Sol çizgide düşünülmeli

20 yaşında Süper Lig’in orta sınıf bir takımında futbol oynarken bana Real Madrid’den teklif gelse ve ağabeyim oraya gitmememi söylese herhalde üç gün içinde soyadımı değiştirip İspanya’da ev bakıyor olurdum! Ama Rodney Sneijder, Wesley’nin uyarısıyla Real’e imza atmayıp, hedefini Ajax olarak belirlemişse bunun sıradan hikâye olduğunu düşünmüyorum: Wesley hem lider karakterli, hem de kararlarını ölçüp biçip alan, kriterleme konusunda hassas isim. Ve Fransa’dan/İngiltere’den bunca teklif varken Galatasaray’ı tercih ettiyse, İstanbul’a tatil için değil oynamak için geliyor.

Terim, onun yönettiği takıma futbol düşüncesiyle gelenleri oynatma konusunda maharetli bir adam. Ama konu Sneijder olunca önünde iki açmazı var: Birincisi, bu sezonki takımın ilk 5 ayda belki de iyi işleyen tek tarafını, hücum bölgesini yeniden dizayn etmek zorunda. Oysa Umut, Burak ve Elmander görevlerini eksiksiz yapan üç isim. Eğer Terim, Sneijder’i santrfor arkasında konumlandırırsa bu üç isme bir formayı paylaştırma, dolayısıyla her üçünü de kaybetme riskiyle karşı karşıya olacak. Bence bu açmazın çaresi, Sneijder’i kâğıt üstünde kenarda kullanma opsiyonu olabilir. Eğer Sneijder taktik tahtasında sol çizgiye yazılmayı sorun ederse bence ona 2000-2001 sezonundaki Galatasaray dizilişi hatırlatılmalı: Orta sahayı Okan-Suat-Emre şeklinde kuran Lucescu ileride sağa Hasan, sola Hagi, ortaya Jardel’i koyarak Devler Ligi’nde son sekize kadar gitmişti.

Sneijder’in katılımının ikinci dezavantajı da duran top kullanmadığında ortadan kaybolma hastalığı olan Selçuk’un saha içinde buhar olma sürelerinin uzama ihtimali. Bence bu sezon Selçuk’un maç içi devamlılığının düşmesinin en önemli nedeni, duran topları Hamit-Burak-Emre’yle paylaşmaya başlaması idi. Şimdi duran top seçeneklerine dünyanın en iyilerinden birinin, Sneijder’in katılması Selçuk’ta nasıl bir etkiye neden olacak, merak konusu. Ama bu noktada da Selçuk’un 2000’lerin başındaki Real Madrid takımına bakması gerek: Her biri global duran top ustaları olan Beckham, Zidane ve Carlos frikikleri küsmeden paylaşabildilerse, Sneijder-Selçuk da paylaşabilmeliler.

Ligde lider ve Ş.Ligi’nde son 16’da olan bir takıma tüm oyunculardan daha yüksek maaşlı bir adamı katmak büyük sınav. Ama Terim, Sneijder’i işleyen düzene monte etmeyi başarırsa sadece Galatasaray değil Türk futbolu büyük bir yıldız kazanmış olur. Anahtar, Sneijder’e bunun bireysel bir spor değil, takım oyunu olduğunu hissettirmekte gizli galiba…