Hafta sonu saat 5’te İngiltere’den bir müsabaka izledikten hemen sonra kanal değiştirip 7’de bir Süper Lig maçına dönüyorsunuz… Ama, o da ne? Ekranın sağ üst köşesinde büyük harfle yazılmış bir (R) yok , ama artık sanki izlediğiniz maç size “ağır çekim” gibi geliyor… İngiltere/İspanya/Almanya gibi liglerle, Türkiye Ligi arasındaki tempo farkının her geçen gün açıldığını görmek artık o kadar da zor değil…
Neredeyse tamamı bu liglerde top koşturan oyunculardan kurulu Romanya, ikinci devrede 45 dakika bize top göstermedi. Malta’nın her kontratağında savunmamızı peşine takan Mifsud, Coventry’de sezona 5 maçta 3 golle başlamış. Macaristan 11’inin 7’si yine 5 büyük ligden… Bizimse bu düzeyde oynayan hepsi hepsi 4-5 adamımız var. Malta maçına 7, Macar maçına 8 Süper Lig oyuncusu ile çıkmışız. Peki hangi Süper Lig?
Geçen sezona başlayan sadece 3 hocanın görevinde kalabildiği Süper Lig… Son 7 yılda Fenerbahçe’de 7, Beşiktaş’ta 9, Trabzon, Gaziantep, Bursa ve Gençlerbirliği’nde 12, Ankaragücü’nde 13 hoca değişikliği yaşanan Süper Lig… Ben artık Süper Lig’de yaz tatiline giden bir sporcunun, Temmuz’da yeni sezon kampına 5-6 kilo almış olarak dönmesine hiç şaşırmıyorum, çünkü çoğu hocanın, tatile çıkan futbolcuların ellerine bir “yaz çalışma programı” verdiğini düşünemiyorum. Hatta sporcuların, milli maçlar haftasında verilen 3 günlük izinleri bile sağlıklı yaşam bilinci içinde geçirdiklerine inanamıyorum. Zira milli maçta her ikili mücadelede düşen ve sakatlananın kırmızı formalı olması herhalde sürpriz değil… Bu ligin en yüksek fizik kalitesine sahip oyuncusu Tuncay’ın İngiltere’ye transfer olduğunda sıradanlaşması da…
Peki, bu ligin milli takımının hangi fiziksel düzeyde olmasını bekliyoruz şimdi? Fizik kondisyon veya fizik kalite, milli takım kamplarında edinilen bir haslet mi? Ben bilmiyorum. Uzmanlar açıklarsa, sevineceğim.
Süper Lig (R)
Bir Cevap Yazın

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS