Guus Hiddink ’in, Berezutski ikizlerini ayırt etmekte güçlük çektiği için Romanya-Rusya maçında Aleksei’ye kaptanlık bandını verdiği yazılmıştı o günlerde. Gerçekten de bu ikizleri birbirinden ayırt etmek çok zor ve bir oyuncunun hocasına kendisini göstermek için herhalde ilk ihtiyacı olan şey “fark edilmek” .
Sezon başı G.Saray’ın hazırlık kampında 20’şer-30’ar dakika şans bulan genç oyuncuların da en çok ihtiyacı olan şeydi bu: “Fark edilmek” … Emre Çolak’ın A takıma çıkacağı söyleniyordu, hatta Serdar çıktı ve oynuyor bile. Ama G.Saray’ın bugünlerde büyük sıkıntı çektiği stoper ve santrfor mevkilerine altyapıdan takviye gelmedi. Balta’nın-Topal’ın stoper oynadığı takımda milli stoperler Murat Akça’nın veya Sinan’ın adı geçmiyor. Ya da Nonda’nın tek santrfor kaldığı ortamda kimse Cem Sultan’dan söz etmiyor. Bu çocuklar da hazırlık maçlarında oynadılar ve ne yazık ki Rijkaard tarafından fark edilmediler.
Tabii ki fark edilmeme sebepleri yeterince iyi oynamamış olmaları olabilir. Ama bir gerekçe daha var ki dikkate alınmaya değer: Altyapıdan A takıma gelen bütün gençler G.Saray’da sezona “0 numara saç traşı” ile başladılar! Bazı maçlarda 3-4 değil 10 oyuncunun birden kafası parlıyordu sahada! Hatta muhtemelen kendi tercihiyle kel olan Yaser bile zor ayırt ediliyordu arada… Yeni gelen teknik adama kendini gösterme ihtiyacı olan bir genç oyuncunun fark edilmek için ilk yapacağı şey bu mudur şimdi?
Bir espriyle bitirelim… TRT Türk’te pazarları birlikte eğlendiğimiz Hasan Şaş’a bu konuyu sordum, G.Saray’da altyapıdan çıkan oyuncuların saçlarını ağabeylerinin kesmesinin bir gelenek olduğunu söyledi. Çocuklar, ağabeylerinize kanmayın, size oyun oynamışlar! Hepinizin saçını kazıtıp, hocanın sizi ayırt etmesini zorlaştırıyorlar! Benden söylemesi…
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1163740&AuthorID=112&b=Dostum%20Hugo,%20gecmis%20olsun&a=Ugur%20Meleke&ver=94
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS