UEFA ülkeler sıralamasında 13’üncülük ile 17’ncilik arasındaki 5 ülke birbirine o denli yakın seyrediyor ki, muhtemelen Beşiktaş’ın CSKA’yı elemesi, Bulgaristan’ın üstüne çıkmamıza yetecek. Fenerbahçe’nin de, Randers’i geçmesi halinde ilk 15’te kalıp Şampiyonlar Ligi’ne iki takımla katılmaya devam etme yolunda rakiplerimizden bir diğerini, Danimarka’yı saf dışı etmiş olabileceğiz. Fenerbahçe’yle Beşiktaş’ın görevi bugün her zamankinden daha ağır.
Danimarka futbolunda Royal Lig’in ardından çok ciddi bir yükseliş var, uzun yıllar sonra Şampiyonlar Ligi’ni hatırladılar ve Avrupa’da 4 takımları da yola devam ediyorlar. Randers’in ön elemelerde Akranes ve Kaunas’ı elemesi etkileyici, iç sahadaki başarıları da dikkat çekici. Deplasmanda yenildikleri rakiplerini içeride bozguna uğratıp gelmişler bu tura. Lig de dahil, evlerinde 6 resmi maçta mağlubiyetleri yok. Fenerbahçe, Kadıköy’de mutlaka kazanmalı, işi o günlerde havanın da yağışlı olacağı Randers’a bırakmamalı. Trömsö’yü bir daha anmayalım.
Bulgar sıçraması
Bir başka yükselen değer Bulgar futbolu… 4,125 puanla 2006/07 sıralamasında -belki de tarihlerinde ilk defa- Avrupa ikincisi durumundalar. Ülke futbolunun iki lokomotifinden biri, CSKA Sofya, bu yıl 9 resmi maçta mağlubiyet görmedi, geçtiğimiz sezon da Anfield’da Liverpool’u 1-0 yenmeleri özgüvenlerini ciddi biçimde artırdı. Beşiktaş, (Sevilla, AZ, Heerenveen ve Basel’le birlikte) şu anda UEFA Ligi tarihinin 3 sezonunun tamamında yer alma şansına sahip yalnızca 5 takımdan biri… 1 farklı da olsa galip gelmek zorundalar.
İspanya Ligi’ni dördüncü sırada bitiren bir takımın gücü tartışılmaz, ama Trabzonspor enseyi karartmasın, başarının mimarı teknik adam Aguirre’ın ayrılması Osasuna’nın ritmini bozdu. Sadece 5 yabancıya sahip bir Bask takımıyla karşı karşıyayız, dolayısıyla bu kez yabancı sınırından da şikayet etme lüksümüz yok. Bu sezon 4 resmi maçta sadece 1 gol atabilen Osasuna’nın istatistiklerini düzeltmemeliyiz. 1-0’lık galibiyet Trabzon’a ikinci maçta kâfi gelecektir.
AZ Alkmaar, Gençlerbirliği misali, parlattığı oyuncularını büyük takımlara satarak yaşamını sürdüren bir kulüp. Perez, Huysegems, Mathijsen ve Landzaat büyük kayıplar. Kayserispor kulüp tarihinde Avrupa’da yenilgisi olmayan nadide temsilcimiz. Golsüz bir beraberlikle de olsa bu gururu sürdürmeliler.
http://www.milliyet.com.tr/2006/09/14/spor/ymeleke.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS