. Batuhan, Adem, Boyd, Kamara ve Mehmet Yıldız’la birlikte Skibbe’nin bu sezon elinde fazlasıyla santrfor alternatifinin olduğunu söyleyebiliriz.
Eğer Skibbe (Bülent Uygun’un yaptığı gibi) takımı 4-2-3-1 ya da 4-3-3 formasyonunda oynatmayı sürdürecekse bir diğer olumlu transfer de Abdülaziz Solmaz… Sağ açık/sol açık pozisyonlarında oynayabilen ve Samsunspor’un Süper Lig’e çıkmasına yaptığı yardımla dikkatleri üstüne çeken Abdülaziz, uzun zamandır aşina olduğumuz bir isim olmasına rağmen henüz 23 yaşında.
Trabzonspor altyapısındayken genç milli takımların gözdesi olan, çeşitli kulüplere kiralık gidince ulusal formaya da uzak kalan Abdülaziz’in ikinci baharını Eskişehir’de yaşaması mümkün. Zira Samsun’da yaptığı çıkışla bu yıl içinde tekrar A2 milli takımına davet edilmesi ona büyük moral oldu ve iyi performanslarıyla hak ettiği Süper Lig’e döndü genç oyuncu…
Erkan ve Burhan bu sene formaya ipotek koymakta geçen yıl kadar rahat olamayacaklar; çünkü Abdülaziz de, gurbetçi Tarık Çamdal da gayet kuvvetli geliyorlar aşağıdan…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS