G.Saray’ın en büyük kozu Drogba, hava hakimiyetiyle Egemen’siz F.Bahçe’yi zorlayabilir. Sarı-lacivertlilerdeyse Caner-Sow-Kuyt’ın veya Gökhan-Emenike-Kuyt’ın aynı çizgide buluşmaları G.Saray’ın yumuşak karnı, zira geçen hafta Ali Turan-Djalma ikilisi bile Telles’i zor durumlara düşürmüştü. İki tarafın da sakin kalıp en iyi bildiklerini yapması gereken bir maç. Çünkü bu tarz maçlarda rakibi şaşırtayım diyen kendisi şaşırıp kaybedebiliyor.
Fenerbahçe bitime 7 hafta kala 13 puan farkla lider. Aynen sondan yedinci haftasının şu sıralarda oynandığı Fransa Ligue 1’deki PSG gibi. Fransa’da Parisliler’in, Türkiye’de de Kadıköylüler’in artık kutlama hazırlığına başladıkları söyleniyor. PSG önümüzdeki hafta Lyon deplasmanında işi bitirme peşinde. Fenerbahçe de önündeki iki maçı kazanıp İnönü’ye şampiyon olarak gitmenin hesabını yapıyor. Yani bu puan farkının Fransızcası, İngilizcesi, Türkçesi aynı: Bitime 7 hafta kalan bir takım 13 puanlık bir fark yaptıysa artık onların sadece tatil için gün saydığını söyleyebiliriz herhalde.
Galatasaray’sa cılız şampiyonluk şansından ziyade Türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en değerli ikinciliğini kovalıyor. 56 yıllık Süper Lig tarihinde ilk kez lig ikincisinin direkt olarak en yüksek Avrupa biletini alacağı bir sezon yaşanıyor. Üstelik bu bilet, Galatasaray için Şampiyonlar Ligi’ne üst üste üçüncü kez katılma prestiji demek. Dünya Kupası’na gidecek yıldızlarının İstanbul’a dönüp Devler Ligi oynamak için daha istekli olmaları demek. Şu anda UEFA finansal lisansı verilmemiş ve ikna edici ek belgeler istenmiş bir kulübe gelecek 8,6 milyon euro gruplara giriş bonusu + 5,5 milyon euro yayın havuzu payı demek…
G.Saray çizgilerde sıkıntılı
Galatasaray’ın maddi/manevi bunca değer taşıyan bu maç öncesi en önemli sıkıntısı çizgilerinde: Kupadaki Bursa ve ligdeki Konya müsabakalarında Mancini yine klasik 4-1-2-1-2 dizilişiyle başladı, yine maç içinde formasyon değiştirdi, yine sahaya kağıt transferleri oldu. Sonuç değişmedi: Bursa’da Volkan’a Taiwo, Konya’da da Djalma’ya Ali Turan destek verince sarı-kırmızılıların kenarları koridora döndü. Burak’ı sağa, Sneijder’ı veya Selçuk’u sola kaydıran palyatif çözümler yaraya merhem olmuyor. Mancini 21 haftadır Telles’in-Eboue’nin-Sabri’nin yalnızlığına bir çare bulamıyor. Bulsa da bu kez de Sneijder-Burak ve Selçuk’un biri-ikisi veya üçü birden verimsizleşiyor.
Fenerbahçe de ligin en iyi çizgi hücumu yapan takımı. Sadece Caner, Sow’a destek vermiyor, ayrıca Kuyt da zaman zaman solda bu ikiliye katılıp rakibi eksik yakalayacak organizasyonu tamamlıyor. Geçen hafta Bursa’ya atılan ikinci golde Emenike’nin de aynı katkıyı sağda yaptığını gördük. Galatasaray’ın sanırım rakibin bu silahına yanıt verebilmek için yapabileceği tek şey hücum. Telles ve Eboue’nin (Veysel’in) durmaksızın hücum edip Caner-Gökhan’ı çıkarmaması herhalde tek gerçekçi çözüm.
Fenerbahçe duran toptan vurulabilir
Geçtiğimiz hafta Galatasaray Konya’da birçok yanlışı üst üste biriktirirken arada bir de doğruyu hanesine yazdı: Neredeyse sezon başından beri ilk kez frikiklerde Galatasaray, heyecan verici işler yaptı; çalışılmışlık/düşünülmüşlük izleri hissettirdi. Birinci frikikte Ceyhun atladı, Selçuk atladı, Sneijder direk dibine etkili bir şut attı. İkincide yine çalışılmış bir iş vardı: Barajın soluna 3 adam koydular, Selçuk sağa kesme bir vuruş yaptı. Eğer G.Saray bu maçta da bu çalışılmış organizasyonları sürdürür, Drogba, bu işlerin uzmanları Sneijder-Selçuk’a fırsat verirse sarı-kırmızılıların Volkan’ı bir kez daha duran toptan avlaması söz konusu olabilir.
Galatasaray’ın bir diğer silahı da Drogba’nın hava hakimiyeti. Muslera’nın atacağı 60-70 metrelik paslarda eğer Drogba’yı Egemen rahatsız ediyor olsaydı ben Fildişili’nin işinin çok zor olabileceğini düşünürdüm. Ama Egemen’in yerinde Bekir’in olması Drogba’nın indirdiği toplarla Burak’ın-Sneijder’ın pozisyon bulma şansını artırabilir.
Kulübede Fenerbahçe
Bu tarz derbilerde çok sık gördüğümüz sahnelerden biri de, iki hocanın birinin sürpriz yapma isteğidir. Kocaman’ın sezon boyu denemediği 4-3-3’ü G.Saray’a karşı denemesi, Alex’i santrfor oynatması gibi. Gerets’in tecrübesiz Ferhat-Uğur’u aniden 11’e yerleştirmesi gibi. Bu maçta böyle bir sürpriz yapanın şaşırtamayacağını, aksine şaşıracağını düşünüyorum; çünkü üst düzey gerilimli maçlarda oyuncuları sakin bırakmak ve en iyi bildiklerini yapmalarını söylemek mental olarak daha doğru.
Ayrıca işler yolunda gitmez de iki hocanın kulübeye başvurma ihtiyacı doğarsa orada da avantajın Yanal’da olduğunu düşünüyorum: Webo çok istekli ve formda. Emenike’nin duygusal bir gününü pekala kompanse edebilecek tecrübede. Salih geçen hafta araya attığı basit toplarla göz doldurdu ve Emre’nin meşhur adale sakatlıklarından biri yaşanırsa Salih pekala şovu çalabilir.
Mancini’ninse geçtiğimiz hafta işler kötü gittiği halde sadece Berk ve Hajrovic’i sokabilmesi, 90+3’te üçüncü değişikliği yapıp oyunu kesmeye çalışmasına bakılırsa, İtalyan’ın kulübeden fazla bir umudu olmadığını söyleyebiliriz herhalde.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS