Sivas, 2008-09 boyunca her iki devrenin ilk 15’er dakikalarında tam 23 gol bulmuştu, dün gece de iki yarıya tempolu başlayıp 3 gol attılar ama ne yazık ki yetmedi. Lakin geçen yılın ideal 11’inden tam 8 oyuncunun farklı olduğu bir on birle, kulüp tarihlerinin yalnızca 6’ncı uluslar arası maçında Anderlecht’i yenmeleri küçümsenecek bir şey değil. En önemli özelliği hücuma çabuk çıkması olan bir takımın kalecisinin dünyanın en yavaş adamı Petkoviç olması ironikti, Akın ona göre daha çabuk ama o da yan toplarda selefini aratmıyor! Savunmanın göbeğinde 2007’nin ikilisine dönüldü ama Murat-Sedat’ın iki yıl önceki formlarını tekrar yakalaması zaman alacak gibi. Orta sahada top yapma konusundaki sıkıntı bir buçuk yaşına bastı, herhalde 35’lik Muhammed Ali’nin yerinin bu kadar uzun zaman doldurulamayacağını kimse tahmin edemezdi. Hücumda da Ersen gayretli, fakat kabul etmek gerekir ki Mehmet Yıldız’la benzerlikleri sadece aynadaki görüntülerinden ibaret…
Aslında Sivas’ı bu denli dengesizleştiren şey, eksik oyuncularla açıklanamayacak başka bir şey: Sivasspor’un 50 yıllık lig tarihinde ilk kez F.Bahçe ile G.Saray’ı bir arada ilk üçün dışında bırakan ekip olmasının nedeni, kırmızı-beyazlıların “beşinci sayfa takımı” hüviyetiydi. Kendi ölçüleri doğrultusunda hareket etmeleri, gelirlerimiz düşük diye yakınmak yerine o parayı en efektif biçimde kullanmaları, birey birey yıldızlar topluluğu olmamalarına rağmen sağlam bir ekip görüntüsü vermeleri… Tevazuyu elden bırakmamaları, birinci basamağa çıkmak için birinci sayfaya geçmek gerekmediğinin bilincinde olmaları… Beşinci sayfanın takımıydı onlar. Garip sebeplerle birinci sayfanın manşetine çıkınca sporseverler nezdindeki sempatilerini yitirdiler; eğer doğru özeleştiriyi yapıp esas yerlerine/beşinci sayfaya dönerlerse kaybettikleri sadece bir tur olur…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS