Tam 132 yıllık kulüp, Hearts… Maçlarını da, taraftar nezdinde kutsallaşmış statları; Tynecastle’da oynuyorlar. Tynecastle, öyle lafın gelişi değil, gerçekten kutsallaşmış, zira birçok Hearts taraftarı öldükten sonra yakılıp küllerinin buraya serpilmesini talep ediyor! Bizdeki gibi ölmeye gelmiyorlar belki ama, ölseler bile gitmiyorlar.
Kulüp 2004’te iflasın eşiğine gelince, taraftar satılmasına müsaade etmiyor Tynecastle’ın… “Save our Hearts” (Kalplerimizi kurtarın) sloganıyla çığ gibi büyüyen taraftar hareketinin stadı korumasının bedeli ise kulübün satılması oluyor! Ocak 2005’ten beri de, Hearts’ın yeni sahibi, kulübün yüzde 98 hissesini satın alıp, Tynecastle’ı kurtaran Litvanyalı iş adamı Romanov…
Anormallik yok ama…
Borsada işlem gören bir futbol kulübünün hisselerini bir yabancının satın almasında anormallik yok tabii… Global ekonomi çağında, birçok büyük portföy yöneticisinin kartlarını çok uluslu bir biçimde oynamasına da alışmış durumdayız. Chelsea hisselerinin Abramovich’e, M.United’ınkilerin de Glazer’a geçmesini de kanıksadık. Ama gönül verdiğiniz takımınızın, sizin kültürünüze son derece yabancı bir işadamı tarafından alınıp, onun istekleri doğrultusunda yönetilmesi kolay alışılır bir durum değil… Dünyanın en önemli golcülerinden birisi olan Shevchenko’nun bile Abramovich’in casusluğuyla suçlandığı bir ortamda, Hearts’ın bir Litvanyalı teknik adamla, tam 9 Litvanyalı futbolcu transfer etmesine adapte olmaksa, çok zor olsa gerek…
Celtic-Rangers hegemonyasındaki İskoç Ligi’nde Hearts, geçtiğimiz sezonu ikinci tamamlayarak ülke futbol tarihinde Glasgow kenti dışından Şampiyonlar Ligi şansı yakalayan ilk ekip oldu. Bu yıl da ligin ikinci yarısında ilk iki şansını sürdürür durumdalar.
Geleceğe umutla bakılıyor
Evet, takımla ilgili kararlar, İskoç kültürüne çok yabancı bir Litvanyalının elinde, ama taraftar sportif anlamda geleceğe daha fazla umutla bakıyor.
Chelsea gibi, M.United gibi, Perugia ya da Beitar gibi Avrupa’nın irili ufaklı sayısız futbol kulübü yerli/yabancı milyonerlerin kontrolüne geçmiş durumda… Liverpool da sırada ve hiç kimse bir gün sıranın Fenerbahçe’ye veya Galatasaray’a gelmeyeceğini iddia edemez herhalde… Oyunu kurallarına göre oynadığınız ve borsada bütün kulüp hisseleriniz sağlıklı biçimde satışa çıktığı gün, siz de ellerinde milyonlarla bekleyen Rus futbolsever (!) zenginlerin hedeflerinden biri olmuşsunuz demektir.
Özellikle de, dünyanın en yaşanılası şehirlerinden birisi İstanbul, kıta çapında popüler üç büyük kulübüyle, “Satılık kalpler şehri” olmaya aday… Peki üç büyüklerin milyonlarca taraftarı, yani siz, kalplerinizi satmaya hazır mısınız?
http://www.milliyet.com.tr/2007/02/04/spor/ymeleke.html
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS