Beşiktaş önünde “Vahap’tan önce” ve “Vahap’tan sonra” olmak üzere iki perdelik oyun sergileyen ve Vahap üçüncü stoper olarak oyuna girdikten sonra pek bir şey oynamayan Antalyaspor’da yine senaryo aynı… Maça 4-3-3’le ofansif başlayan ve öndeki siyahi üçlüsüyle rakibini ciddi biçimde zorlayan Jarabinsky, 1-1’i yakaladıktan sonra Korhan/Vahap, Joseph/Volkan hamleleriyle son 50 dakikayı skoru korumaya adadı.
Normal şartlarda Arda, Kewell, Ümit ve Nonda gibi skoru tek başına değiştirebilecek bu kadar yetenekli oyuncuya sahip bir takımın, 3 stoperli çekingen Antalya’ya karşı skoru çok kolay yakalaması beklenir, ama Galatasaray, Steaua ve Kayseri önünde bulamadığı ritmi Antalya karşısında da tutturmakta gecikti.
Üstelik de Antalya kontr ataklara 2 kişiyle çıksa bile tehlike üretebiliyor, Sergey, anatomik avantajıyla Servet’i zor durumlara düşürebiliyor. Servet’in Aghahowa’dan sonra Sergey önünde de çaresiz kaldığı anlar Türk futbolu adına endişe verici, geçen sezonun yıldızının formu serbest düşüşünü sürdürüyor.
Galatasaray 11’indeki 7 oyuncu 30’lu yaşlarına ulaşmış ve şu anda kariyerlerinin en iyi noktasında değil, ikinci şans periyodundalar. Bu yüzden takımın yarıdan fazlası hareketsiz oynuyor ve bugünün futbolunda durarak yaptığınız set hücumlarıyla da gol bulmak zorlaşıyor.
Skibbe, hücumda kaybedilen her toptan sonra çizgiye fırlayıp Ümit’i, Nonda’yı veya Kewell’ı pres yapmaları için uyarıyor, ama oyuncular dönüp kenara bakmıyorlar bile… Belli ki Skibbe, kariyerinin en başarılı dönemlerini geçirdiği Leverkusen’daki enerjiyi Sami Yen’de de görmek istiyor. Oysa Hasan, Kewell, Nonda, Meira, Ayhan, Ümit ve Lincoln o düzeyde enerjiyle en son 2-3 sene önce oynuyorlardı. Sanki bu yorgun takım, Skibbe’nin takımı değil… Ya da bu fazla tecrübeli takımın hocası Skibbe değil…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS