• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 29 Mart 2023
    • beIN Manşet, 23 Mart 2023
    • beIN Manşet, 15 Mart 2023
    • beIN Manşet, 13 Mart 2023
    • beIN Manşet, 8 Mart 2023
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Sneijder: Hiç, galiba, çok, sanki

Sneijder: Hiç, galiba, çok, sanki
Uğur Meleke
10 Ekim 2013

Rivaldo, Barcelona’da 2000-01’de 56, 2001-02’de 33 maç oynadı. Nou Camp’taki son sezonunda hiç de fena sayılmayacak 14 gol sayısına ulaştı. 2002’de Barcelona’dan ayrıldığında henüz 30 yaşındaydı. Sadece 11 ay önce ligin son maçının son dakikasında Valencia’ya attığı röveşata golünün anıları tazeydi. O anılar, ona yetmedi. Barcelona atletik departmanı, bilimsel analizleriyle Rivaldo’nun bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olamayacağını öngörmüşlerdi. Gerçekten de Rivaldo, bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olamadı.

Doğanın kanunu da buydu aslında: Galibiyet serisi yakalayan her takım bir yerde duracak, hiçbir takım sonsuza kadar kazanmayacak. Her ekip yaşlanacak. Hiçbir çıkış sonsuza kadar sürmeyecek, her futbolcu inişe geçecek. Bu yılki Galatasaray kadrosunun öyküsü de benzer: Evet geçen yılı hem şampiyon hem de çeyrek finalist unvanlarıyla kusursuz tamamladılar. Ama her futbolcu, her sezon bir yaş daha yaşlanıyor. Artık Galatasaray 11’inin etraflarına kurulduğu oyuncuların yarıdan fazlası (Eboue, Sabri, Gökhan, Hakan, Riera, Melo, Hamit, Engin, Yekta, Sneijder, Drogba, Umut), Rivaldo’nun vedasına neden olan kırılma anlarını yaşıyorlar. Bu “kırılma anı”, yani bir oyuncunun artık eskisi gibi olmayacağını anladığınız an, her futbolcuda aynı yaşta olmayabiliyor, doğru. Ama üstteki listeye objektif olarak baktığımızda Eboue’nin, Hamit’in, Gökhan’ın, Hakan’ın, Engin’in, Sneijder’ın ve belki daha fazlasının fiziksel ve mental olarak kariyerlerinin çıkış basamaklarında olmadıklarını, inişe geçtiklerini kabul etmek gerek. İyi bir takımda da çıkıştaki oyuncu sayısıyla iniştekinin, yetenekliyle mücadelecinin, yaşlıyla gencin, düşünenle koşanın belli bir denge içinde olması lazım.

Ligin ilk 7 haftasında bu dengeye sahip olmadığı açıkça gözüken Galatasaray’ın temel denge bozucusu Sneijder da, aslında henüz 29 yaşında. Yani, “Pirlo Bilal”den bile 11 ay küçük. Ama belli ki Sneijder, o kırılma noktasına biraz erken yaklaşmış, hatta belki de ulaşmış. Zaten Sneijder’ı konuşurken öyle kararsızız, resim öyle flu ki, onu 4 kelimeyle tarif et deseniz herhalde şöyle özetlerim: “Hiç, galiba, çok, sanki…” Çok yetenekli ama sanki güvensiz… Hiç koşmuyor; hayır hayır sanki koşuyor ama takıma katkısı olmuyor.

2000’lerin başında on numaralar (yani geçmiş) Rivaldo gibiydi, o kadar iyi oyun kuruyorlardı ki savunma yapmalarına gerek yoktu. Sonra model bugüne, yani Özil’e döndü, artık on numaralar top rakipteyken de hayatta kalmalılardı. Kroos gibi yeni nesil on numaralarsa (yani gelecekse) oyunun iki yönünü de eşit kotarıyorlar. Sneijder’2013, şu anda ne geçmişi anımsatıyor, ne bugüne yetiyor, ne de gelecek için ışık veriyor doğrusu. Hollandalı eğer böyle devam ederse, tünelin ucu da pek parlak gözükmüyor.


