Futbolla kısıtlı teması olan bir sporsever bu maç için Atatürk Stadı’nda yerini alsa ve 90 dakikayı izlese, herhalde bunun bir 1. lig müsabakası olduğunu tahmin edemezdi. Zira her şey Süper Lig’i andırıyordu; stat 15 binin üstündeki seyircisiyle süperdi, FIFA listesinde en üstte yer alan hakemlerimizden Cüneyt Çakır süperdi, teknik adamlar Kapsal ve Eriş süperdi, biri A Milli biri de UEFA kupalı iki kalecisi Ufuk’la Kerem’i bile süperdi bu maçın… Son dakikalarda yaşanan, sporcuların hızla sakinleştiği ama gömlekli ceketli birtakım çirkin adamların kavgasının durmadığı sahneler bile Süper Lig’i aratmadı maalesef…
Müsabakanın genelinde dengeyi bozmaya daha çok gayret eden taraf Karşıyaka idi. Ev sahibi ekip, hem ismiyle hem de soyismiyle müsemma sağ bek Rıdvan Şimşek’in çıkışlarıyla şanslar üretti. Rıdvan sıklıkla Manisa’nın milli sol beki Ferhat’ı zorladı ama genç oyuncu soğukkanlı oyunu ve kalitesiyle G.Saray’da kalan muadillerinden hiç aşağı değildi.
Sezer’in becerisi
Manisaspor, orta sahayı Nizo ile hızlı geçtiği anlarda rakip savunmayı eksik yakaladı, lâkin onlar da gerek Rafael’in Aydın’ın markajından çıkamaması, gerekse Muhammet Hanefi’nin ağır görüntüsü yüzünden Kerem’e çok fazla tehlike yaşatamadılar. Golü de zaten özel yetenekli bir adamın, Sezer’in kişisel becerisinden buldular. Bu maçı kazanamasa da tüm profesyonel liglerin 61 golle en skorer takımı Manisa, kalan 3 haftada bir-iki puan alıp Süper Lig’e çıkacak kapasitede… Puanını 48 yaparak alt grupla farkı 2’ye çıkaran Karşıyaka ise, ofans hattındaki üretim sorununu çözerse play-offun favorilerinden olabilir, hatta süperlere katılabilir onlar da…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS