“Bu takıma ne lazım?”… 1982 ve 1986’yı izleme şansı bulanlar, cevabı biliyor: Bu çılgınlara, bir doktor gerek…
Galaksinin en yetenekli gençlerinin toplandığı Brezilya Milli Takımı’nın bir türlü beklenen keyfi vermemesi, herkesin aklına aynı soruyu getiriyor. “Bu takıma ne lazım?”… 1982 ve 1986’yı izleme şansı bulanlarsa, cevabı biliyor: Bu çılgınlara, bir doktor gerek…
Ronaldo’lu, Ronaldinho’lu, Roberto Carlos’lu Brezilya Milli Takımı’nda İtalya’dan, Hollanda’dan, İngiltere’den kaç oyuncu ilk on bire girebilirdi diye düşünüyorum, galiba cevap 3’ü 4’ü geçmiyor. Ama bu sarı formalılarda bir şeylerin eksik olduğu da kesin. İtalya’82’de Cerezo, Falcao ve Zico’lu Brezilya orta sahası da bugünkü kadar fantastikti, ama onların başında yönetsel yeteneği yüksek, gerçek bir tıp doktoru vardı: Socrates…
19 Şubat 1954’te “Socrates Brasileiro Sampaio De Souza Vieira De Oliveira” isminin heybetiyle dünyaya gelen doktor, hiçbir zaman “parlak bir genç yıldız” olarak anılmadı, ulusal formayla da ancak 25 yaşında tanışabildi.
Profesyonel futbolculuğun yanında aynı zamanda bir tıp öğrencisi idi. “The doctor” lakabı da oradan gelir zaten. Doktor, 28 yaşındayken 1982 Dünya Kupası’na Cerezo, Falcao ve Zico’lu fantastik Brezilya Milli Takımı’nın kaptanı olarak gitti. Turnuvada Sovyetler Birliği’ne karşı iki kişiyi çalımlayıp çok uzaklardan attığı süper gol, tüm zamanların akıllarda en çok yer eden sayılarından biriydi. Bu şampiyonaya Brezilya çeyrek finalde veda ederken, Socrates da, defansif sayılabilecek bir orta saha oyuncusu için hiç de azımsanamayacak iki gole imza attı.
1984’te bir yıllık bir Fiorentina macerası olduysa da Avrupa’yı sevmedi, Brezilya dışında fazla kalamadı. Socrates, alışılmış tipte kendine iyi bakan bir sporcu değildi zaten… Profesyonel futbolculuğu döneminde, günde iki paket sigara içtiği söyleniyor.
1986’da Meksika’da başrolde yine o vardı. 200 bin kişilik Maracana Stadı’nda çeyrek finalde karşılarına Platini’li Fransa çıkmasa ve belki de penaltılarda bu kadar şanssız olmasalar, Socrates kariyerine bir de dünya kupası ekleyebilecekti. Bir penaltı atışından faydalanamadığı Fransa karşısındaki Brezilya Milli Takımı’nda, dağılan 1982 ekibinden kalan tek oyuncu oydu.
60 kez giydiği Brezilya formasıyla, bir orta saha oyuncusu için hayali bile zor 22 gol kaydetti. 1982 ve 1986’da takımının 10 dünya kupası maçının tamamında kaptan olarak yer aldı ve 4 gol attı. Kulüp kariyerinin çoğunu, ülkesinde Botafogo ve Corinthians’ta geçirdi. Bu takımlarda üç Sao Paulo eyalet şampiyonluğu kazandı. 1990’da profesyonel futbol kariyerinin son yılında giydiği Santos formasıyla da Rio eyalet şampiyonluğuna ulaştı.
Onun, topu ayağından çıkaracağında her zaman birden fazla opsiyonu olduğunu bilirdiniz. 80’li yılların başları için çok ileri sayılabilecek futbol zekası ve topuk pasları ile ünlüydü. Gerilmeden attığı frikikler ve penaltılar da, halen taklit edilir durur.
İçinden çıkarıp atamadığı ve 14 yıl gizlediği futbol sevdası, Maracana’da 200 bin kişiye karşı oynamış Socrates’ı, 50 yaşında sahaya geri çağırdı. İngiltere mahalli liginde mücadele eden Garforth Town’la geçtiğimiz Kasım’da muslukçular, elektrikçiler ve tesisatçılardan kurulu Tadcaster Albion karşısına çıkıp tekrar futbol oynadı. Belki de onu Ronaldo, Adriano ve Ronaldinho’dan va hatta öz kardeşi Rai’den ayıran da bu karşı konulmaz oyun aşkı…
Parreira… Bu çocukların başına, bir doktor gerek…
http://www.milliyet.com.tr/ozel/dunyakupasi2006/haber.asp?id=338
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS