
Fenerbahçe için hemen her şeyin olumsuz gittiği bir geceydi dün: Güray, topla ilk temasında kariyerinin en güzel golünü attı Kadıköy’de. Ardından “içine Güiza kaçmış Emenike” 2 metreden topu kaleye dürtemedi, Sow üst direğe vurdu. Sol açığa geçince morallenen Emenike’nin iki pasını gole çevirmesi sıradan sayılacak iki pozisyonda Gökhan yukarıya dikti topları.
Ama tüm bu detaylarla Roberto Carlos’un doğrularını gölgelememek gerek: Mustafa Akçay’ın sola hapsettiği Bilal’e Carlos’un verdiği özgürlük, Akhisar’ı canlandırmış. Özgürleşen Bilal, her şeyi o kadar doğru yapıyor ve bu doğruları o kadar kolaylaştırıyor ki bazen sadece onu izlerken maçı kaçırabiliyorsunuz. Bu adamın sahadaki tercihlerini, Bilalinho ismiyle kasetleştirip altyapıdaki gençlere izlettirmek gerek bence.
Maçta 60’ıncı dakikaya beraberlikle girilip Fenerbahçe mental olarak yorulunca el tamamen Carlos’a geçti zaten. Brezilyalı hoca muhtemelen Lua ve Vaz Te’yi sokarken, üretecekleri golü kafasında 50 kere atmıştı bile. Golü hisseden Kartal da Selçuk hamlesini yaptı ama iş işten geçmişti. Fenerbahçe bu maçı bu kadar yorulmadan, Lua ve Vaz Te kontra atak silahı olarak girmeden önce koparmak zorundaydı. Koparamadı…
Maçın neticesinden bağımsız iki detaya da değinme ihtiyacı hissediyorum… Türkiye’de oynamak isteyen tarafsanız, sizi engelleyen bir sürü harici faktörle savaşmak durumunda kalıyorsunuz: Biri bazen hakem oluyor… Özgür Yankaya, düdük çalma konusunda gerçekten biraz acele ediyor gibi. Belki 49’uncu dakikada Custodio’nun omzuyla Mehmet’in yüzüne darbesinde Topal’ın sağlığından endişe ettiği için acele etmiş olabilir. Ama bunun dışında da birkaç kez, pozisyonun gelişimini takip etmeden çaldığı düdüklerle hız kestiğini düşünüyorum.
Bir de Süper Lig’de birçok maçta olduğu gibi dün de müsabakanın hızını kesen bir başka faktör, serbest atış seremonileri idi. Frikik spreyi Süper Lig’e yaramadı, hakemler 9,15’i çizmek için daha fazla zaman harcamaya başladılar adeta. Bu konuda Hıncal Abi’nin (Uluç’un) güzel önerisini bence MHK’nin dikkate alması gerek: Hakem 9,15’i adımladıktan sonra spreyi sıksın ve oradan ayrılsın. Bizde maalesef hakemler önce barajı ite ite yerine götürüyor, sonra spreyi onların önüne sıkıyor. Oysa sen sık spreyi, baraj oraya geçmiyorsa sarı kart göstereceksin zaten… Bu sprey seremonisi de vakit geçirmek isteyen takımların ekmeğine yağ sürdü gibi bu haliyle maalesef.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS