Bu ülkede hain terör örgütüne dünyada bir karşılık arandığında akıllara hep Bask Ayrılıkçı Hareketi ETA gelir. ETA, 2002’de Santiago Bernabeu yakınında patlattığı bombayla 19 kişinin yaralanmasına da neden olarak sporun içine de bulaştı hatta… Yine 2-3 yıl önce Real Madrid’in Nihat’lı Real Sociedad’la oynadığı maç ETA kaynaklı bomba ihbarı ile yarım kalmış, 80 bin kişilik stat boşaltılmış ve maç aylar sonra tamamlanabilmişti. Ben ilk hadiseden sonra da, Madrid’deki tekrar maçında da bizimkine benzer bir askeri jest/tepki hatırlamıyorum. ETA da maalesef onlarca terör hadisesi ile yüzlerce masumun ölümüne yol açtı, ama İspanya, meseleyi elini kana bulamamış ayrılıkçı Basklara mecliste sandalye vererek ve ETA yetkilileri ile müzakere yoluyla çözdüler, en azından 4 yıldır kanı durdurdular.
Biz savaşmıyoruz ki
Ülkemizde de idam cezası kaldırılmış ve DTP’ye mecliste siyaset hakkı tanınmış. Buna karşın PKK’nın hain pusuları sürüyor ve biz dünyaya haklılığımızı anlatmak istiyorsak, bunun en son yolu bir milli futbol müsabakasında “asker selamı” yapmaktır. Asker selamının uluslararası karşılığı ne ola ki? “Biz savaşıyoruz” mu demek istedik şimdi? Ama, biz savaşmıyoruz ki, yalnız can veriyoruz canımızdan… Bir an düşünün, dün gece İspanya Milli Takımı, Danimarka maçı seremonisinde “asker selamı” yapsa idi biz buradan bakınca ne anlardık?
Terör sporla anlatılmıyor
Eğer derdimiz şehit ailelerinin acısını hafifletmekse, bunu kendi içimizde yapabileceğimiz yollar var. (Bir tanesi de dün gece bir televizyon kanalında milli takımın katıldığı yardım kampanyası idi). Biliyorum hiçbir teselli şimdi o 15 şehit anasının gözündeki bir damla yaşı kurutmaz ama çıplak gerçek de şu: “Dünyaya terör spor yolu ile anlatılmıyor, hatta spor tam da bu noktada siyasetten bütünüyle ayrılıyor.”
Peki, İspanyolların ETA terörü ile ilgili 30 yılda 30’un üstünde film yaptığını biliyor muydunuz? Sahi, bizim derdimizi dünyaya anlatmak için ürettiğimiz gerçek bir dökümanter, sağlam bir film var mı?
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS