Ertuğrul Sağlam, hafta sonu Ankaragücü karşısında kamuoyunun gözüne çok fazla çarpmayan önemli bir risk aldı ve ilk Fenerbahçe maçının bedelinin ödeneceğini oyuncularına hissettirdi. Yedekler arasında sayılabilecek ve Ankaragücü maçıyla birlikte tekrar dakika alan İbrahim Öztürk, Hüseyin, Bekir Ozan ve Iglesias, Ankara’daki 2 puan kaybına rağmen arzulu olduklarını gösterdiler ve kupa rövanşında da sahaya çıktılar. Bursaspor’u 3 fark gerideyken Türkiye Kupası yarı finaline bu kadar yaklaştıran da bu oldu zaten: Arzu…
Altay’dan, Milli Takım 11’ine kadar yükselmeye aday (Eren’le birlikte) iki stoperden biri olan İbrahim Öztürk, Fenerbahçe’nin pozisyon bulmakta bu kadar zorlanmasında başrol oynadı. Sağlam’ın göbekteki ilk 4 tercihi Batalla, Ergiç, Kirita ve Hüseyin olmasına rağmen bulduğu her şansı sonuna kadar hak ettiğini gösteren Bekir Ozan da harikaydı. Eğer Ertuğrul Hoca 3-0’ı buldukları dakikalarda Batalla’yı da oyuna alıp normal sürede turu istediği hissini oyuncularına geçirebilseydi, bir mucizeyi gerçekleştirme şansı olabilirdi.
Yedek kulübesi zayıf değil
Fenerbahçe’nin 5-6 önemli eksiği olduğu doğru, ama bundan da eksik bir oyun sergilemesi bize yedek kulübesinin zayıflığını anlatmıyor bence. Esas problem, sahadaki beceri ve sihrin tamamen kaybolmasıydı. Daum’un takımını güzel yapan, bir yetenek oyunu oynamaları… Ön taraftaki pas bağlantısını Avrupa Ligi’nde son 16 adayı yapacak kadar özel kılan, sağ bekiyle sol bekinin de bu yetenek oyununa katılabilmeleri… Bursa karşısında sahadaki becerikli oyuncu sayısı 2 buçuğa kadar düşüp, yetenek yöneticisi görevini yapan Alex ve Emre’nin aynı anda kulübede oturuyor olması çok sıradanlaştırdı Fenerbahçe’yi. Aynı takımı, aynı dizilişle, merkezinde Emre ve Alex’le düşündüğümde, çok farklı gözüküyor bana… Böyle bir günde Bursa’dan tur biletiyle ayrıldığı için gerçekten şanslı sarı-lacivertliler…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS