Spor tarihinin en büyük skandalı 2022’de yaşanacak

2022, sanırım tarihin en enteresan Dünya Kupası olacak. Hayır, mesele turnuvanın kışın oynanma garabeti değil sadece. Bence kupanın en unutulmaz detayı, üçlü gruplardaki terfi kargaşası olacak. Hatta iddiamı bir miktar daha ileriye götüreyim: Spor tarihinin en büyük skandallarından biri yaşanabilir Katar’da bu konuda.

Kupa ilk kez 48’li formatta düzenlenecek ve Infantino, 4’erli 12 grupta ilk ikinin terfisi (+8 en iyi üçüncü) modeli yerine, üçlü grup formülünü tercih etti. Bu tercih bile başlı başına dünyayı neden matematikçilerin yönetmesi gerektiğinin ispatı gibi!

Katar 2022’de ilk turda bir grupta yalnızca 3 maç oynanacak. Ve mesela bu 3 maçın da 1-1 bitmesi halinde terfi işi Rusya’da olduğu gibi muhtemelen fair-play puanına kalacaktı. Dahası, birçok grupta 2004’teki İsveç-Danimarka gibi beraberlik halinde iki ekibin de terfi ettiği durumlar oluşacak; futbol, 150 yıllık modern tarihinde hiç bu kadar kirli gözükmeyecekti.

İlk format açıklaması sırasında bu gariplikleri çözemeyen Infantino, birkaç ay içinde belli ki matematikle ilişkisini geliştirdi ve geçenlerde o dâhiyane fikir atıldı ortaya: Katar 2022’de gruplarda beraberlik olmayacak. 90 dakikası berabere biten maçlar doğrudan penaltı atışlarına gidecek ve kazanan 2, kaybeden 1 puanla evine dönecek.

Bu formülün de asla hayata geçmeyeceği konusunda sizi temin ederim. Eğer Katar 2022 bu formatta oynanırsa bizzat ben gidip FIFA yönetiminin kaldığı otelin lobisinde protestoda bulunacağım, bunca matematik özürlünün futbolu yönetmesinden dolayı!

Gerekçem de çok basit: Bu formülle, gruplarda bir galibiyet alan takım 3, iki beraberlik alıp penaltılarda işleri yaver giden takım 4 puan toplayabilecek.

Durum böyleyken bir takım neden galibiyet kovalasın ki! Üstelik 4 puan da terfinin garantisi! O zaman futbolda 3 puanlı sisteme neden geçildi?

2 beraberliğin 1 galibiyetten değerli olduğu bir oyuna mı dönüyoruz tekrar? Infantino’nun yenilikten anladığı bu mu?

2022 Dünya Kupası, 4’lü grup formatıyla oynanmak zorunda. 3’lü grup formülü, Infantino’nun sonu olur.

BU FORMÜL DE ZATEN HIDALGO’YA AİTTİ

BU arada Infantino’nun bu muhteşem(!) 90 dakikalar sonrası penaltı formülü de, yaklaşık 15 yıl önce efsanevi Fransız teknik adam Michel Hidalgo tarafından ortaya atılmıştı. Bu fikrin Hidalgo’dan daha eski bir geçmişi de olabilir elbette. Ancak ben bu konuyu 2005’te Hidalgo’nun fikri olarak köşemde yazmıştım, ona eminim.

2000’lerin başında Fransa Ligue 1’de gol ortalaması 2’nin altına düşüp, beraberlik oranı yüzde 30’ların üstüne çıkınca, lig yönetimi efsanevi teknik adam Hidalgo’dan yenilikçi çözümler istemişti. Hidalgo’nun başlıca önerileri şunlardı:

1- İki farklı galibiyete 4, tek farklıya 3 puan

2- Golsüz beraberliğe 1, gollü beraberliğe 2 puan

3- Aralarındaki iki maç sonunda daha fazla gol atan takıma +1 puan

4- Beraberlikte penaltı atışı yoluyla +1 puan

5- İlk golü atana +1 puan

HIDALGO FORMÜLLERİ NEDEN BENİMSENMEDİ?

İKİ farklı galibiyete 4 puan verirseniz, şike ihtimalinin önünü açıyorsunuz. Çünkü kaybeden için değişen bir şey yok. Gollü beraberliğe 2 puan da beraberliği teşvik eden bir şey. Aynen beraberlik sonrası penaltılarla ekstra 1 puan almak gibi… İlk golü atana 1 puan fazla vermek de, ilk sayıyı bulanın ölümüne savunma yapması anlamına gelecek. Çünkü daha sonra 1 gol yese bile 2 puan cepte… 5 fikir içinde en makulü, iki maçın toplamında daha fazla gol atana imtiyaz sağlamak gibi duruyordu. Ama bu imtiyaz ekstra 1 puan olmamalı. Başka türlü, averaj benzeri bir imtiyaz olmalıydı.

MICHEL HIDALGO KİMDİR?

1933 doğumlu Fransız eski futbolcu ve teknik adam. 1950’li ve 60’lı yıllarda Monaco’da iyi bir futbolculuk kariyeri oluyor. Ama esas şöhreti, 1976-1984 arası Fransa Milli Takım koçluğu sırasında ediniyor. Euro’84 şampiyonu Platini’li, Tigana’lı, Giresse’li efsanevi Fransa’nın hocası.

HIDALGO TABLOSUNUN AKIBETİ

FRANSA Ligue 1, Hidalgo formüllerini tamamen yok saymadı aslında. Hidalgo etkisinde alternatif bir puan durumu yarattı. 2 farklı galibiyete 4 puan veren bir puan durumuydu bu. O alternatif puan durumunun kazananı da sezon sonunda ciddi bir para ödülünün sahibi oluyordu.