Sezon bitti, bir dert çözülemedi

Savunmadan hücuma hızlı geçmeyi beceremediler

SEZON BİTTİ, BİR DERT ÇÖZÜLEMEDİ

Fenerbahçe’nin sorunu hep aynı: Hücum planından savunma planına geçişte iyiler. Rakip kontra atağa çıkıyorum zannederken yağ gibi alıyorlar topu. Ama savunma planından hücum planına geçişte öyle yavaşlar ki. Pereira’nın 27 koca hafta sonunda hâlâ oyunu hızlandıracak alternatif planı bulamaması akıl almaz

Bu sene Türkiye’nin Avrupa kupaları katılım öyküsüyle ilgili enteresan gelişmeler yaşanması, ligde 27’nci hafta itibariyle çok fazla takımın hayal kurmasını sağladı: Fenerbahçe’nin hem Şampiyonlar Ligi bileti alıp hem Türkiye Kupası’nı kazanma ihtimali ya da cezalı Galatasaray’ın kupa galibi olma/ilk 5’te olma şansı, alt tarafı umutlandırıyor. Bu yıl kupa finalistleri Avrupa bileti alamayacak, dolayısıyla yukarıdaki ihtimaller gerçekleşirse lig altıncısının Avrupa Ligi’ne gitmesi son derece olası. Durum böyle olunca şu anda 10’uncu sırada olan Trabzonspor’un bile Avrupa biletine mesafesi sadece 4 puan. Osmanlıspor’sa direkt hikayenin içinde. O yüzden de dün Kadıköy’den 1 puan çıkarmaları, onlara Avrupa kupası hayali kurmak için büyük bir motivasyon sağlayacaktı. Sağladı da.

Osmanlıspor zaten bir puan hedefleme ustası; tamamen kontra atak anlayışını sergileme üstüne kurulu bir takım. Topla ortalama sadece %45 oynuyorlar, dün bu oran %35’lere kadar düştü. Oyunu yine tamamen kendi yarı alanlarında kabul ettiler ama bu kez karşılarında kontra atağa çıkmalarına fırsat vermeyen bir orta saha vardı: Hem Souza-Mehmet-Ozan üçlüsü, hem de hücumda onlarla hizaya gelen Gökhan-Hasan ikilisi dönen bütün topları ilk bir saat boyunca eksiksiz topladılar. İlk bir saatte Osmanlı’nın yarım pozisyonu yok, hatta yanılmıyorsam rakip ceza alanında isabetli pası yok. Osmanlıspor’a karşı Fenerbahçe’nin savunma tablosu bu derece kusursuzken, kontra atağa hızlı çıkan bir takım etkisiz hale getirilmişken, dönen her top toplanmışken golün bulunmama nedeni neydi peki? Sorun basit. Fenerbahçe orta sahayı bir türlü çabuk ve/veya yaratıcı geçemiyor. Souza-Mehmet-Ozan yaratıcı bir üçlü değiller, sonradan giren Diego da genelde uzun mesafeli-yüksek etkisiz paslar attı. Ve bu orta sahanın üretkenliğe katkısı neredeyse sıfır.

Pereira da problemin orada olduğunu net bir şekilde gördüğü için 46’da Diego’yu soktu. Ama 60’taki değişiklikler konusunda bence biraz ezbere hareket etti: Fenerbahçe’nin o dakikadaki ihtiyacı çift santrfora dönüş değil, orta üçlünün üretkenliğini artırmaktı. Fenerbahçe zaten topu üçüncü bölgeye etkili taşımakta sıkıntı yaşarken çare üçüncü bölgeyi kalabalıklaştırmaktan ziyade, ikinci bölgeden daha verimli pas transferini sağlamaktı. Bunun da çaresi hem Real Madrid 2014’te hem de Leverkusen 2016’da var. Ancelotti bu verimlilik sorununu çözmek için Di Maria’yı orta üçlüye kaydırmıştı. Fenerbahçe’de de orta üçlüye kayabilecek adam Alper… Röger Schmidt’se benzer sorunu orta ikiliye Hakan Çalhanoğlu’nu, hatta geçmişte Kampl’ı kaydırarak çözmüştü. Pereira’nınsa sıkışan oyunlarda aklına gelen tek şey 4-4-2’ye dönüş. Dün de çözüm olamadı zaten bu hamle.

***

MERKEZ, MASTER YAPTI

Fenerbahçe’nin üçlü orta sahası, Avrupa’nın en iyi hızlı hücum karşılayan gruplarından birine dönüştü, adeta bu alanda master derecesine ulaştı. Yaratıcılıkları eksik, çabuk değiller. Ama Osmanlı’ya dönen hiçbir topu neredeyse göstermediler.

DIEGO BİRAZ ALDATIYOR

Sanırım Avrupa’nın en fazla abartılan kariyerlerinden biri. Sürekli etrafında dönüyor, hemen her ortayı verimsiz bölgeye yapıyor, hemen her şutu çerçeve dışına atıyor. Dün de hareketli gözüktü, topla buluştu ama son derece etkisiz kullandı yine.

Maçın sloganı

Keçiboynuzu

Fenerbahçe’nin dünkü futbolunun sanırım tribünden görünümü bu. Topla sonsuza kadar oynuyorlar ama pozisyon az.

Kader anı

Dakika 74

Sıkışan maçı bir duran top çözebilirdi; Kjaer, Nani ile konuştu, ortayı tam ayağına aldı ama iyi vurup golü yapamadı.

Maçın olayı

Van Persie’nin hareketi

32’nci dakikada Ahmet kale atışı kullanacakken Van Persie’nin çimleri onun suratına doğru kaldırmasını yadırgadım.

Teknik direktör karnesi

Vitor Pereira

1 Geçiş oyununda on numara. Takımının hücumdan savunmaya geçişine diyecek yok.

2 Ama savunma-hücum geçişleri hâlâ yavaş ve bayat. Bu orta sahaya çare üretemedi.

Mustafa Akçay

1 Oyununun tarifi var. Niyeti belli. Dün de neyi iyi yapıyorlarsa onu oynadı.

2 Eğer 90’da Rusescu’nun pozisyonu gol olsa, mucizevi bir 3 puan da alabilirdi.

Maçın yıldızı

Simon Kjaer

Aslında tamamen Fenerbahçe kontrolünde geçen bir maçta onun yıldız olması enteresan. Ama ilk müdahalelerde öyle iyi ki onu bu kürsüye seçmemek imkânsız gibi.

Maçın hayal kırıklığı

Badou N’Diaye

Türkiye’nin en yetenekli orta saha oyuncularından biri. Ama ikinci devrede olağanüstü geriledi. Dün de sahada yok olanlardan biriydi, kalabalığa karıştı.

Tribün

Fenerbahçe’yi ateşlemek için biraz geç mi kaldılar sanki? Seslerini 80’de duydum.

Maçın hakemi

Ali Palabıyık

1 63’te Webo’nun iptal edilen golünde ofsayt kararı doğru.

2 49’da Webo’nun Van Persie’ye hareketi istemsiz de olsa penaltı kokuyor.

Notu: 8,0