Süper Lig 2016 analizleri
3)Galatasaray
Kayseri önünde Yasin’in Podolski’ye, Podolski’nin Yasin’e pas sayıları sıfır. Akhisar karşısında Sneijder’ın Umut’a 90 dakikada tek bir isabetli pası yok. Beşiktaş karşısında da Yasin ve Burak birbirlerini birer kez görmüşler. Galatasaray’da kadro darlığı alternatifsizliğe, alternatifsizlik de bencilliğe yol açtı. Takım bütünlüğü bozuldu, bağlar koptu. Denizli öyle bir takım yapmalı ki, Yasin, Podolski ya da Burak kulübeye baktıklarında tedirgin olmalılar, takım için oynamaya mecbur kalmalılar
Aslında her şey Haziran 2015’te başladı; Galatasaray için bugün dibe vurmuş gözüken tablonun ilk sinyalleri altı ay önce iki kupa sarhoşluğu yaşanırken gelmeye başlamıştı. Geçen sezonun üçüncüsü Beşiktaş o dönemde nokta atışı hamlelerle gelişti; Şenol Güneş, Gomez, Beck, Quaresma, her biri ileriye atılmış adımlardı. Aynı dönemde Fenerbahçe gerçek bir teknik adama kavuştu, 12 iyi transfer yaparak yaşlanmış kadrosuna doğru bir neşter vurdu. Hem Beşiktaş hem Fenerbahçe gelişirken Galatasaray yazı üç kupa sarhoşluğuyla geçirdi; bir kez kazanmanın sonsuza kadar kazanmanın garantisi olduğu zannedildi. Hamzaoğlu gerileyen kadrosunun yetersizliğiyle ilgili eleştirileri hakaret kabul etti garip bir şekilde. Oysa puan tablosu, göreceli bir gösterge. Geçen yıl rakiplerinden iyi olduğun için birinciydin. Bu yıl rakiplerin gelişti; onlardan kötü olduğun için üçüncüsün. Senin aynı güçte olman, puan tablosunda aynı pozisyonda olacağın anlamına gelmiyor. Mesele bu denli basit.
Tabii ki Mustafa Denizli zekâsında ve tecrübesinde bir spor adamı, bu basit gerçekliğin bilinciyle başladı göreve. Takımının gelişmesi gerektiğinin farkında. Lâkin önünde çözülmesi çok kolay gözükmeyen iki koca problem var: Birincisi, Denizli 30 yıla yaklaşan antrenörlük hayatında ilk kez “Y jenerasyonu” ile çalışıyor… Y jenerasyonu, 80’ler sonrası doğan “doğuştan dijital” nesil… Daha bencil, daha sonuç odaklı. Arkadaşa daha az ihtiyaç duyan, kendine daha fazla yeten; insanla değil cep telefonları ve tabletlerle dostluk eden nesil. Mustafa Denizli’nin tabii ki teknik adamlıkta olağanüstü tecrübesi var; ama bu seviyede bir takımda en son görev yaptığında, Yusuf Şimşeklerle, Ernstlerle, İbrahim Üzülmezlerle, Nobrelerle çalışıyordu. Onlar daha fedakârdı, takımı kendilerinin önünde tutan son jenerasyondu onlar. Bu dijital çağın gençleriyse biraz daha farklı. Belki özgüvenleri daha yüksek, belki daha çabuk sorumluluk alıyorlar, ama işler kötü gittiğinde gemiyi önden terk etme ihtimallerini de asla unutmamalısınız. Galatasaray Kulübü son birkaç yılda büyük bir stratejik hata yaptı; bu çocuklara uzun ve güvenli kontratlar yaparak onların çabalama ihtiyacını ortadan kaldırdı. Önlerindeki uzun yıllarda sadece gerekeni yaparak büyük maaşlar alacaklarını garanti edince, sadece gerekeni yapmakla yetinmeye başladılar. Şimdi bu uzun kontrata sahip gençleri tekrar takım olmaya ve savaşmaya motive etmek hiç kolay bir iş değil doğrusu.
Denizli’nin önündeki ikinci büyük sorunsa, kulübenin zayıflığının getirdiği alternatifsizlik oldu. Geçen yılın yıldızlarının bu sene büyük düşüş yaşamasındaki temel gerekçe de bu zaten. Rekabet varken Yasin vardı, rekabet varken Emre vardı, rekabet varken Burak vardı. Şimdi rekabet yok. Kulübeye baktığında dizleri titremiyor hiçbirinin. O yüzden de fişleri çektiler, ya da iyimser bir tabirle, voltajı düşürdüler. Mustafa Denizli’nin takıma gerçek bir rekabet ortamı katabilmek için 2-3 değil, belki de 5-6 iyi transfere ihtiyacı var bu Ocak ayı içinde.
***
Rodriguez sağ açık olmaz mı?
Galatasaray’ın ligin en yaşlı kadrolarından birini gençleştirebilmek ve genişletebilmek için dışarıdan olduğu kadar içeriden de takviyeye ihtiyacı var. Denizli de son bir ayda içerideki tüm imkânları zorladı zaten: Tarık şans buldu, Emre Çolak buldu, Sinan Gümüş buldu, Rodriguez buldu. Özellikle genç İspanyol, Denizlili son bölümde en fazla dakika alanlardan biriydi. Ama Real Madrid kökenlinin orta sahadaki performansı Denizli de dahil hiç kimseyi tatmin etmedi sanırım.
Rodriguez’in kaliteli bir kumaşı olduğu aşikâr. Dikine oynamayı, risk almayı seviyor. Buna uygun özellikleri de var. Ancak sorumluluk duygusu, ön libero oynamak için çok yetersiz. Çok kolay pas hatası yapıyor, kaybettiği topların bedelinin ödeneceğini belli ki hesap edemiyor. Yan pas yapmak onun için ayıp gibi sanki! Her topu, final pasına dönüştürmeye çalışıyor. Bu eksik sorumluluk duygusuyla defansif orta saha oynayamazsınız. Dünyanın hiçbir yerinde.
Zaten geçen yılki Deportivo macerasına baktığınızda ligin ilk yarısında orta üçlüde oynasa da, 16’ncı haftadan itibaren bir daha hiç orta sahada görev almadığını, sağ açığa kaydığını görüyorsunuz. Belli ki koçu Victor Sanchez de onun özelliklerine daha uygun olan pozisyonun sağ açık olduğuna kanaat getirmiş.
Acaba Mustafa Denizli, Rodriguez’i mental olarak geliştirip, daha garantili oynamasını sağlayıp ikinci yarıda onu hücum rotasyonuna sokamaz mı? Yasin-Podolski-Sinan’ın dakikalarından ona da pay ayıramaz mı? Denemeye değer gibi.
***
Grosskreutz hata, Meunier isabet
Galatasaray’ın transferde genç ve gelecek vaat eden isimlere yönelmesi doğal. Zira ligin ilk yarısında sahaya çıkan 11’lerin yaş ortalaması dikkate alındığında sarı-kırmızılılar 29 yıl 76 günle ligin en olgun üç ekibinden biri. Galatasaray’ın Fenerbahçe derbisi 11’ini bir hatırlayın: Takımın 30’un altında sadece iki oyuncusu vardı: Yasin (28) ve Muslera (29).
Aslında bu tarz bütüncül transfer hamlelerini yaz döneminde yapmak şüphesiz ki daha doğrudur. Ama benim anladığım kadarıyla Galatasaray, bir transfer yasağı endişesiyle Ocak’ı olağan dışı hareketli geçirecek. Alelacele anlaşma sağlanan oyunculardan ilki Ryan Donk, gerçekten iyi bir ilk yarı geçirdi. Stoper orijinli Hollandalı ön libero, genç milli takımlarının da gözdesiydi. Ama sorumluluk duygusundaki eksiklik, kariyerini yavaş yavaş geriletti. Bu tarz risk almayı seven oyuncular için Kasımpaşa gibi defansif sigortaları çok güçlü takımlar uygundur tabii. Ama Donk’un Kasımpaşa’da aldığı riskleri, girdiği maceraları Galatasaray’da da izlersek başına büyük işler açabilir. Öyküsü Dany’ye benzeyebilir… Eğer Galatasaray’ın Donk’un yanında Mbia’ya da talip olduğu doğruysa, Trabzonspor’un ön liberosunun çok daha gerçekçi bir büyük takım oyuncusu olduğunu belirtmek gerek.
Transferde adı geçen sağ beklerden Van Rhijn’ı çok yakın tarihte Fenerbahçe’ye karşı izledik. Kadıköy’deki maça ilk 11’de çıktı, Markovic ve Nani’ye karşı zor durumlara düşüp 60’ta yerini Tete’te bıraktı. Zaten Ajax’ın bir numaralı sağ beki Tete de Galatasaray ya da Fenerbahçe ayarında sayılmaz. Herhalde Galatasaray’ın Ajax’ın yedek sağ bekine talip olmasına Hollandalılar da anlam verememişlerdir!
Konuşulan diğer sağ bek Thomas Meunier’i de önceki sene Beşiktaş’a karşı iki kez yakından izlemiştik. 24 yaşındaki Belçikalı her iki maçta da başarılı performanslar göstermişti. Belçika Milli Takımı’nda da o bölgeyi Tottenham’lı Alderweireld ile paylaşıyor. Van Rhijn’a göre daha isabetli bir tercih olacağı kesin.
Aslında son olarak şunu da eklemek gerek: Galatasaray’ın halen kontratlı futbolcusu olan Grosskreutz, transferde adı geçen tüm sağ beklerden daha kaliteli bir isim. Mesele bence bu çocuktan böyle tek kalemde vazgeçmek değil, kazanmaya çalışmaktı. Galatasaray başaramadı maalesef.
LİGİN YAŞLILARI SİVAS, AKHİSAR VE G.SARAY
Takım Yaş ortalaması
Eskişehirspor 26y 172g
Gaziantepspor 26y 223g
Kayserispor 26y 223g
Bursaspor 26y 287g
Gençlerbirliği 26y 300g
Rizespor 27y 58g
Trabzonspor 27y 86g
Kasımpaşa 27y 278g
Antalyaspor 27y 327g
Osmanlıspor 28y 73g
Fenerbahçe 28y 306g
Beşiktaş 28y 312g
Mersin İY 28y 321g
Konyaspor 28y 333g
Başakşehir 28y 357g
Galatasaray 29y 76g
Akhisar Bld 29y 81g
Sivasspor 29y 281g
***
En büyük avantajı:
Denizli işi
Galatasaray’ın ikinci yarı planlamasındaki en önemli avantajı, beklentinin düşük olması. Beşiktaş’la Fenerbahçe’nin toplam 21 puan gerisindeyken hemen hemen hiç kimse Galatasaray’ın hedefinin şampiyonluk olduğunu iddia etmiyor artık. Bu da Mustafa Denizli’ye kayıp şansı tanıyacak; kadroyu istediği gibi şekillendirme ve risk alma kredisi olacak. Belki takımın abilerini kenarda oturtacak, gençlere şans verecek. Belki 2010’da Beşiktaş’ta yaptığı gibi üçlü savunma deneyecek, belki çift santrfora dönecek. Üstelik Denizli’nin kariyerinde geriden gelme hikâyeleri çok sayıda olduğu için taraftarı da mental olarak oyunda tutabilme becerisine sahip Mustafa Hoca. Öyle ya, Süper Lig’in 3 puanlı-18 takımlı çağdaş evresinde, ilk yarıyı ilk beşin dışında ve sadece 31 puanla bitirip sezon sonu şampiyon olabilen tek bir hoca var: Mustafa Denizli. Bu yılki görevi de yine aynı: Denizli işi şampiyonluk.
İLK YARIYI 40’IN ALTINDA BİTİRİP ŞAMPİYON OLANLAR
Sezon Şampiyon hoca İlk yarı puanı Şampiyonluk puanı
08-09 Denizli (Beşiktaş) 31 71
10-11 Kocaman (Fenerbahçe) 33 82
97-98 Terim (Galatasaray) 33 75
12-13 Terim (Galatasaray) 33 71
09-10 Sağlam (Bursaspor) 35 75
03-04 Daum (Fenerbahçe) 35 76
07-08 Güler (Galatasaray) 36 79
00-01 Denizli (Fenerbahçe) 36 76
98-99 Terim (Galatasaray) 37 78
11-12 Terim (Galatasaray) 37 77
06-07 Zico (Fenerbahçe) 37 70
14-15 Hamzaoğlu (Galatasaray) 38 77
94-95 Daum (Beşiktaş) 39 79
01-02 Lucescu (Galatasaray) 39 78
***
En büyük dezavantajı:
“Selçuk-Burak” ikilemi
Bu sezon Selçuk-Burak’ın ikisinin birden sahada olmadığı 3 maç oynadı Galatasaray… Bir tanesi Madrid deplasmanıydı ki onu gerçek bir müsabaka olarak göremiyorum. Atletico’nun akşam idmanını en yakın koltuklardan izledi sarı-kırmızılı oyuncular! Vicente Calderon’un VIP misafirleri gibiydiler. Ama Selçuk-Burak’ın sahada olmadığı diğer iki müsabaka, incelemeye değer maçlar doğrusu… 26 Eylül’deki Gaziantep ve 20 Aralık’taki Akhisar maçları, bölüm bölüm bu yıl Galatasaray’ın oynadığı en iyi oyunlardı. Podolski, Antep’e karşı Türkiye kariyerinin en iyi futbolunu oynadı. Sneijder, Bilal, Yasin de hep yüksek vitesteydiler her iki maçta.
Acaba bu durum bir tesadüften mi ibaret? Yoksa Galatasaray’ın sezonun en iyi oyunlarını 90 dakika Antep’e, 60 dakika da Akhisar’a karşı oynamasıyla Selçuk-Burak’ın sahada olmaması arasında bir korelasyon mu var? Eğer öyleyse, eğer iddia edildiği gibi takım içinde gruplaşmalar varsa ve bu durum sahaya yansıyorsa, Denizli’nin işi hiç kolay değil gibi.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS