• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 20 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 19 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 18 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 12 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
    • Çift Santrfor, Nesine, 24 Temmuz 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Sistem kumarı

Sistem kumarı
Uğur Meleke
Uğur Meleke
10 Mayıs 2012

SÜPER FİNALİN SÜPER FİNALİ YAZI DİZİSİ (2)
OFANSİF ANALİZ

Süper Final’de, Volkan yükseldi, Elmander düştü. Melo yükseldi, Mehmet Topuz düştü. Bireysel iniş çıkışlarla sarsılan her iki takımı ayakta tutansa, orta sahanın ortasında oynayan ikilileri oldu: Selçuk İnan, (Galatasaray şampiyon olursa) 2011-12 Süper Lig’in altın adamı olmayı bence şimdiden garantiledi. Duran toplarda adeta gizli bir “pause” düğmesine basıyor, golü atıp/attırıp oyunu yeniden başlatıyor! Adaşı Selçuk Şahin belki skora onun kadar tesir etmiyor, ama sakatlıktan “içine Xavi kaçmış gibi” dönmesi de (ben dahil) 10 yıldır onun Fenerbahçe’de oynamasını anlayamayan herkesi mahcup etme aşamasında… Melo büyük maçlarda sorumluluk almayı sürdürüyor, hem liderlik hem skor katkısıyla Terim’in en büyük kozları arasındaki yerini koruyor. Ama Süper Final’e damga vurma niyeti olan tek Brezilyalı o değil: Türkiye’ye geldiği günden beri gelişimini sürdüren/ilerleyen ve öğrenen Cristian, hemen hiçbir maçta skor tabelasını boş geçmiyor!

Dia devam eder mi?
Herkes Trabzon deplasmanında Cristian’ın, Alex’in rolünü üstlendiğini söyledi; teoride de haksız sayılmazlar. Ama maçın 90 dakika pratiği incelendiğinde Cristian’ın (Alexleşmekten ziyade) sarı-lacivertlilerin orta sahasını üçlediği, Fenerbahçe’nin klasik bir 4-3-3 oynamaya çalıştığı gözlemleniyor. Bu iddiamı destekleyen bir detay da Kocaman’ın sağ açıkta (bir orta saha oyuncusu) Mehmet Topuz’u değil, (bir forvet olan) Dia’yı tercih etmesi…
Aslında Kocaman, Fenerbahçe’de göreve geldiğinden beri bu sistemin hayalini kuruyordu, transferde çabuk kenar oyuncularına yönelmesinin, Alex’i santrforda denemesinin, Niang’ı sol açık kullanmasının altında hep bu düşünce vardı. Bu sezon Galatasaray’la oynanan ilk iki maça da böyle başladı, ama evdeki hesap çarşıya uymadı: Çünkü bir hocanın elinde Alex varsa, takımını Alex’in arkasına 8, önüne 1 adamla kurmak durumunda. Başka bir sistem oynayacaksanız da o düzende Alex’e net bir yer yok.
Hafta sonu da Alex büyük ihtimalle sahada olmadığına göre Kocaman’ın 4-3-3’ten (ve Dia’dan) vazgeçmesi için bence bir neden yok.

Sağ açık Elmander, santrfor Elmander’i bitirdi
Aynen Fenerbahçe gibi, Galatasaray’ın sağ açık pozisyonunda da bir belirsizlik söz konusu… Terim, Trabzon deplasmanına klasik 11’iyle çıktığı için yaptığı sistem değişikliği pek hissedilmedi ama aslında Karadeniz’de taşlar yerinden oynadı: Elmander maça Eboue’nin önünde, Emre göbekte başladı. Eboue’nin İsveçli’yle uyumu ve sezonun ofansif olarak en etkili oyununu oynaması Terim’in kafasını karıştırdı, sağ açık Elmander’den sağlanan kazanca takılıp, santrfor Elmander’den kaybını göz ardı etti. Ve Galatasaray’ın belki de bu sezonki en iyi adamı, “defansif santrfor” Elmander, dikey bir düşüşe geçti…
Artık leblebi gibi gol atamayan Galatasaray’ın sorunu ileri uçta arandı, Necati’nin forması Baros’a devredildi (Ki bence zaten Elmander’le daha iyi anlaşan adam da çabukluğu ve zekasıyla Baros’tu). Ama Terim’in Kadıköy’de sistem tercihi yine 4-1-4-1 olursa (yani Elmander sağa kayarsa), Galatasaray’ın gol sorununa Baros da çare olamaz. Bence Terim’in derbide rakibi şaşırtayım derken kendi takımını şaşırtmaması gerek. Sezon boyunca denenmiş ve başarılı olmuş santrfor Elmander’li 4-4-2, Galatasaray’ın bu yılki liderliğinin şifresi gibi.

Selçuk İnan, Gökhan Gönül’e karşı
Tabii ki Galatasaray’ın başarı şifresinden söz edip oraya duran topları (ve durmayan Selçuk’u) koymamak haksızlık olur. Süper Final’de 2 gol, 1 asist, 14 şutla oynayan Selçuk’un Fenerbahçe maçının da kader adamı olması kimseyi şaşırtmaz. Terim eğer bu maça Baros değil Necati ile çıkarsa sanırım en önemli nedeni, Türk santrforun Selçuk’un kavisli toplarıyla buluşma ihtimalinin Çek meslektaşından fazla olmasıdır.
Belki Galatasaray kadar değil, ama Fenerbahçe de bu yıl duran toplardan kazanç sağlama konusunda olumlu işler yapıyor. Alex’le başlayan kornerlerde ön direk kullanma başarısı Stoch’la sürdü, çoğu maçta sahanın en kısası olan Gökhan Gönül, bir anda duran topların en uzununa dönüştü. Eğer bu maçın neticesini bir duran top belirleyecekse büyük bir ihtimalle skor tabelasında Selçuk İnan ya da Gönül’ün ismi yazacak.

Semih’in ilacı Semih mi?
Kocaman’ın hiç şüphesiz bir başka duran top silahı da Semih Şentürk… Aykut Hoca’nın Trabzon’daki ileri üçlüsü Dia-Bienvenu-Stoch’tu, üstelik sürpriz Kamerunlu bir de gol atıp hocasını mahcup etmemişti. Ama söz konusu olan Galatasaray derbisiyse durum değişebilir: Semih gerek bu derbiye olan alışkanlığı, gerekse adaşı rakip stoperi rahatsız etme ihtimalinin fazlalığıyla sezon finalinin ilk 11’inde kendine yer bulabilir.
Çünkü Semih Kaya bu sezon kuvvete karşı (Almeida, Tum, Eneramo’ya karşı) iyi sınavlar verdi, gücüyle oyun zekası aynı düzeyde olmayan Bienvenu’yü de onlar gibi saf dışı edebilir. Ama Semih Şentürk’ün çabukluğu ve zekası Semih Kaya’ya daha fazla sorun çıkarabilir gibi…

YAZI DİZİSİNDE YARIN
Boğaz Derbisi’nin 270 dakikasının 250’sinde topa hakim olup oyunu yönlendirmeyi hedefleyen Terim, kalan 90’da aynı stratejiyi sürdürür mü? Normal sezonun aksine Süper Final’de topla oynama oranlarını artıran Kocaman’ın tavrı değişir mi, Galatasaray karşısında kontr atak arayışına döner mi?

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
10 Mayıs 2012
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    19 faul ve 16 şut

    Bir Erol Bulut takımı oyuncusuysanız savunma yapmak zorundasınız. Dün dakikalar 67’yi gösteriyordu. Valencia önde baskıyla kazandığı top...

    Uğur Meleke 19 Ocak 2021
  • Devamı
    Rıdvan ve Josef fark yarattılar

    Genç Rıdvan her ofansif aksiyonun içinde vardı, Souza da klasik bir büyük maç oyuncusu gibiydi. Bu müsabakayı...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2021
  • Devamı
    Bir taç atışı bile derbinin sonucunu değiştirebilir

    Galatasaray açık oyunda ligin en az gol yiyen takımı, Beşiktaş ise ligin kader adamlarından Aboubakar sayesinde taç...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2021
  • Devamı
    Terim oyuncuyla, Yalçın oyunla kazanma peşinde

    Sergen Yalçın’ın iç sahada oyunundan feragat etmeyeceğini, topa daha fazla sahip olmak isteyebileceğini tahmin ediyorum. Terim ise...

    Uğur Meleke 16 Ocak 2021
  • Devamı
    Ozan Tufan olmayınca orta saha aksıyor

    Türkiye Kupası’nın enerjisi bu sezon bir tık daha yüksek doğrusu. O saçma sapan, Dünya’da eşi benzeri olmayan...

    Uğur Meleke 15 Ocak 2021
  • Devamı
    Defansif on numara Mert Hakan

    Bulut, herkesin kusursuz savunma yapmasını öncelik olarak benimsemiş. Fenerbahçe geçen hafta içinde Bayern Münih’e karşı 90 dakika...

    Uğur Meleke 12 Ocak 2021
  • Devamı
    Dünyanın en çok hakem atışı yapılan ligi

    Yere yatan kalkmıyor. Hakemler de akan oyunu sürekli durduruyor, böyle olunca da tempo düşüyor. Türkiye’de oynanan futbolla...

    Uğur Meleke 11 Ocak 2021
  • Devamı
    Fenerbahçe 40 maçın ancak 5’ini böyle oynayabilir

    Bence önceki günkü tartışmada haklı olan taraf Çağdaş Atan. Çünkü ligde Fenerbahçe’ye karşı yüzde 60-65 topla oynama...

    Uğur Meleke 9 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

Fener Cimbom'a, Cimbom Fener'e dönüştü!
Hatır Kupası meselesi