Sivas’a, Çalımbay’ın gelişiyle Bakkal döneminde oynan(may)an futbolun değişeceğini umut ediyordum, yanılmışım. Düne bakılırsa Sivas henüz (sertlik de içeren) salt defansif anlayışını aşamamış. Fener’in duran toplarında Sivas’ın en hızlı adamı Cihan’ın geride, Mehmet Nas’ın ileride kalması misafir ekibin kontratakla gol niyetinin bile tam olmadığını gösteriyor. Tabii 4 sezon ligin tozunu atan kadronun tümünün bu maçı evinden izliyor olması, takıma 15 ay önce katılan Uğur’un sahaya kaptan olarak çıkışı göz önüne alındığında Çalımbay’ı bir miktar anlayabiliyorsunuz.
Lâkin sahada hiç anlayamadıklarınız da var.
Mesela Semih… Niang’ın 4 haftadır süren ve artık dip yapan bir düşüşü varken, nasıl oluyor da hâlâ Senegalli’den formayı alamıyor? Milli Takım’la enternasyonal bir yıldız olduğunu defalarca kanıtlamış bu adam, 7 yıl boyunca kulübede oturmaya nasıl razı oluyor? Eğer Can Bartu gibi, Lefter gibi ismi ölümsüzleştirilmeyecek, Saracoğlu’ndaki o yedek kulübesine önümüzdeki yüzyılda “Semih Şentürk kulübesi” denmeyecekse, orada oturmaya bir sene daha razı olmasını aklım almıyor!
Bir diğer anlaşılmaz adam, Aykut Kocaman… Eskişehir önünde büyük sorumsuzluk sonucu atılan Lugano’yu, cezası biter bitmez 11’le ödüllendirmek, Kocaman etiğine yakışmış mıydı? Orada 3 maç hiç fena oynamamış Bekir’i devam ettirmek gerekmez miydi? Aldığı her saçma cezanın sonunda sorgusuz/sualsiz 11’e dönen Lugano’nun rahatlaması ve performansının düşmesi çok doğal bence.
Maçın hakemi Yıldırım’ı da anlamak zor. Gözünün önündeki Topuz-Ceyhun hadisesiyle ilgili fikrini gerçekten merak ediyorum. Maç başına (lig ortalamasının üstünde) tam 30 faul düdüğü çalan bir hakemin, yönettiği son 98 müsabakada sadece 2 penaltı vermesini anlayamıyorum. Bir hakemin ceza alanı dışındaki faul uygulamasıyla, ceza alanı içindeki faul uygulamasının farklı olmasını aklım almıyor. Üstelik o hakem, ligde oyunu belki de en fazla durduran, köşe gönderi dibindeki önemsiz bir atışın yapılacağı yer konusunda bile hassas olan bir hakemse!
Kocaman’a bakınca, kötü Semih’e bakınca, kötü Sivas’a, Yunus Yıldırım’a, kötü Fener’e bakınca galiba sorunu anlıyorsunuz: Sorun galiba sahadaki tek iyide, Alex’te! Belli ki Alex olan biteni anlayamıyor, etrafıyla anlaşamıyor; aklı hep atmakta, attırmakta. Fenerliler dua etsin de Alex olan biteni anlamamaya devam etsin. Çünkü o da etrafına uyarsa, Kadıköy’ün pek tadı kalmayacak.
Sorun Alex'te
Yorum Sayısı : 5
Bir Cevap Yazın

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS