• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 25 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 20 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 19 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 18 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

Savaşları oyun gibi görenler

Savaşları oyun gibi görenler
Uğur Meleke
Uğur Meleke
17 Kasım 2006

Önceki gün Volkan’ın hatasından yediğimiz golün ardından Donadoni’nin tepkisini gördünüz mü? Sevinmek için hareketlenen kulübeyi oturttu yerine… Teniste nete çarpıp sayı olan top gibiydi bu gol çünkü… “Pardon” denecek cinstendi…

Milli Takım’ın tüm oyuncularının Facchetti’nin anısına sahaya 3 numaralı formalarla çıkmasıyla bittim ben doğrusu. Bu dostluk gösterisinin bir parçası olduğumuz için öylesine göğsüm kabardı ki, skor tabelasını unuttum artık… Ona bir de Donadoni’nin jesti eklenince rüya gibi bir gece oldu benim için…
Skorbord 39’uncu dakikayı gösteriyordu… Volkan talihsiz bir degaj yapmış, topu bir anda önünde bulan Di Natale, filelere yuvarlamıştı rahatlıkla. O sırada İtalya yedek kulübesindeki şaşkın oyuncular ayağa fırladılar golü kutlamak için, ama teknik direktörleri Donadoni yerlerine oturmalarını işaret etti hemen… Sadece dostluk maçı olduğu için değildi bu işaret bence, golün biçimi de etkiliydi Donadoni’nin jestinde… Bu bir puan maçı değildi, ve çok anlamsız bir hata ile gelmişti gol. İade etme şansı olsa, iade edecekti neredeyse İtalya’nın hocası sayıyı… Hani teniste topunuz fileye çarpıp şans eseri rakip sahaya düşer de “Pardon” dersiniz ya rakibinize, onun gibiydi aynen… Donadoni’nin o mimiği de jeneriklikti bence…


Bu maçtan yalnızca 3-4 gün önce idi ve aynı Volkan, Denizli’de yememişti golleri bu kez… Kulakları yırtarcasına bir korna gürültüsü vardı sahada ve o şartlar altında devam ediyordu oyun… Nasıl bir oyunsa bu… İzlemeniz güçken o gürültü altında, onlar oynuyorlar sahada…
Ben maçtan sonra Denizlispor Başkanı’nın bu rezaletle ilgili bir açıklama yapacağını beklerken, o “delikanlı takım” olduklarını anlatıyordu kameralara… Diğer takımlar nasıl takım acaba diye düşünürken ben, bu kez mikrofon sporcu Erman Güraçar’da ve o da bire bir aynı kelimelerle anlatıyor olanı biteni… “Delikanlı takımmış” onlar…
Camia (!)
Bir anlam veremiyordum bu açıklamalara ki, salı günü Radyospor’daki programımda anlamsızlıklar arttı beynimde. Bursasporlular da Beşiktaş’tan intikam almaktan bahsediyorlar gönderdikleri mesajlarda. Beşiktaş’ın üç sezon önce küme düşmelerine neden olduklarını düşünüyorlarmış ve hesabını soracaklarmış Beşiktaşlılar’a… O günden bugüne, başkanı, teknik direktörü ve ikisi hariç bütün futbolcu kadrosu değişmiş Beşiktaşlılar’a!
Radyodan çıkıp karşıya dönmek için dolmuşa bindim bu kez… Ön koltukta dolmuş ücretimi uzatmasını rica ettiğim arkadaş beni tanıdı ve “Fenerbahçe-Beşiktaş maçı ne olur?” diye sordu… “Nereden bileceğim ben” demedim tabii, kırmamak için o arkadaşı, “Fenerbahçe’ye beraberlik yetiyor” gibi bir şeyler geveledim ağzımda… O nazik adam celallendi birden, “Olur mu hiç canım” dedi, “Ben camiaya(!) yakın bir insanım. Beşiktaş’la geçtiğimiz sezon kaybettiğimiz şampiyonluğun hesabını kapatacağız. Galibiyetten başka bir şey düşünmüyoruz” diye ekledi nefes almadan…


Futbolda 10 numaraların yerinden falan bahsedecektim bugün esasında… Şampiyonlar Ligi’nde bu yıl İspanyol veya İngilizler’in kupaya ulaşamayacağını düşündüğümü de yazacaktım. Ama etrafında olan bitenden etkilenmemek mümkün değil.
Hani var ya meşhur bir söz… “Savaşları oyun gibi görenler, oyunları da savaş gibi görüyorlar” diye… Öyle komutanlar var ki etrafta… Savaşı savaş, oyunu oyun gibi görmenize imkan vermiyorlar zaten…

http://www.milliyet.com.tr/2006/11/17/spor/ymeleke.html

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
17 Kasım 2006
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Türkiye Kupası maçının tekrarını mı yayınladılar?

    Bu maçın neredeyse aynısı, sadece 12 gün önce kupada oynanmış; Malatya oyunu yine kilitlemişti. Süper Lig’de oyun...

    Uğur Meleke 25 Ocak 2021
  • Devamı
    İki sanatçının ortak sergisi

    Dün ilk yarım saatte Trabzon’un kapalı savunmaları açma konusundaki sıkıntılarını hissettik ancak 35’te Ekuban’ın olağanüstü pasıyla kırdılar...

    Uğur Meleke 24 Ocak 2021
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 23 Ocak 2021

    Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke futbol gündemi değerlendirdi SORU 1- Beşiktaş, Galatasaray’ın...

    Uğur Meleke 23 Ocak 2021
  • Devamı
    “Futbol karın doyuruyor mu?” Hürriyet, 22 Ocak 2021

    Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, son günlerde Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımın ardından ortaya...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    Acaba üçüncü golü kim atacak?

    Karagümrük bu sezon Galatasaray’ı 2-1, Başakşehir’i 2-0 mağlup etti. Fenerbahçe’ye kaybetti ama şutlarda 13-8 üstündü. Yense de...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    İlk golü atınca ‘Harlem’e dönüşüyorlar

    Fatih Terim bu iki ekipten ilkini daha çok tutuyor, kritik maçlara genelde onlarla başlıyor. Dün de tercihi...

    Uğur Meleke 21 Ocak 2021
  • Devamı
    19 faul ve 16 şut

    Bir Erol Bulut takımı oyuncusuysanız savunma yapmak zorundasınız. Dün dakikalar 67’yi gösteriyordu. Valencia önde baskıyla kazandığı top...

    Uğur Meleke 19 Ocak 2021
  • Devamı
    Rıdvan ve Josef fark yarattılar

    Genç Rıdvan her ofansif aksiyonun içinde vardı, Souza da klasik bir büyük maç oyuncusu gibiydi. Bu müsabakayı...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

Gerets, bu yazıyı da okuma!
180, hatta 270 dakika