Dnipro dersi

Geçtiğimiz Perşembe akşamı Avrupa Ligi’nde Dnipro ile Fiorentina arasında kritik bir maç oynandı. Maçın 53’üncü dakikasıydı, ceza alanına hızla giren Fiorentinalı Matos’u, Dnipro’lu Rotan, çarpışma yoluyla durdurdu. Hakem penaltı noktasını gösterdi, karar doğruydu. Ama Türkiye Ligi’ni izlemeye alışmış gözler için o 5-10 saniyede ciddi bir gariplik vardı: Çünkü durum 0-0 olduğu halde, bu penaltıyla Dnipro kendi evinde çok kritik bir anda geriye düşeceği ve belki de liderliği rakibine kaptıracağı halde, ne faulü yapan Rotan, ne de herhangi bir takım arkadaşı hakeme en ufak bir itirazda bulunmadılar. Çünkü pozisyonun penaltı olduğunu gördüler ve çalınmış bir düdüğün ardından otomatikleşmiş bir şekilde hakemin üstüne yürümenin ne kadar aptalca olduğunun farkındaydılar.

Bu medeniyeti İngiltere’de, Almanya’da değil, bize çok yakın bir coğrafyada, çok yakın bir kültürde Ukrayna’da izledik. Ben izlerken bir yandan mutlu oldum, bir taraftan da utandım. Dileğim, MHK’nın da bu pozisyonu cd’ye kaydedip, sezon başı kulüp ziyaretlerinde Süper Lig’in muhterem futbolcularına izletmesi. İzlerlerse belki onlar da utanırlar.


41 hafta

Yukarıdaki başlığı alıntıladığım Levent Yücesoy’du. Bir başka okur dostumuz Okan Çınar da şunu anımsatmış: Süper Lig’de geçen sezona başladığı hocayla devam eden yalnızca 1 kulüp kaldı, Akhisar Belediye… Yani 10 yıl değil, 5 yıl değil, sadece 14 aydır, yalnızca 41maçtır hocasını koruyan tek bir Süper Lig kulübü var.

Sonsuz maddi imkanları ve daha büyük başarı baskıları olan İngiltere’de 12, İspanya’daysa 6 kulüp, geçen sezona başladıkları hocayla yola devam ediyorlar. Geçen yılın ilk dördü de, son anda ligde kalan Karabük, Elazığ gibi ekipleri de hoca değiştirdiğine göre soru şu: Süper Lig’in başarı kıstası ne? Bir hocanın koltuğunda kalması için ne yapması gerekiyor?

Related Items
Yorumları Görüntüle (1)

Yorum Sayısı : 1

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
10 Ekim 2013
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Ölüm-kalım maçlarında hep ölüyoruz

    Golü yedikten sonra kenarda bir teknik direktöre ihtiyacımız vardı. Mert, Süper Lig zirve yarışçısı Beşiktaş’ın bir numarası....

    Uğur Meleke 29 Mart 2023
  • Devamı
    Bursa’da orta sahayı kaybetmemeliyiz

    Hırvatistan maçında 3’lü savunma ve 2 merkez oyuncu intihar olur Türkiye, Şenes Erzik, Sepp Piontek ve Fatih...

    Uğur Meleke 26 Mart 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 22 Mart 2023

    Süper Lig’in 26. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Hürriyet Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1 –...

    Uğur Meleke 21 Mart 2023
  • Devamı
    Süper Lig’in ciddi bir devrime ihtiyacı var

    Oyun her faul sonrası fazla duruyor yere yatan oyuncu kalkmak bilmiyor. Süper Lig’in neden zaman zaman izlenmesi...

    Uğur Meleke 20 Mart 2023
  • Devamı
    Otomatik vitesle kazandı

    Beşiktaş belki kolay kazanamadı ama son 3 haftada bir otomatik vites geliştirdi. Bu sene Süper Lig, kelimenin...

    Uğur Meleke 19 Mart 2023
  • Devamı
    Ciddi önlem için tribünlerde savaş mı çıkmalı!

    Türk futbolunun kanayan yarası yeşil sahalardaki şiddet olayları bu kez Kadıköy ve Sivas’taki Avrupa maçlarında hortladı. Kanun...

    Uğur Meleke 18 Mart 2023
  • Devamı
    5.5 dakikalık ihanetin sonucu

    Fenerbahçe için 2022-23 sezonu, iki perde olarak yaşandı garip bir biçimde… Temmuzdan kasıma kadar net bir stratejiyle...

    Uğur Meleke 17 Mart 2023
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 14 Mart 2023

    Süper Lig’in 25. haftası geride kalırken Uğur Meleke, Hürriyet Futbol Konseyi’nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi. SORU 1 – Türk...

    Uğur Meleke 14 Mart 2023

Copyright © 1999 Meleke.com

Öğretilmiş korkular
Birinin "6" yapması gerek