Büyük takımlar kâğıt üstünde 25’er kişilik alternatifli kadrolar yapıyorlar ama uygulamada 13-14 adamın dışına çıkamıyorlar. Galatasaray önceki gün Antalya önüne Bursa kadrosundan yalnızca 2 kişi değiştirerek çıkıyor. Fenerbahçe’nin de Mersin-Samsun kadroları arasında (biri zorunlu) 2 fark var. Pazar Beşiktaş’la oynayacakları için belli ki F.Bahçeliler Samsun’a yüzde yüz konsantrasyonla gelememişler (sanki Samsun’da galibiyete 3, derbide 6 puan veriyorlar!)… Kocaman’ın Özgür, Semih, Bekir gibi kişisel hedefleri olan adamları rotasyona katmak için bunu bir fırsat olarak göreceğini varsayıyorsunuz ama yanılıyorsunuz! Serdar-Yobo dökülüyorlar. Caner iyi bir gününde değil. Bienvenu’nün kapasitesi belli. Ama hepsi hafta sonu olduğu gibi, hafta içi de 11’deler. Beşiktaş maçında da olacaklar belki de…
Samsun’un kadrosunu bu denli döndürme şansı yok… Zaten harika bir oyun da oynamadılar ama bir kaleci (Ertuğrul), bir lider stoper (Kelhar) ve iyi bir santrforun (Gekas’ın) etrafını tamamlayarak bir iskelet kurulabileceğini gösterdiler sadece. Belli ki 2011-2012 sezonunda ligin alt tarafının kaderine Gekas fena halde tesir edecek… İyi ki de edecek, çünkü Samsun tribünlerinde bir Yunan’ın isminin yankılanması çok sevindiriyor bizi…
Bu arada… Ülkenin (spor dünyasının demiyorum, ülkenin) birinci gündem maddesi şike davası olunca, futbol maçlarını izlerken insanın aklına iddianamenin gelmemesi mümkün değil… Malumunuz süper über liginin marka değeriyle meşhur Barbunya ülkesinin en büyük takımlarından birinde teknik direktör olarak çalışan TH, şike iddianamesinde yer alan bir telefon konuşmasında bir menajerle oyuncusu EAG’nin cinsel tercihini çekiştiriyordu! Söz konusu menajer de TH’ye Samsunlu Kemal’in EAG’den 10 kat iyi futbolcu olduğunu iddia ediyordu. Sonra aynı menajer birkaç kez daha TH’yi arayıp “Kemal’in maçını televizyon yayınlıyor, kaçırma!” diye hatırlatıyordu. Dün Bienvenu’nün geldiğinden beri üstünlük kurduğu ilk stoper olan Kemal’i izlerken şunu düşünmeden edemedim: Acaba aynı menajer dün akşam 6 sularında TH’yi arayıp “Kemal televizyonda hocam, kaçırma” demiş midir?
Dünya sporunun gururu, 200 ülkede maçları canlı yayınlanan, futbolun mucit ülkesi Barbunya’daki bu konuşmalardan muhtemelen Kemal’in haberi bile yoktur tabii ki… Benimkisi sadece merak işte…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS